PKK medyası 'Fedai Eylemi' dedi: İnfaz edildiği ortaya çıktı

Kocaeli, Kandıra 2 No’lu F Tipi Cezaevi’nde kendini yaktığı ileri sürülen İrfan Kılıç’ın ailesi, Kılıç'ın boğazında kurşun izi ve vücudunda işkence izlerini görüntülediler. Cenaze yıkama esnasında çekilen görüntüde, el, ayak, kafa ve vücudun farklı yerlerinde darp izleri görülmekte. Aile, çocuklarının infaz edildiğini düşünüyor.

PKK medyası 'Fedai Eylemi' dedi: İnfaz edildiği ortaya çıktı

Kandıra 2 No’lu F Tipi Cezaevi’nde kendini yaktı denilen İrfan Kılıç’ın boğazında kurşun izi ve vücudunda işkence izleri olduğu görüntü aile tarafından çekildi. Cenaze yıkama esnasında çekilen görüntüde, el, ayak, kafa ve vücudun farklı yerlerinde darp izleri görülmekte. Aile, çocuklarının infaz edildiğini düşünüyor.

Kocaeli Kandıra 2 No’lu F Tipi Cezaevi’nde kaldığı koğuşta dün kendisini yakarak yaşamına son verdiği ileri sürülen, 1987 Bingöl Solhan doğumlu İrfan Kılıç’ın cenazesi otopsi için Kocaeli Adli Tıp Kurumu’na götürülen cenaze aileye teslim edilmeyerek bugün uçakla Elazığ’a gönderildi. Kılıç Ailesi’nin Elazığ’dan teslim alabildiği cenaze akşam saatlerinde Solhan’da defnetti. Cenazeyi yıkama işleminden önce telefonla görüntüleyen aile, Kılıç’ın kendini yakarak yaşamına son verdiği iddialarına inanmıyor.

Mezopotamya Haber Ajansı önce haberi verdi sonra geri çekti

Mezopotamya Ajansı Kılıç'ın ölümü ile ilgili verdiği haberde Kılıç’ın dün sabah saat 09.00 sıralarında oda arkadaşları spora çıktıktan sonra yaşamına son verdiği, eylemi sırasında sloganlar atan Kılıç’ın yan koğuşun havalandırmasına not attığının ortaya çıktığını ileri sürmüştü.

Mezopotamya Ajansı ile PKK'ye yakın medya sitelerinde verilen haberlere göre Kılıç, yan koğuşa attığı notta, “İşgalci Türk devleti ve KDP ihanetini protesto ediyorum. Başur’daki canlı kalkanlara selam olsun. Yalnız değilsiniz, bir ses de Bingöl’den. Önderlik üzerindeki tecridi kınıyorum” diye yazdı.

Ajans bugün Kılınç'ın öldürülmüş olabileceği ihtimali üzerine yeni bir haber yayınladı. "Kandıra'da intihar etti denilen İrfan Kılıç infaz mı edildi?" başlığıyla verilen Kılıç'ın Ağabeyi Hüsamettin Kılıç'ın söylemlerine yer verilen ve sosyal medya hesaplarından da duyurulan haber daha sonra bilinmeyen bir sebeple geri çekildi.

Ağabey Kılıç: Kılları bile yanmamış

Cenazenin defin edilmesi ardından Mezopotamya Ajansı’ndan (MA) Aydın Atay’ın ulaştığı Kılıç’ın ağabeyi Hüsamettin Kılıç, cenazeyi yıkama esnasında yaklaşık 20 kişiyi çağırdıklarını belirterek, “Olayın kendini yakma şeklinde gerçekleştiğine inanmıyorum” dedi.

Ağebey Kılıç, cenazenin yıkaması sırasında gördüklerini şöyle anlattı: “Biz cenazeyi yıkarken 15 kişiyi çağırdık. Herkes baktı. Başına defalarca sert bir cisimle vurulmuş. Darbe almış. Kafatası komple kırılmıştı. Kafasından büyük darbe almıştı. Ellerinde ve kollarında büyük cisimlerin açtığı yaralar ve kırıklar vardı. Dişleri ve çenesi kırılmıştı. Çenenin sağ tarafından kulak altında bir delik vardı. Bir parmağın girebileceği kadar geniş bir yaraydı. Artık şişle mi yoksa, kurşunla mı delinmiş bilemiyoruz. Cenazeyi telefonla çektiler. İnanamazsınız kılları bile yanmamış, ayakları yanmış biraz.”

