Canan Kaftancıoğlu’na yargılandığı 5 ayrı davada toplam 9 yıl 8 ay hapis cezası verildi

CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu sosyal medya paylaşımları nedeniyle beş ayrı suçlamadan 17 yıla kadar hapis istemiyle yargılandığı davada bir kez daha yargıç karşısına çıktı. Duruşmada son sözü sorulan Kaftancıoğlu, “Asla son sözüm olmayacak. Biz mevsimi başladı. O kaybetti. Biz kazandık. 80 milyon kazandı” dedi. Kaftancıoğlu'na 5 ayrı suçtan 9 yıl 8 ay 20 gün hapis cezası verildi.

Canan Kaftancıoğlu’na yargılandığı 5 ayrı davada  toplam 9 yıl 8 ay hapis cezası verildi

CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu sosyal medya paylaşımları nedeniyle beş ayrı suçlamadan 17 yıla kadar hapis istemiyle yargılandığı davada bir kez daha yargıç karşısına çıktı. Duruşmada son sözü sorulan Kaftancıoğlu, “Asla son sözüm olmayacak. Biz mevsimi başladı. O kaybetti. Biz kazandık. 80 milyon kazandı” dedi. Kaftancıoğlu'na 5 ayrı suçtan 9 yıl 8 ay 20 gün hapis cezası verildi.
İstanbul 37. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu hakkında terör örgütü propagandası suçundan 1 yıl 6 ay hapis, kamu görevlisine alanen hakaret suçundan 1 yıl 6 ay 20 gün, Cumhurbaşkanına alanen hakaret suçundan 2 yıl 4 ay, Türkiye Cumhuriyeti devletini alanen aşağılama suçundan 1 yıl 8 ay, halkı kin ve düşmanlığa tahrik etmek suçundan ise 2 yıl 8 ay olmak üzere toplamda 9 yıl 8 ay 20 gün hapis cezası verildi.

İstanbul 37. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya çok sayıda CHP Milletvekili, CHP İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanı Ekrem İmamoğlu, çok sayıda ilin CHP il başkanları ve onlarca partili katıldı. Almanya, Hollanda ve İngiltere konsolosluk temsilcileri de duruşmayı izledi. Geniş güvenlik önlemlerinin alındığı adliyede partililerin üzerlerine girdikleri Canan Kaftancıoğlu’nun fotoğrafının bulunduğu tişörtlerle adliye binasına girmelerine izin verilmedi. Duruşmaya girmek isteyen yurttaşlar tişörtleri adliye bahçesine bırakmak zorunda kaldı. Adliyenin güvenlik görevlileri emniyetin talimatı doğrultusunda böyle bir uygulamanın yapıldığını belirtti. Yoğunluktan dolayı yüzlerce CHP’li ise duruşma salonuna giremedi.

Şiir okumak suç oldu

Mahkeme başkanı Akın Gürlek son celse sonrasında heyet aleyhine Canan Kaftancıoğlu’nun şiir okuduğunu ve sosyal medya hesabından mahkeme heyetini hedef aldığını öne sürerek, bu duruma dair belgelerin dava dosyasına alındığını aktardı. Kaftancıoğlu 18 Temmuz’daki duruşma sonrasında adliye önünde Nazım Hikmet’in Peyami Safa’ya hicvini okumuştu.

‘Hakikatlerden bahsedeceğim’

Duruşmada mütalaaya karşı savunma yapan Canan Kaftancıoğlu savunmasına kendisine destek için duruşma salonunda olan herkesi selamlayarak başladı. “48 günün ardından yeniden bir aradayız” diyen Kaftancıoğlu, geçen celse imla hatalarıyla birlikte iddianamenin mütalaaya nasıl dönüştüğüne tanık olduklarını aktardı. “Üstünlerin hukukuna değil hukukun üstünlüğüne saygı duyan biri olarak savunmama çalıştım” diyen Kaftancıoğlu, “Geçen celse hayallerimden bahsetmiştim. Bunların mütalaada ciddiye alınmadığını gördüm. Bu yüzden bugün size hakikatlerden bahsedeceğim” dedi.

‘Eleştirilerim cumhurbaşkanının AKP’li kimliğine’


Geçen duruşmada yaptığı birkaç detayı hatırlatmak istediğini aktaran Kaftancıoğlu, “Öncelikle ben cumhurbaşkanına hakaret etmedim bundan sonra da etmem. Kim ne söylerse söylesin, hakikati nasıl çarpıtırsa çarptırsın hakaret etmem. Mustafa Kemal’in oturduğu bu makama hakaret etmek kimsenin haddi değildir. Memleketimizde AKP genel başkanı aynı zamanda Cumhurbaşkanı. AKP Genel Başkanı'na yönelik siyasi eleştirilerim cumhurbaşkanına hakaret kapsamına sokulmaktadır. Yaptığım siyasi eleştiriler cumhurbaşkanlığını ayrı tutarak cumhurbaşkanının AKP’li kimliğine dairdir” dedi.

İddianamede yer alan suçlamalardan olan “Kamu görevlisine hakaret” iddiasına da değinen Kaftancıoğlu, “Kimseye görevinden dolayı hakaret etmediğim gibi herhangi bir somut istinadım da yoktur. Anadolu da bir öğretmenin çocuğu olarak büyümüş biri olarak, ayrıca Anadolu da görev yapmış bir hekim olarak kamu görevinin saygınlığıını oldukça iyi biliyorum. Bunları daha önce savunmamda belirtmeme rağmen mütalaa da yer almasına üzülerek tanıklık ediyoruz” diye konuştu.
Halkı kin ve düşmanlığa tahrik etmediğini vurgulayan Kaftancıoğlu, “bunu yapmam için önce kendimde kin ve nefrete ait duygular barındırmam lazım” dedi. İddianamede yer alan, “Terör örgütü propagandası” suçlamasına ilişkinde konuşan Kaftancıoğlu, “Terör örgütü propagandası yapmadım. TV programında terör örgütü propagandası yaptıysam incelenir ama yok. Her kim terör örgütü propagandası yapıyor teröre destek veriyorsa Allah belasını versin” ifadelerini kullandı.


‘Bu bir cezalandırma davası’


Anlattığı şeylerin mütalaada yer almadığına değinen Kaftancıoğlu, “Üzülerek söylüyorum ki mütalaada bunlar yer almadı. Uzun uzadıya Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, Anayasa Mahkemesi ve temel hukuk kurallarının göz ardı edildiği gerçeğinden söz etmeyeceğim. Bu hukuksuz durum hepimizin sorunu bunu ortadan kaldırmak sizlerin sorumluluğunda. Bu dava bir ceza değil, bir cezalandırma davası. İşte bu yüzden yargıya güven düşük durumda. Bu salondakiler de dahil olmak üzere aslında hiç kimse hiçbir yerde özgür değil. Bu salonda sanık olmama rağmen kendimi sizden daha özgür hissediyorum kendimi çünkü ben gerçekleri söylüyorum. Değil 17 yıl, 27 yıl ceza isteseler bile gerçekleri söyleyeceğim. Sizler de hakikatı ararsanız özgürleştiğinizi hissedecekseniz. Bunu kendimden çok herkesin geleceği için istiyorum” dedi.

Kaftancıoğlu’nun avukatlarının savunmasının ardından mahkeme başkanı Kaftancıoğlu’na son sözünü sordu. Kaftancıoğlu ise, ““Asla son sözüm olmayacak. Biz mevsimi başladı. O kaybetti. Biz kazandık. 80 milyon kazandı” dedi.