Financial Times'ten Erdoğan'a tavsiyeler...

AKP'nin yüzde 10 gibi büyük bir farkla kaybettiği, CHP'li Ekrem İmamoğlu'nun kazandığı İstanbul seçimiyle ilgili tartışma ve değerledirmeler devam ediyor. 23 Haziran seçim sonucu dünya basının da gündeminde.

Financial Times'ten Erdoğan'a tavsiyeler...

AKP'nin yüzde 10 gibi büyük bir farkla kaybettiği, CHP'li Ekrem İmamoğlu'nun kazandığı İstanbul seçimiyle ilgili tartışma ve değerledirmeler devam ediyor. 23 Haziran seçim sonucu dünya basının da gündeminde.

Bunlardan gazetelerden biri de İngiltere'de yayımlanan Financial Times gazetesi oldu. Gazete, CHP adayı Ekrem İmamoğlu'nun İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimlerindeki zaferini ele aldığı başyazısına "İstanbul'u kaybetmek, Erdoğan'ın yeniden düşünmesini sağlamalı" başlığını attı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "sürdürülebilir büyüme ve reformlara odaklanması gerektiğini" söyledi.

"Türkiye'nin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, kumar oynadı ve kötü kaybetti" ifadeleriyle yazıya başlayan Financial Times, "AKP'nin İstanbul'da az farkla kaybetmesinden sonra, Erdoğan'ın yargıya yeni bir seçim için bastırdığını, seçmenlerinse buna Ekrem İmamoğlu'nun daha büyük bir farkla kazanmasını sağlayarak yanıt verdiğini" belirtti.

Bunun "demokrasi için daha büyük bir zafer" olduğunu söyleyen gazete, "Erdoğan'ın şimdi bu durumda ne yapacağını çok dikkatli bir şekilde düşünmesi gerektiğini" vurguladı.

Gazete "Türkiye'nin ticari başkentinde yenilgi, büyük bir sembolik darbe" olduğunu söyledi ve İstanbul'un 25 yıl önce belediye başkanı olarak siyasi kariyerine başladığı yer olduğunu hatırlattı. 

Financial Times, AKP'nin Türkiye'nin en önemli şehirlerinin neredeyse hepsini kaybettiğini aktardı:

"Yenilgi aynı zamanda çok somut bir kayıp. AKP yıllardır 4 milyar dolarlık İstanbul bütçesinin tek sahibiydi. Kamu ihlalleriyle sundukları iltimaslar ve verilen kamu hizmetleri, iktidarda kalma kabiliyetinde merkezi bir unsurdu" 

"Daha ferasetli bir tepki, Erdoğan'ı başlangıçta başarılı kılan şeye dönmek ve sürdürülebilir kalkınma ve istihdam yaratmaya odaklanmak olur. Bu, yüksek faiz oranlarının enflasyona yol açtığı gibi alışılmadık fikirleri bırakması, merkez bankasının bağımsızlığını geri getirmesi, damadı Berat Albayrak'ı kendisine ekonomi brifingi verenlerin arasından çıkartması ve halefine yapısal reformları yapabileceği özgürlüğü tanıması anlamına geliyor. Bu, aynı zamanda, Türkiye Rusya'dan hava savunma füzeleri alırken daha da kötüleşmek üzere olan Batı'yla ilişkilerini düzeltmesi ve otokratik eğilimlerini törpülemesi de demek. Bu, uzak bir ihtimal gibi gelebilir. Ancak Erdoğan, daha önce çıkarına uygun olması durumunda, ödün verme ve U dönüşleri yapmaya hazır oldu. Bunu tekrar yapmasının zamanı geldi. Yapmazsa, başlangıç yaptığı İstanbul'daki sonuçlar, Türk siyasetindeki uzun hakimiyetinde sonun başlangıcı olabilir."