Maenza: Türkiye destekli grupların kontrolündeki bölgelerde IŞİD benzeri bir durum var

USCIRF Komiseri Nadine Maenza, Türkiye destekli grupların kontrolündeki Suriye'nin kuzeyindeki bölgelerde IŞİD dönemi benzeri hak ihlalleri olduğunu söyledi.

Maenza: Türkiye destekli grupların kontrolündeki bölgelerde IŞİD benzeri bir durum var
Rudaw'da yaptığı röportajında önemli açıklamalarda bulunan Maenza, Rojava’da farklı inançlar arası birbirine karşı kabulleniş ve hoşgörü kültürünün hakim olduğunu dile getiren Nadine Maenza, Hristiyanlığa geçenlerin kurduğu kiliseseyi, İslam dinine mensup bir örgüt tarafından ziyaret edildiğini, bu duruma çok şaşırdığını aktardı.
 
Maenza ayrıca, Rojava ve Kürdistan Bölgesi'nde örneğine az rastlanır dikkat çekici, bir  hoşgörü ve inanç özgürlüğü olduğunun altını çizdi.
 
Türk Silahlı Kuvvetleri(TSK) ve Türkiye destekli grupların kontrolündeki bölgelere ilişkin ise Nadine Maenza, “Orada IŞİD yeniden canlanmış gibi bir durum söz konusu” dedi. Nadine Maenza, silahlı grupların kontrolündeki bir köyden kaçarak gelen ve tecavüz mağduru bir kadınla görüştüğünü ve o bölgelerde IŞİD dönemini aratmayan bir durumun yaşandığını kaydetti.
 
Röportajın tamamı şöyle…
 
Uluslararası Din ve İnanç Özgürlüğü Komitesi’nden Rojava’ya giden ilk isimsiniz. Rojava’daki inanç özgürlüğünün durumundan bahseder misini? Özellikle İslam dininden Hristiyanlığa geçen Müslümanlardan bahseder misini?
 
Kuzeydoğu Suriye'de gerçekten her din, inanç, etnik köken ve tabii ki cinsiyete karşı bu olağanüstü hoşgörü ve kabul kültürü var… İnsanların dinlerini değiştirmelerine bile izin veriliyor, ki bu bölgede çok az rastlanır bir durum. Dinini değiştiren Hristiyanlara ait özel kiliseleri var. Ve onların eşit muamele gören farklı inanç topluluklarıyla ve diğer Hristiyanlar ile iyi bir  etkileşime girdiğini görüyoruz
 
Bu yeni bir durum mu? IŞİD sonrası gelişen bir durum olarak mı öne çıkıyor?
 
Aslında bunu ilk kez duyuyorum ama kesin bir şey söylemek zor. Son yıllarda Ortadoğu'da din değiştiren insanlar olduğunu duyuyorduk. Ancak Kuzeydoğu Suriye’nin diğer bölgelerden biraz daha farklı özellikler gösterdiğini görüyoruz.
 
Bize Türkiye ve Suriye sınırı üzerindeki Ezidi ve Hristiyan köylerden bahseder misiniz? Bu köyler TSK’nın saldırılarında büyük zarar gördüler ve göç etmek zorunda kaldılar. Acaba başka şehirlerde, hangi şartlar altında nasıl yaşıyorlar?
 
Kuzeydoğu Suriye'deki yüz binlerce insanın, Türk işgal bölgesinde evlerini terk ettiği ve Türk destekli İslamcı milisler tarafından taciz edildiği doğru. Türkiye destekli silahlı gruplar tarafından korkunç hak ihlallerine maruz kalan insanlar hakkında, bağımsız insan hakları örgütlerin ve Birleşmiş Milletlerin yayınladığı raporlar var. Özellikle bazı dini azınlıklara mensup kadınlara yapılmış; Pek çok hikaye, korkunç hikayeler var... Örneğin oradan kaçan ama sonra ailelerini bulmak için geri dönen ve tutuklanan bazı kadınlarla tanıştım. İçlerinden biri, YPG üyesi olmadığını kanıtlamasına yardımcı olacağını düşünerek kendisini kaçıranlara Ezidi olduğunu söylemiş, ancak kendisine çok daha kötü davranılmıştı. Tırnakları çekildi, cinsel saldırıya uğramıştı ve vücudunda çok sayıda morluk vardı. Gerçekten de bölgede kalan dini azınlıklar için çok kötü koşullar görüyoruz; Bazı Hristiyanlar, özellikle din değiştirmişlerse, inançları için tutuklandılar. Ayrıca onlarca yıl önce din değiştiren, ancak yine de tutuklanan, hapsedilen ve işkence gören yaşlı bir adamın hikayesi var.
 
Bahsettiğiniz insanlarla yüz yüze görüştünüz mü?
 
Evet, görüştüm
 
Bahsi geçen kadınla da?
 
