Babacan'dan Erdoğan ve Bahçeli'ye: Ülkeyi yayık ayranına çevirdiniz

Türkiye’nin dış politikasını eleştiren DEVA Partisi lideri Ali Babacan, “Bunların gücü gazetecilere, aydınlara, onları işten kovdurdukları patronlarına yetiyor. Uygur Türkleri için neden tek bir kelime etmiyorsunuz?” diye sordu.

Babacan'dan Erdoğan ve Bahçeli'ye:  Ülkeyi yayık ayranına çevirdiniz

Demokrasi ve Atılım (DEVA) Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın dış politika siyasetini işaret ederek "Ülkeyi yayık ayranına çevirdiniz. Çalkalayıp duruyorsunuz memleketi" dedi.

DEVA Partisi Ali Babacan, Kırklareli 1. Olağan Kongresi'nde konuşma gerçekleştirdi.

Babacan konuşmasında, “Ülkemiz adeta susamış, hasret kalmış. Birlikte olmaya kardeş olmaya hasret kalmış. Partimizi kuralı belki 1 yıl gibi bir zaman geçti. Bu 1 yılda ne yaptık? Siyasetin dilini değiştirdik” dedi.

“Merkez Bankası'nın döviz rezervlerinin nasıl eritildiğini milletimizle paylaştık” diyen Babacan, “Bir ülkenin Merkez Bankası'nın nasıl borca batırabildiğini milletimizle paylaştık. Yedek akçelerin pandemi öncesinde nasıl hoyratça tüketildiğini ve bu miras yedi zihniyetini milletimizle paylaştık. Rakamları ayarlama enstitüsünün yani TÜİK'in açıkladığı rakamların doğru olmadığını milletimizle paylaştık” ifadelerini kullandı.

Babacan, “Sadece probleme işaret etmiyoruz nasıl çözüleceği konusunda da çözüm üretiyoruz. Vatandaş görmüş duymuş bu iş bitmiş. Ne kadar çabalarsa çabalasınlar vatandaşlarımız görüyor duyuyor” diye konuştu.

“Ne zaman içerde sıkıntı yaşasalar gidip başka ülkelerin liderleriyle kavga ederek gündem oluşturarak içerdeki sorunları örtmeye çalıştırlar” diyen Babacan, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Şu andaki hükümetin hiçbir konuda bütüncül bir bakış açısı yok. Ülkenin parası pul oldu. Sabah akşam yerli ve milli duygularını kullanan hükümete sesleniyorum. Milliyetçilik bu mu? Milliyetçilik bu ilkenin itibarını korumaktır. Vatandaşının alnı açık başı dik gezebilmesidir. Ben dışişleri bakanlığından ayrıldıktan sonra bir baktık ki ağır bir ideoloji hakim olmaya başladı.”

Dış politika eleştirisi

Ali Babacan, Türkiye’nin dış politikasını eleştirerek, “Ben onun elini sıkmam, onun masasına oturmam.' Sen oturmazsan başkası oturur ve Türkiye'nin aleyhine bir şeyler gelişir. Dış politika nedir? Dış politika demek diplomasi siyasi diyalog demek. Problemleri konuşarak çözmek demek. Ülkenin uzun vadeli çıkarlarına göre hareket etmek demek” ifadelerini kullandı.

Babacan, “Kavga çıksa da yumruklaşsak diye bekleyen dış işleri anlayışı var. Dış politika birilerinin şahsi bekası uğruna heba edilmeyecek bir alandır” şeklinde konuştu.

Ali Babacan sözlerine şunlar ekledi:

“Türkiye'nin askeri gücü yüksektir ancak bunun ölçülebilir hale gelmesi hele hele son yıllarda bunu içim yanarak söylüyorum sınırlarının başka ülkeler tarafından çizilebilir olması çok üzücü. Haftanın düşmanı panosuna her hafta yeni birilerini yazarak dış politika yapamazsınız.

Bu yalnızlaşmanın bedelini bu ilke ağır ödedi, ödüyor. Dış yatırımların azalmasıyla ödüyor. Çalışan vatandaşlarımızın fakirleştiğini görüyorsak bunun sebeplerinden biri yanlış dış işleridir.”

“Adeta Mısır kazanan taraf olduğunu hissetti”

DEVA Partisi Genel Başkanı Babacan, konuşmasında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Mısır'la ilgili daha önceki açıklamalarıyla yeni açıklamalarını ekrana yansıttı.

Babacan, daha sonra Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Mısır'la ilgili açıklamasına yönelik olarak şu değerlendirmede bulundu:

“Öyle yanlış bir diplomasi yürüttüler ki sanki Türkiye Mısır'a muhtaç hale gelmiş, Mısır'ın eline düşmüş gibi bir tablo oluştu. Adeta Mısır kazanan taraf olduğunu hissetti, hissediyor ve şartlar öne sürüyor. Öyle bir 180 derece dönüş ki bugünkü iktidar Türkiye'deki Mısırlı muhalif medyayı susturmak için uyarılarda bulundu. Mısırlı muhalif medyaya burada alan açılmıştı şimdi döndüler artık susun dediler onu da susturmaya çalışıyorlar. Zaten alışkanlık var bizim yerli medyamızı da susturmaya alışık oldukları için. Dönüp onlara tamam artık susun yapmayın demeye başladılar.

