Irak’ın ‘PKK'lileri siyasi mülteci sayma’ açıklamasının arka planında ne var?

Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Bağdat ve Erbil'i kapsayan ziyaretinde güvenlik ve su meselesi öne çıkan iki başlık oldu. Her ne kadar Irak hükümeti Türkiye'nin istediği gibi PKK'yi “terör örgütü” olarak ilan etmese de "yasaklı örgüt" tanımı da şimdilik Ankara’yı tatmin etmiş gibi görünüyor. Öte yandan Bağdat, su salınımı konusunda Ankara’nın atacağı adımları yakından takip ediyor.

Irak’ın ‘PKK'lileri siyasi mülteci sayma’ açıklamasının arka planında ne var?

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan geçtiğimi Salı günü kalabalık bir heyetle Bağdat ve Erbil'i kapsayan bir ziyaret gerçekleştirdi.

Görüşmelerin ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Irak Başbakanı Muhammed Şiya es-Sudani “Su Alanında İşbirliği Çerçeve Anlaşması" ve "Stratejik Çerçeveye İlişkin Mutabakat Zaptı"na imza atarken, 2 ülke arasında farklı alanlarda ayrıca 24 işbirliği anlaşması imzalandı.

Görüşmelerin ardından yapılan açıklamalarda yine iki ülkenin önceliği olan güvenlik ve su konusu öne çıktı.

Türkiye ve Irak makamları daha önce gerçekleştirdikleri iki güvenlik zirvesinden, PKK’nin Irak ve Kürdistan Bölgesi topraklarındaki varlığının sona erdirilmesini hedefleyen adımlar üzerinde durmuştu.

Bağdat'ta 14 Mart’ta gerçekleştirilen ortak güvenlik toplantısının ardından yayımlanan ortak bildiri de PKK ilk kez Irak tarafından "yasaklı örgüt" olarak tanımladı.  

22 Nisan’daki görüşmelerden önce Rûdaw’a konuşan Irak Hükümet Sözcüsü Basim el-Avadi, “Irak ve Türkiye arasındaki ortak güvenlik komiteleri ile her iki tarafın kilit güvenlik danışma organları sürekli görüşmelerde bulunuyor. Irak Milli Güvenlik Kurulu PKK'yi yasaklı grup ilan etti. Irak'ın İran tarafıyla yaptığı güvenlik anlaşmayla aynı şekilde ele alınacak. Irak'taki her bir PKK üyesi siyasi mülteci olarak kabul edilecek ancak siyasi ve askeri faaliyette bulunma veya silah taşıma gibi bir hakkı olmayacak. Irak hükümeti, Birleşmiş Milletler ve uluslararası insani yardım kuruluşların gözetiminde mülteci muamelesi yapılacak ve böylece denetlenecekler” ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Sudani ile düzenlediği ortak basın toplantısında PKK’nin Irak’ta “yasaklı örgüt ilan edilmesini” memnuniyetle karşıladıklarını vurgulayarak resmen “terör örgütü ilan edilmesi” yönündeki beklentilerini bir kez daha dile getirdi.

“Irak İçişleri Bakanlığı çalışmalara başladı”

Irak'ın PKK’lileri “siyasi mülteci statüsüne alma” ve “Birleşmiş Milletler ile uluslararası insani yardım kuruluşların gözetiminde kamplara yerleştirme” konusunda yaptığı açıklamaların arka planında neler olduğu, bu konuda PKK yönetimi ile bir müzakere olup olmadığı bilinmiyor.

Ancak Bağdat ile Tahran arasında Mart 2023 yılında imzalanan güvenlik anlaşmasının ardından Kürdistan Bölgesi’ndeki Rojhılatlı Kürt partilere bağlı Peşmergelerin sınır bölgelerinden uzaklaştırıldığı ve BM gözetimindeki kamplara yerleştirildikleri açıklanmıştı.

Konu hakkında Rûdaw’a konuşan Irak İçişleri Bakanlığı Sözcüsü Mikdat el-Miri, “Irak İçişleri Bakanlığı Türkiye sınırında çalışmalara başladı. Sınır Muhafız Komutanlığı'na bağlı 1'inci Tümen güçleri Erbil ve Duhok illerindeki sınır bölgelerinde güvenliğin sağlanması göreve başladı. Tabii bu Peşmerge güçleriyle koordineli bir şekilde yapılıyor. Ayrıca sınır bölgelerindeki birliklere termal kameralar sağlandı ve sınırın korunması için her türlü tedbir alındı” dedi.

Sözcüsü el-Miri, “Türk tarafıyla ortak harekat merkez kurduk, Kürdistan Bölgesi ve Türk tarafıyla koordineli olarak sınır güvenliği yoğun bir şekilde takip edilecek” diye ekledi.

Türkiye Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler de dün bu konuda bir soruya "Irak’la beraber ortak çalışacağız, neler yapabiliriz diye. Daha sonra ortak harekât merkezinin sorumlulukları belli olacak. Şimdi sadece kurulma konusunda iki taraf da ortak karar aldı" yanıtını verdi.

Irak hükümet, su meselesini “stratejik bir mesele” olarak değerlendiriyor ve bu konuda mali destek sağlamak amacıyla özel bir fon oluşturmaya karar verdi. Petrol gelirlerinin bir kısmı Kürdistan Bölgesi de dahil olmak üzere Irak'taki barajların inşası ve geliştirilmesi için kullanılacak.

“Irak’ı en çok ilgilendiren konu su meselesi”

Rûdaw’a konuşan Irak Başbakanı Danışmanı Ziya en-Nasri, “Vatandaşların büyük çoğunluğu için en önemli olan mesele su kaynakları meselesidir. En az su kıtlığı kadar su yönetimi konusunda da sıkıntılarımız var. Türk tarafıyla yapılan anlaşmaya göre su sorunu çözülüyor. Su kaynakları yönetimi konusu da da İnşallah önümüzdeki yıllarda bu sıkıntıları tamamen aşacağız” dedi.

Yıllardır su sıkıntısı çeken iki nehirli arasındaki Irak'ın Türkiye’den beklentileri yüksek. Irak-Türkiye anlaşması 10 yılı kapsıyor.

Bağdat, Türkiye'nin inşa ettiği barajların Dicle ve Fırat nehirlerinin akışını büyük ölçüde azalttığını belirterek Ankara'yı eleştiriyor.

Bağdat, Dicle ve Fırat üzerinde barajlar ve termik santraller kurulmasından dolayı Türkiye’nin akıttığı su miktarının yeterli olmadığını belirterek Dicle’den akan suyun saniyede 400 metreküpe Fırat’ta 500 metreküpe çıkarılmasını istiyor.

Türkiye, 1980’lerde Irak’a saniyede 500 metreküp su bırakacağı güvencesini vermişti ancak Iraklı makamlar bu miktarın gerçekleşmediğini kaydediyorlar.

Türkiye ise iklim değişikliği ve kuraklık gibi nedenlerden dolayı suyun azaldığını, miktar konuşmak yerine suyun verimli kullanılmasına ilişkin çalışmalara ağırlık verilmesini öneriyor.