Birleşmiş Milletler'den Afrin açıklaması; Çok sayıda sivil tehdit altında!

Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi, Suriye'de bir ay süreyle ateşkes kararına imza attı. BMGK kararının ardından AB Yüksek Temsilcisi Federica Mogherini de Türkiye, İran ve Rusya'ya yolladığı mektupta Astana sürecinin garantörleri olarak, BM Güvenlik Konseyi'nin Suriye'de bir ay süreyle ateşkes uygulanmasına yönelik kararının "tam anlamıyla uygulanmasını" istedi.

AB temsilcisinden sonra Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, BMGK kararının Afrin'i de kapsadığını söyledi.

BM Güvenlik Konseyi'nin ateşkes kararı sonrasında konuşan Hükümet Sözcüsü ve Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, "Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin aldığı karara baktığımız zaman, terör örgütleriyle mücadeleyi kararın kapsamı dışında tutmaktadır. Türkiye'nin sürdürdüğü harekatı bu kararın etkilemesi söz konusu değildir" demişti.

ABD Dışişleri Sözcüsü Heather Nauert de yaptığı açıklamada,"Türkiye'nin BM'de kabul edilen tasarıyı iyi okuması lazım. Ateşkes tüm Suriye için geçerli" demişti.

Ülkelerden peş peşe Türkiye'ye "ateşkese uyun" çağrısı geldikten sonra BM'den bir açıklama geldi. 

BM İnsan Hakları Yüksek Komiseri Zeyd Raad el-Hüseyin, BM'nin yıllık insan hakları raporuna ilişkin açıklamasında, "Türkiye'de temel haklara saygı kötüleşmeye devam ediyor" dedi. El-Hüseyin Türkiye'nin Afrin'de başlattığı saldırının sivil halkı tehdit ettiğini de söyledi. 

BBC'de yer alan habere göre açıklamada, "Suriye'deki çatışma yeni bir dehşet evresine girdi" dendi. "Türkiye'nin Afrin'de başlattığı saldırı çok sayıda sivili tehdit ediyor" ifadesi yer aldı. 

Açıklamada Türkiye'deki insan hakları durumuna da dikkat çekildi ve şu ifadelere yer verildi:

"BM İnsan Hakları Yüksek Komiserliği, çok sayıda kişinin keyfi olarak işten çıkarıldığı, sivil toplum örgütlerinin keyfi olarak kapatıldığı, keyfi olarak gözaltına alınanların terör örgütleriyle bağlantılı genel suçlamalarla tutuklandığı, gözaltında işkence yapıldığı, ifade özgürlüğü ve dolaşım özgürlüğünün kısıtlandığı, özel mülkiyete keyfi olarak el konduğu ve suç işlediğinden şüphelenilen kişilerin ailelerinin topluca hedef alındığına dair güvenilir bilgilere ulaştı." 

Türkiye'deki OHAL koşulları altındaki insan haklarının durumu ile ilgili yakında daha ayrıntılı bir rapor açıklanacağı da ifade edildi.