Ali Babacan DEVA'nın programını açıkladı

Ali Babacan DEVA'nın programını açıkladı

Eski Ekonomi Bakanı Ali Babacan’ın öncülüğünde kurulan Demokrasi ve Atılım Partisi’nin lansman toplantısı Bilkent Hotel’de yapılıyor. 


Tüzüğe göre, partinin ismi Demokrasi ve Atılım Partisi. Kısaltması ise Deva. 

Parti programında Kürt sorunu ve yurttaşlık tanımına dair geniş yer aldığı görülüyor. 

Programın birinci maddesi olan “Temel Haklar ve Özgürlükler” başlığı altında, düşünce ve ifade özgürlüğü, Kürt sorunu ve Alevi sorununa dair yaklaşım özetle şöyle aktarıldı: 

“Partimiz, ‘özgürlük, eşitlik, adalet’ temelleri üzerine kurulu bir demokrasi anlayışının savunucusudur. Bu itibarla, temel hak ve özgürlükleri etnik köken, dil, din, mezhep, cinsiyet, siyasi ve sosyal aidiyet farkı gözetmeksizin tüm insanlar için tanıyor ve iç hukukumuzu bu standartlara göre uyarlamayı hedefliyoruz. 

“Her kesimden insanımızı buluşturmak temel hedefimizdir. 

“Yaşam hakkı bizim için en temel, vazgeçilmez ve devredilemez bir haktır. Her hal ve şart altında bu hakkın korunmasını devletin birincil görevi olarak kabul ediyoruz. 

‘DÜŞÜNCE VE İFADE SUÇ OLAMAZ’

“Düşünce ve ifade özgürlüğü açık ve demokratik toplumun vazgeçilmezidir. Devletin görevi, her alanda özgürce düşünmenin ve düşünceyi ifade etmenin önündeki engelleri kaldırarak açık toplum şartlarını oluşturmaktır. Düşünce ve ifade özgülüğüne dayalı eleştirilerin ceza hukukunun konusu olması kabul edilemez. 

“İnanç alanına müdahaleden ziyade, insanların inançlarını korkusuzca ve tam bir huzurla yaşayabilecekleri özgür ortamı sağlamak ve insanların inançlarının gereğini yaşamalarının önündeki engelleri kaldırmak devletin temel görevidir. 

‘ALEVİLERİN BİRİKMİŞ SORUNLARI ÇÖZÜME KAVUŞTURULACAK’

“Vatandaşlarımızın inanç, kültür ve referans ekseninde hak ve özgürlük taleplerini adalet temelinde karşılayacak, ötekileştirme hissi doğuracak uygulamaları ortadan kaldıracağız. Alevi vatandaşlarımızın başta Cem Evlerine ilişkin talepleri olmak üzere inanç, düşünce ve davranış temelinde birikmiş sorularının çözüme kavuşturulması için gerekli adımları atacağız. 

‘KÜRT SORUNU HAK TALEPLERİNİN KARŞILANMASIYLA İLGİLİDİR’

“Türkiye’nin insan haklarına dayalı demokratik bir hukuk devleti olma konusundaki eksiklikleri, Kürt sorununun da kaynağında yatan temel faktördür. Uzun bir tarihi arka plana sahip olan bu sorun, iktisadi, siyasi ve insani açılardan pek çok olumsuz sonuç doğurmaktadır. Hayati öneme haiz bu konunun birçok boyutu bulunmakla beraber esasında bu sorun Kürt vatandaşlarımızın demokratik hak, özgürlük ve eşit vatandaşlık taleplerinin karşılanmasıyla ilgilidir. 

‘SİYASİ KANALLARI AÇIK TUTARAK…’

“Demokrasi ve Atılım Partisi olarak Kürt sorununu vatandaşlarımıza güven temelinde siyasi kanalları açık tutarak, taleplerin rahatlıkla tartışıldığı demokratik zemini inşa ederek, özgürlük alanlarını genişleterek ve hukuku tahkim ederek çözeceğiz. 

“Kürt sorununun çözüme kavuşturmuş bir Türkiye’nin demokraside ilerleyeceğine, kaynaklarını ihtiyaç duyduğu alanlarda kullanarak ekonomisini güçlendireceğine, hukuki standartlarını yükselteceğine, dış politikada hareket alanını genişleteceğine ve sosyal dokusunu kuvvetlendireceğine olan inancımız tamdır. 

ANADİL HAKKI

“Bu bağlamda öne çıkan en önemli konu, anadilin korunması, kullanılması ve geliştirilmesidir. Vatandaşlarına resmi dili öğretmek ve kullanmalarını sağlamak her devletin hem hakkı hem de görevidir. Bununla birlikte, demokratik devletler, vatandaşlarının anadillerine yönelik taleplerine cevap üretmekle de yükümlüdürler. Bu yükümlüğün yerine getirilmesinin hem toplumsal çoğulculuğun muhafazasını sağlayacağına hem de vatandaşların ilkelerine olan aidiyet duygularını pekiştireceğine inanıyoruz. 

“Demokrasi ve Atılım Partisi olarak anadilin bir çatışma konusu haline getirilmesini doğru bulmuyoruz. Resmi ve ortak dilimiz olan Türkçenin iyi öğretilmesi esas olmakla birlikte anadile ilişkin talepleri vatandaşlarımızın kültürel farklılıklarının tanınması, temel bir insan hakkı ve pedagojik bir gereklilik olarak ele alıyoruz. Bu itibarla, anadil hakkı kapsamında bütün vatandaşlarımızın anadillerini kullanmaları ve geliştirmeleri için gerekli düzenlemeleri yapmayı hedefliyoruz. 

“Demokrasi ve Atılım Partisi olarak etnik, dini, mezhebi ve kültürel çeşitliliğimizi dikkate alarak toplumdaki tüm farklılıkları kapsayacak ve kuşatacak bir vatandaşlık anlayışını savunuyoruz. Ülkemizde bugüne kadar herkesi kucaklayan bir vatandaşlık anlayışının hayata geçirilmemesi hem Kürtlerin hem de diğer bazı toplumsal grupların kendilerini dışlamış hissetmelerine yol açmıştır. Bu yüzden daha kapsayıcı ve kuşatıcı yeni bir vatandaşlık anlayışının geliştirilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Böylesine güçlü bir vatandaşlık anlayışının hâkim kılınmasının, hiç kimsenin bir ayrımcılığa maruz kalmamasını ve herkesin kendini bu ülkenin eşit ve özgür bir vatandaşı hissetmesini sağlayacak temel dayanaklardan biri olduğuna inanıyoruz.”