Dış ilişkileri iç politikayı dizayn etme uğruna kullandıkları için bu konuyu da Mısır ilişkilerini de maalesef ellerine yüzlerine bulaştırdılar. Şimdi bir o yana bir bu yana savrulup duruyorlar. Bakın bu savrulmalara sadece birkaç örnek vermek istiyorum. Ne oldu? Sayın Erdoğan 'darbeci Sisi' diye meydanlarda sesleniyordu değil mi? Onun olduğu salona girmem, oturduğu masaya oturmam diyordu. Bakın kendi ağzından hangi ifadeleri kullanmış kısa bir videoda hatırlayalım.”

Babacan, “Şimdi bu nedir? Bir çizgidir değil mi bir yöndür. Şimdi son zamanlarda Mısır'la ilişkiler konusunda ne demiş aynı kişi bir de onu izleyelim” diye devam etti.

“İstihbari görüşmeler derken asıl amaç biraz perdelenmeye çalışılıyor ama diplomasi yürütülmeye çalışılıyor şu anda” diyen Babacan, “Bu açıklamayla beraber son günlerde bir anda kaç yetkili Mısır övme yarışına girdi insanlar bu aralar. Niye? Çünkü kamuoyunu hazırlamaya çalışıyorlar. 'Ya Mısır aslında çok önemli ülke ya aslında o kadar da kötü değil' deyip kamuoyunu hazırlamaya çalışıyorlar” ifadelerini kullandı.

Babacan, “Biliyorsunuz önce kutuplaştırdılar hatta 2019'daki yerel seçimlerde Sisi'yi şeytanlaştırdılar. Kime oy vereceksin derken karşı partinin adayına Sisi demeye getirdiler. Bunların hepsini gördük daha yeni bunlar taze” dedi.

“Siz her ülkeyle kavga ederseniz başınıza bu gelir”

Doğu Akdeniz mezelesine de değinen Ali Babacan, “Tabii biz hatırlatmayınca bazen unutanlar oluyor. Onun için böyle canlı belgelerle bunları sürekli hatırlatmak lazım. Ne oldu? Baktılar ki Doğu Akdeniz'de ciddi bir hak kaybı olacak adeta Doğu Akdeniz Türkiye'ye rağmen parçalanmaya başlandı. Siz her ülkeyle kavga ederseniz başınıza bu gelir” diye konuştu.

Babacan, şunları kaydetti:

“Ne yaptılar hemen U dönüşü yaptılar. Tabi bu sert U dönüşleri gerçekten halkımızın da başını döndürüyor. Ya U dönüşü yapın da biraz yavaş yavaş yapın böyle bir anda dönmeyin. Normal hızla alın şu virajları diyoruz. Sayın Erdoğan diyoruz bakın bu keskin U dönüşlerine bu millet yetişemiyor. Keskin sirke küpüne zarar.

Hükümete soruyorum Doğu Akdeniz'deki ülkelerle ilişkileri bozarken aklınız neredeydi? Madem beceremiyorsunuz, işi bilenlere bırakın. Bu ülkeye daha fazla yazık etmeyin.”

Çin ve Uygur Türkleri

“Biliyorsunuz Çin'le olan ilişkilerde başka önemli bir konu var: Doğu Türkistan'daki gelişmeler” diyen DEVA Partisi lideri, “Bu insan hakları ihlallerine ne Erdoğan ne Bahçeli bir şey diyemediler” dedi.

Ali Babacan, “Lafa gelince dinimizin kutsallarını siyasete alet ederler. Çeşitli ülkeler soykırım ifadelerini kullanırken maalesef burada derin bir sessizlik var. Fransa dahi Çin'e haykırıyor bu kadar da olmaz diyor. Fransa çıkıp haykırıyor bunlar sessiz. Bu sessizlik bizi çok üzüyor” ifadelerini kullandı.

“Nerede o ezilenlerin gür sesi? Lafa gelince tamam bol bol konuşuyorlar uygulamaya gelince niye susuyorsunuz. Bir 'Eyy' de Doğu Türkistan'da zulüm gören kardeşlerimiz için neden çekmiyorlar?” diye soran Babacan, “Bunların gücü gazetecilere, aydınlara, onları işten kovdurdukları patronlarına yetiyor. Uygur Türkleri için neden tek bir kelime etmiyorsunuz?” ifadelerini kullandı.

Ali Babacan, “Erdoğan Bahçeli sizlere ne oluyor biz sizi böyle bilmezdik. Savunduğunuz başka bu konudaki duruşunuz başka. Çin ile ilişkilerde bilmediğimiz bir şey mi var konuşmuyorlar diye aklımıza gelmiyor değil” yorumunda bulundu.