‘Birşeyler olmuş açıklayacaklar’

“Ölüm nedeni kendini yakma değil” diyen Ağabey Kılıç, “Sonradan yakılmış gibi. Cezaevini aradık. Bize sonra açıklama yapacaklarını söylediler. Şuana kadar ne cezaevi ne de savcılıktan hiçbir açıklama yapılmış değil. Bir şeyler olmuş size açıklayacaklar deyip geçiştiriyorlar. Herkes açıklamadan kaçıyor. Cumhuriyet Başsavcılığı’na yönlendiriyorlar, savcılık cevap vermiyor” diye belirtti.

‘Tartışmadan sonra böyle olmuş’

Olayla ilgili bir akrabalarının Cumhuriyet Savcısı’yla görüştüğünü kaydeden ağabey Kılıç, şunları belirtti: “Akrabamız kameranın karşısında savcıya ölümün nasıl gerçekleştiğini soruyor. Savcı, ‘Akşam saat 5’te avlu kapanıyor. Bunlar koğuşa giriyor. 3 arkadaştan ikisi içeri girerken, İrfan içeri girmiyor. Gardiyanlarla tartışıyor. Tartışmadan sonra böyle olmuş’ diye cevap vermiş. Bundan başka bir bilgisinin de olmadığını eklemiş. Bir yeğenim de cezaevi memuruyla görüşüyor. Oradaki memur ise İrfan’ın bir gardiyanı rehin aldığını, savcı cezaevine gelmesinin ardından büyük bir kargaşanın yaşandığını ve gardiyanın bir şekilde İrfan’ın elinden kurtulduğunu, çıkan kargaşada İrfan’ın yaşamını yitirdiğini 4 kişinin de yaralandığını söylemiş.”

Köy polis ablukasında

Cenazeyi Elazığ’tan Solhan’a götürülürken yaklaşık on kez jandarma kontrolünden geçtiklerini vurgulayan Ağabey Kılıç, cenazeyi defnetmelerine rağmen ancak halen köyün etrafında yüzlerce polis ablukasında olduğunu ifade etti.

‘Bize ulaşan bir not yok’

Bırakmış olduğu söylenen notla ilgili kendilerine bir bilgi verilmediğini söyleyen Ağabey Kılıç, “Biz de birilerinden duyduk. Olayın kendisi tarafından yapıldığını düşünmüyorum. Olayın kendini yakma şeklinde gerçekleştiğine inanmıyorum” diye konuştu.

’10 saat süren bir kavgadan bahsediyorlar’

Ağabey Kılıç, İrfan’ın koğuş arkadaşlarının ailelerine olayı anlatmış olduğunu, ancak ailelerin çocuklarının can güvenliğinden kaynaklı resmi olarak dile getiremediklerini dile getirdi.

Ağabey Kılıç, ailelerin olayı kendisine şu şekilde anlattıklarını ifade etti: “Bize anlatılar. Arkadaşları da yaklaşık dokuz on saat boyunca İrfan’la kavga halindelermiş. Çok fazla gürültü çıkıyormuş. Duydukları sese dayanamayan diğer koğuştaki bazı arkadaşları kafalarını duvara vuruyormuş. On saat süren bir kavgadan bahsediyorlar.”

‘Gerçek ortaya çıksın’

Olayın kendini yakmayla gerçeklemediğine inandıklarını sözlerine ekleyen ağabey Kılıç, “Cenazenin görüntülerini çektik. Savcılığa bildireceğiz. Her şeyin ortaya çıkmasını istiyoruz” dedi.

MA’nın ulaştığı kamera kayıtlarında, yaklaşık 20 kişi cenazenin başında incelemelerde bulunuyor. Çok açık bir şekilde çekilen görüntüde, cenazenin el, kol, bacak ve kafatasında derin yaralar ve kırıklar görülüyor.

Bir kişi kendi parmağıyla çenenin sağ kısmından boğaza doğru görülen geniş yaraya dikkat çekiyor. Ağızdan çeneye doğru kurşun yarası olduğunu ileri süren kişiler, “Tüyleri bile yanmamış. Bu nasıl yanma hali. Sadece ayak kısmında yanık izleri var” diye belirtiyor. El, kol, kafa ve vücudun diğer yerlerinde darp izine dikkat çeken insanlar, baş kısmındaki delik izini ise kurşun yarasına benzetiyor.