PYD’den açıklama: Sonuna kadar direneceğiz!

Demokratik Birlik Partisi (PYD) Eşbaşkanı Şahoz Hasan, Türkiye’nin Efrin’e düzenlediği operasyonlara ilişkin, “Son güne kadar da direneceğiz” dedi.

PYD’den açıklama: Sonuna kadar direneceğiz!

Demokratik Birlik Partisi (PYD) Eşbaşkanı Şahoz Hasan, Türkiye’nin Efrin’e düzenlediği operasyonlara ilişkin, “Son güne kadar da direneceğiz” dedi.

Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) ile birlikte 20 Ocak’tan bu yana Rojava’nın Efrin kentine operasyon düzenliyor.

Erbil’de bulunan  Şahoz Hasan, Türkiye’nin operasyonlarına dair, “Efrin halkı son güne kadar direnecek ve bir karış toprağını bırakmayacak. Dört parçadaki Kürdistan halkı bilsin ki bu mücadeleyi tüm Kürtler adına veriyoruz” diye konuştu. 

Şahoz Hasan, Rûdaw’ın sorunlarını yanıtladı...

Efrin direnişi ne durumda? Siyasi ve askeri yardımların kesildiği bir dönemde nasıl direneceksiniz?

Direniş için en yüksek düzeyde hazırlıklar yapılmış. Özellikle Kürdistan halkına genel olarak söylüyorum: Efrin’de varolan cesur irade sonuna kadar direnecek. Dört parçadaki Kürdistan halkı bilsin ki bu mücadeleyi tüm Kürtler adına veriyoruz. Çünkü bu saldırı sadece Efrin’e yönelik bir saldırı değil, tüm Kürtlere karşı yapılan bir saldırıdır. Belki Kürdistan’ın direnişidir. Kürdistan’ın genelinde bu şeklide direniş gösterilmesi gerekir. Şimdiye kadar Efrin için yapılan destek gösterileri olmuşsa da yetersizdir. Daha büyük adımların atılması lazım.

YPG ve YPJ güçleri şu an Efrin merkezde bulunuyor. Efrin’e bağlı bazı köyler TSK ve ÖSO’nun kontrolüne girmiş durumda. Türkiye’de kamplarda kalan Arap ve Türkmenler bu yerlere yerleştirilmek isteniyor. Bu durum karşısında sizin planınız var mı?

Sadece Efrin merkezde direniş gösterilmiyor. Diğer yerlerde de direniş var çünkü savaş daha Efrin merkeze ulaşmadı. Efrin çevresi, nahiye ve köylerde direneceğiz. Türk devleti El Kaide ve IŞİD çetelerinin olduğu her yerde onlara karşı savaşacağız. Ancak böyle bir gerçek var; sivil halkı getirip o bölgelere yerleştiriyorlar ve emri vaki bir şekilde demografiyi değiştiremek için hızlı davranıyorlar. 

Efrin halkı son güne kadar direnecek ve bir karış toprağını bırakmayacak. Efrin özgürleştirilene kadar direniş devam edecek. Bu girişim bir işgal hareketidir. Şu anda yapılanlar demografiyi değiştirme girişimidir. Türkiye’nin topraklarımızda demografik değişiklik yapmak istediğini söylüyoruz. Yapılanlarla ilgili bilgi sahibi değiliz. Bu yüzden hiç kimse Türk devletine yakınlaşıp ortağı olmasın diyoruz. 

Sivil ya da kim olursa olsun TSK ile beraber halkın toprağına yerleşip demografik yapıyı değiştirmek isteyenlere bunu bir hayal olduğunu ve bu suça ortak olduğunu söylüyoruz. Bunların IŞİD’den bir farkı yok.  Bunları o bölgelerden çıkarana kadar savaş ve direnişe devam edeceğiz. Çünkü onlar belki ki bir planı uygulamak için oradalar. Onları çıkarmak için hedef alacağız ve bu şekilde mücadeleye devam edeceğiz.

