AKP'den açlık grevi için ilk tepki: İnançlarımıza uygun değil

AKP'den açlık grevi için ilk tepki: İnançlarımıza uygun değil

Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile ihraç edilen eğitimciler Nuriye Gülmen ve Semih Özakça, işlerini geri alma talebiyle bugün açlık grevlerinin 72. gününde ve durumları her geçen gün kötüleşiyor.

Gülmen ve Özakça'nın Ankara'da Yüksel Meydanı İnsan Hakları Anıtı önünde 192 gün önce başladıkları eylem, 120 gün oturma eylemi olarak sürdü.

BBC Türkçe'nin sorularını yanıtlayan TBMM İnsan Hakları Komisyonu üyesi AKP milletvekili Said Yüce, Gülmen ve Özakça'nın açlık grevinin İçişleri Bakanlığı, Başbakan Yardımcısı Nurettin Canikli ve TBMM İnsan Hakları Komisyonu Başkanı Mustafa Yeneroğlu'nun gündeminde olduğu bilgisini paylaştı.

AKP milletvekili Yüce: Açlık grevi dinimize uygun değil

Yüce, KHK ile kamudan ihraçlarda bazı yanlışların yapılmış olabileceğini ancak bunları düzeltmenin zaman aldığını söylüyor:

"Geçtiğimiz yıl 15 Temmuz gibi çok vahim bir hadise geçirdik. Her ne kadar birileri bunu sulandırmak ya da başka noktalara çekmek istiyorsa da Türkiye böyle bir hadiseyi yaşadı. Bunun meydana getirdiği bir takım travmalar var."

Yüce, kendisi dahil tüm vekillerin ve kurumların ihraçlardaki haksızlıkların giderilmesi için çaba harcadığını söyleyerek Gülmen ve Özakça'dan devlete güvenmelerini ve 'dini değerlere aykırı olarak değerlendirdiği' açlık grevine son vermelerini istiyor:

"Açlık grevi gibi eylemler hem bizim inançlarımıza hem değerlerimize uygun şeyler değildir. Başka şeyler yapabilirler. Allah'ın verdiği canı ancak Allah alır. Rızkı da veren Allah'tır. Allah'ın verdiği rızık, bazen orada olmaz burada olur. Kadere teslim olmak ve tevekkül etmek lazım. Allah muhafaza o insanlar hayatlarıyla bunu ödeseler, bu Allah'ın da hoşuna gitmeyen bir şeydir."

"Karnımızı doyurmak için aç kalıyoruz"

Semih Özakça "Açlık grevinden önce diğer mücadeleler yapılmamış gibi bir algı oluşturulmasın. Biz aylarca işimizi, öğrencilerimizi geri istiyoruz dedik ama polis saldırısı dışında hiçbir tepki görmedik. Belki de o kadar işkence ve baskı görmeseydik, görmezlikten gelinmeseydik açlık grevini tercih etmeyecektik. Bu aslında sürecin dayattığı bir şey olarak karşımızda duruyor. Bize başka çare bırakmadılar."

Gülmen, "Biz açlık grevine başlamamış olsaydık şu an o kulaklar bizi hiç duymamış olacaktı. Bugün sesimiz onlara ulaştıysa bu açlık grevimiz sayesinde oldu. Açlık grevi son derece demokratik, pasif bir hak arama biçimidir. 72 gündür kelimenin tam anlamıyla açız. Ben buradan onlara soruyorum, ne yapacaklar?" diye soruyor.

Nuriye Gülmen AKP Milletvekili Said Yüce'nin 'Açlık grevi dinimize uygun değil' sözlerine yanıt olarak "Bizlerin vücudunda her geçen gün onların ihmalkarlığından, bize kulaklarını tıkamasından ötürü hasar oluşuyor. Mesela dinen buna nasıl bakıyorlar?" sorusunu soruyor.

'Bu adaletsizlik dinimize aykırı değil mi?'

Özakça, "Bir insanın ekmeğiyle terbiye edilmesi dinimize aykırı değil mi? Hiçbir sorgu sual olmadan insanlar bir gecede kapının önüne koyuluyor. Zalimlik varsa ona karşı bir şey yapılması dinen de uygundur diye düşünüyorum. Ayrıca tevekkül kaderine razı gelmek değil ki. Tevekkül, yapılması gereken her şeyi yaptıktan sonra bekleyişe geçmektir" diyor.