IŞİD'in ardından Rojava Kürtlerini daha büyük savaşlar bekliyor

Amerikan The Defence Post sitesine göre, Rojava ve Suriye’nin doğusunda IŞİD’e karşı savaş bitmiş olsa da bölgeyi yeni sorunlar bekliyor. Bunlar, Kürt ve Arap toplumları arasındaki çelişkiler ve Türkiye’nin Rojava ve Suriye’nin kuzeyine yönelik tehditleri.

Demokratik Suriye Güçleri (DSG) Suriye topraklarının yüzde 30’unu kontrol ediyor. Bu topraklarda oturanların büyük çoğunluğunu Araplar oluşturuyor.

The Defence Post’tan Jared Szuba’ya konuşan Ulusal Güvenlik Konseyi eski Suriye temsilcisi Alexander Bick, “Bazı Arap bölgelerinde Kürtlere yönelik düşmanlık hissi var. Elbette Pentagon’un bu durumdan haberi var ve DSG’yi daha kapsayıcı olmaya zorluyor. Ancak kaynak yokluğundan iyi çözümler bulunamıyor” dedi.

Arap aşiretler Şam’a yakınlaşıyor

Al Monitor’da yer alan bir habere göre Suriye’nin doğu ve kuzeyinde yaşayan Arap aşiretler Suriye hükümetine yakınlaşma çabası içerisinde. Bu aşiretler arasında yıllardır Kürtlerle birlikte IŞİD’e karşı savaşanlar da var. Al Monitor bu adımın, Kürtlerin siyasi konumunu zayıflatan ABD’nin Suriye’deki bulanık siyasetinden kaynaklandığını ileri sürdü.

Türkiye’nin Rojava ve Suriye’nin kuzeyine yönelik tehditleri yeni olmasa da önümüzdeki dönem bu bölgeyi bekleyen sorunların başında geleceği öngörülüyor. ABD ve Avrupalı koalisyon ortaklarının Suriye-Türkiye sınırında kurulması tartışılan güvenli bölgeyi korumaya yanaşmamaları da bu sorunu daha da can alıcı kılıyor.

Suriye’de yeni bir Kandil görmek istemeyiz

Sorunun diplomatik yollarla çözümü için görevlendirilen ABD’nin Suriye özel temsilcisi Büyükelçi James Jeffrey, geçtiğimiz hafta yaptığı açıklamada, “Suriye’de yeni bir Kandil görmek istemeyiz” dedi.

The Defence Post'a konuşan DSG’li yetkililer ise Jeffrey ve ekibinin kendi adına çalıştığına inandıklarını, ABD’nin Moskova ile flört eden Türkiye’yi kaybetme kaygılarını anlayabildiklerini söyledi.

Fakat Rojavalı Kürtlerin tek kaygısı ABD’li temsilcinin kapalı kapılar ardından Türkiye ile ülkesini yakınlaştırma çabalarından kaynaklanmıyor. Aynı zamanda ABD yönetiminin de Rojava Özerk Yönetimi’ne karşı tavrından kaygı duyuyorlar.

Al Monitor’a konuşan TEV-DEM yöneticisi Fevzi Yusuf, ABD’lilerin Kürtlere siyasi bir güç gibi yaklaşmadığını belirtti.  

Rojava peşmergeleri

The Defence Post’a göre Pentagon, Suriye-Türkiye sınırında kurulması beklenen güvenli bölgeyi koruyan 2 binden fazla ABD askerinin yerini alacak yeterli bir güç bulamadı. Siteye göre ABD, bir sonraki hareketi planlamak için Türkiye’deki 31 Mart yerel seçimlerini bekliyor.

Öte yandan Rojava yönetimi ABD’nin bu bölgede Rojava Peşmergeleri ile Suriyeli muhalefet lideri Ahmed Jarba'ya bağlı güçlerin buraya yerleştirilmesi önerisini reddetti.

TEV-DEM yöneticisi Aldar Halil bu konuda The Defence Post’a, “Bu mümkün değil,” dedi. Xelil, “Her şeyden önce Jarba'nın bür gücü yok. İkincisi, bu bölgeyi özgürleştiren ve yönetenlerin nazarında tüm bu projede Jarba'nın yeri yoktur. Bu da nereden çıktı? Bu mümkün değil" diye konuştu.

Jarba güçleri 2016-2017’de DSG’nin bir parçasıydı ancak Rakka operasyonu sırasında yaşanan çelişkilerden ötürü DSG’den ayrıldılar.

Rojava Peşmergelerini Türkiye tarafından eğitilip finance edilmekle suçlayan Halil, “Onlara nasıl güvenebiliriz?” ifadelerini kullandı.

Adının açıklanmasını istemeyen bir başka yetkili ise, “Hangi tarafa bağlı olduğu belli olmayan bir gücü bölgeye getirmek durumu daha da karmaşık hale getirir. Özellikle de DSG’nin kendi içerisindeki farklı grupları bir arada tutmak için büyük bir çaba sarfettiği bir dönemde” dedi.

ABD’nin Beşar Esad yönetimi ile katiyen anlaşmamaları konusunda DSG’yi uyardığı belirtiliyor. Bu uyarı ABD’nin Suriye ve Rojava’ya dair gelecek planlarının net olmadığı bir döneme denk geliyor.