Efrin’in merkezinde şu an yaklaşık 600 bin sivil yaşıyor. Efrin merkeze yapılacak olası bir operasyonda sivilleri nasıl koruyacaksınız?

Şu anda imkan ve yollar var. Yollar açık ancak bütün yollar serbest değil. Yardımlar yapıyoruz. Kendimde Efrin’ e gittim. Burada Batı Kürdistan ve bütün Kürdistan halkına şunu söylemek istiyorum: Efrin’deki pazar fiyatları Kamışlo’dan daha ucuzdu. Çünkü yaşananlara rağmen cömertler. Bundan dolayı bütün dikkatimizi mücadele ve direnişi vererek başarılı çıkmaya bakmalıyız. Herkes üzerine düşen görevi yapıyor. 

Bu da göteriyor ki özerk yönetim Efrin’de güzel bir örgütlenme yapmış ve iyi bir disiplin var. İmkanlar ölçüsünde Kürdistan’ın diğer bölgelerinden de yardımlar gönderiliyor. Eger yollar açık olursa daha fazla yardım gönderilir. Bu yönüyle girişimler devam ediyor. Bildiğimiz kadarıyla şimdiye kadar ciddi bir sıkıntı yaşanmadı. 

Türk devleti su tesislerini bombadığı için sadece su konusunda sıkıntılar yaşanıyor. Bu sorunun çözülmesi içinde girişimler devam ediyor. Su kuyularının kente su aktarması için de girişimler var. Bir şeye ihtiyaç duyulduğu anda Cizire, Kobani, Menbic ve Rakka’dan hazırlıklar yapılarak gönderiliyor.

Suriye hükümetinin askeri yardımlarına ihtiyacınız var mıydı? Kamışlo ve Kobani’ye yönelik tehlikelere ilişkin ne söyleyeceksiniz?

Suriye hükümeti uluslararası alanda savaşı etkileyecek ciddi bir şey yapmadı. Başka bir devletin askeri bu devletin topraklarına geçti. Suriye ordusunun sınırlarını savunması gerekirdi. Bu konuda YPG ile Suriye hükümeti arasında görüşmeler de gerçekleşti. Ancak bununla ilgili ciddi bir adım atılmadı. Suriye devleti o kadar etkisizleşmiş ki Rusya ile Türkiye arasında yapılan anlaşmaya karşı sessiz kalmış ve hiçbir şey yapamıyor. 

Her gün Kürtlerin Suriye’yi parçalamak istediklerini söylüyorlar. Ancak Rusya Suriye ait bir toprak parçasını Türkiye’ye armağan etmiş durumda. Bu şekilde Suriye’yi parçalıyorlar. Biz federalizm istiyoruz. Federal sistemde Suriye’nin var olan toprak bütünlüğü savunuluyor. Ondan dolayı bunun çok açık şekilde görülmesi gerekir. 

Diğer bölgeler için de şunu söyleyebilirim; her şeyden önce gücümüze ve irademize güveniyoruz. Büyük bir direniş için hazırlıklar yaptık. Siyasi ve diplomatik olarak da gerekenler yapılıyor. Kanaatime göre Kobani ve Cizire’ye yönelik saldırılar bu kadar kolay olmayacak. Bu bölgelere saldırılar olursa da Efrin’de nasıl büyük bir direniş sergilendiyse buralarda da aynı şekilde direniş gösterilecektir.

Kürdistan Bölgesi’ndeki proğramınız nedir? Şu ana kadar kimlerle görüştünüz ve kimlerle görüşeceksiniz? 

Problem birileriyle görüşüp görüşmeme meselesi değil. Bütün Kürdistani siyasi taraflar olarak şuna açık olmalıyız; bugün Efrin’de bütün Kürtler Kürdistan, Suriye ve bölgedeki demokrasi güçleri adına bir direniş yürütülüyor. Bana göre bu dönemde bütün tarafların ulusal birliği esas alması gerekir. Biz buna açığız.