Evet. Türkiye’nin işgali altındaki bölgelerdeki durum IŞİD’in hilafeti dönemindeki gibi bir durum yarattı.  Ancak bu şeyleri duymuyoruz, çünkü Türkiye NATO üyesi ve uluslararası toplum açısında ağır bir durum Böylece insanlar kolayca yüz çevirir ve unuturlar, ancak eylemleri gerçekten çirkindi. Hikayeleri anlatılmalı ve uluslararası toplum sesini yükseltmeli. Masum insanları hedef almak Ukrayna'da normal olmadığı gibi, Suriye'de de normal olmamalı.
 
Rojava’da dinini değiştirerek Hristiyan olan insanlarla hiç görüştünüz mü?
 
Evet, görüştüm. Her ziyaretimde onlardan biriyle görüşürüm. Çok güzel bir görüşmeler. Özellikle kendi kiliselerini kuran din değiştirmiş Hristiyanların, İslami bir örgüt tarafından güllerle ziyaret edilmesi çok güzeldi.  Rojava’da çok iyi bir hoşgörü ve birbirini kabullenme kültürü var.  Herkes bu güzelliği görme fırsatını bulamaz…  Hükümet kurumlarında tüm etnik ve inanç grupları her düzeyde yer buluyor. Hükümet içerisinde birlikte çalışmaları bu hoşgörü kültürünün kalıcı olmasını sağlıyor.
 
Bahsettiğiniz kültü sadece Rojava Kürt toplumunda mı var? Bu kültür İdlib, Rakka gibi Arpların yaşadığı bölgeleri de etkilemiş midir?
 
Evet, bu kültür diğer bölgeleri de etkiliyor. Birkaç gün Rakka, Tabka, Minbic bölgelerine ziyaretlerde bulundum. Hükümetin kurduğu sistemde tüm inançlar özgürce yer alabiliyor. Elbette bu bölgelerin büyük çoğunluğu Müslüman. Hristiyan ve Ezidiler çok az sayıda. Belki Türkmenler de var. Hükümet kurumlarında Ezidi ve Hristiyan üyeleri kabulleniş ve hoşgörü ile yaklaşımlara tanık oldum.
 
Gelelim Güney Kürdistan'a, Aralık ayında Kürdistan'ı ziyaret ettiniz ve başbakan ile görüştünüz sanırım. Kürdistan Bölgesi'nden biraz bahseder misiniz? Ayrıca dini özgürlükten, özellikle Irak'ın diğer bölgelerine kıyasla ülkedeki din özgürlüğünden bahseder misini?
 
Gerçek şu ki, kıyaslanamaz bile. Buradaki kültür, birbirinin dininin kabulleniş, hükümette sekiz dinin temsil edilmesi, kiliseler ve ibadethaneler açması, bu inançları birbirine daha da yakınlaştırdı. Bu çok dikkat çekici bir durum, çünkü Irak’ta  birbirini kabul kültürü çok zayıf. Örneğin Zerdüştler, Bahailer ve diğerleri burada hoş karşılanırken, diğer bölgelerde çok daha az kabul ediyorlar. Bu yüzden, birkaç hafta önce ikinci dönemimi tamamladığım ABD Uluslararası Din Özgürlüğü Komitesi'nin başkanıyken, bu bölgenin çok olumlu olduğunu ve 2015'te IŞİD'den kaçan dini azınlıklara kapılarını açtığını ayrıntılı olarak yazdık. .
 
Rojava ve Kürdistan Bölgesi’nin bu özelliği ABD’de biliniyor mu? Özellikle dünyanın bu bölgesindeki Hıristiyanların durumuyla yakınen ilgilenen Evangelistler ve Cizvitler tarafından mı?
 
Aslında Capitol Hill'de çok fazla farkındalık var ve bundan memnunlar, tabii ki ABD halkı buna pek dikkat etmiyor. Ancak dini önderler,  Ezidi, Hristiyan ve diğer gruplar hakkında bilgi sahibiler.
 
Bu durum Washington’un Rojava ve Küridstan Bölgesi hükümeti ile ilişkilerine bir etkisi oluyor mu?
 
Bana göre etkisi var, çünkü tüm sorunların anahtarı istikrardır. Dünyaya bakarsanız özellikle inanç ve din özgürlüğün olmadığı bu iki ülkede ihtiyacımız olan istikrarı sağlamak biraz zor. Çünkü bölgede ve dünyanın başka yerlerinde din ayrımcılığın ve dinsel şiddetin olduğunu görüyoruz. Dini ayrımcılığın azaltıldığı ve insanların bir arada yaşayabileceği bir toplumu teşvik ederek, daha fazla istikrar sağlanacaktır.  Ve bu ABD için büyük bir başarıdır. Bu nedenle, ABD'nin Kürdistan Bölgesel Yönetimi'ni desteklemeye devam etmesi çok önemli ve bu büyük bir yatırım olacak. Çünkü Kürdistan 2014'te IŞİD ile karşı karşıya kaldı ve Irak'ın istikrarının bir parçası olmaya devam edecek. Bu nedenle ABD’nin burada kalması ve hükümeti desteklemesi çok önemli.