Baydemir'den tekzip: Türkçe çeviri hatalı

Baydemir'den tekzip: Türkçe çeviri hatalı

HDP Sözcüsü Osman Baydemir'in,  Kürtçe yayın yapan Waar TV'de ‘çözüm süreci’nin bozulmasına yönelik önemli Türkiye’de yayın yapan ajans, gazete ve internet siteleri tarafından “Hükümet de Kürtler de barış sürecinin bitmesini istedi” başlığıyla verildi. Baydemir ise açıklamasının çarpıtıldığını belirterek bu haberleri tekzip etti.

Baydemir’in, sürecin bozulma aşamasına ve geldiği noktaya dair açıklamaları Türkiye’de yayın yapan çoğu medya kuruluşu tarafından “Hükümet de Kürtler de barış sürecinin bitmesini istedi” şeklinde servis edildi.

Ancak HDP Sözcüsü Twitter’dan yaptığı açıklamada, haberi yayınlayan internet sitelerinin Twitter hesaplarındaki ilgili paylaşımlara “Katıldığım Kürdçe TV programının kimi haber ajanslarınca yapılan Türkçe Çevirisi çarpıtmadır. Programın tamamı ekte” notunu düştü. https://www.youtube.com/watch?v=52fkQQX4PZU …

Habere HDP’den de tekzip

HDP de Parti Sözcüsü Osman Baydemir’in ‘çözüm süreci’ ile ilgili açıklamalarının farklı yayınlanmasının ardından tekzip yayınlayarak Baydemir’in röportajının Türkçe çevirisini yayınladı.

HDP açıklamasında ‘Parti Sözcümüz Osman Baydemir’in, Kürdistan Bölgesel Yönetimi merkezli Waar TV’de katıldığı bir programdaki bazı ifadeleri, bir haberi ajansı tarafından hatalı olarak servis edilmiştir’ diyerek Baydemir’in açıklamalarının alt yazılı hali ile Türkçe çevirisini kamuoyu ile paylaştı.

Baydemir ne dedi?

İnternet siteleri HDP Parti Sözcüsü Osman Baydamir’in, ‘çözüm süreci’nin sona ermesiyle ilgili sözlerini şöyle aktarmıştı:

Her iki taraf da hükümet de Kürtler de bir an önce çatışma ortamının başlaması için çaba yürüttü. Her iki taraf da birbirine güvenmiyordu ve çözüm sürecinin bitmesini istiyordu. Her ikisi de kendi varlığının devamını çözüm sürecinin bitmesinde görüyordu.

Ancak Baydemir, Waar TV’de Kürtçe yaptığı konuşmasında şunları söylemişti:

2013 Yılında Öcalan’ın Diyarbakır Newrozu’ndaki manifestosundan 2015 Dolmabahçe görüşmelerine kadar, iki taraf da birbirine güvenmiyordu. Ne hükümet Kürt tarafından emindi ne de Kürt Hareketi hükümet konusunda emindi. Bakın bu iki yıl içinde belki yüzlerce sorun dile getirildi.

Bir adım atılması bekleniyordu ki ‘Siz sözünüze sahipsiniz ve güvenilirsiniz’ diye. Örneğin bir tek istek vardı o da hasta tutuklularla ilgili. Örneğin kanser, eli veya ayağı tutmayan ya da ağır hastalar için bir kanun çıkarılması istendi, bunların cezaevinden çıkarılması için.

Bu 2.5 yıl içinde bir tek hasta tutuklu serbest bırakılmadı. Bir tek adım atılmadı. Hükümet süreci uzattı, adım atmadı. Bu adımların atılmaması da güvensizliğe neden oldu.

Açıkça söyleyeyim; iki taraf da artık ‘Bu süreci kim bozacak, kendimizi savunalım’ pozisyonuna geçti. İki taraf da birbirine güvenmiyordu. İki taraf da diyordu ‘Süreç bir gün biterse biz kendimizi savunabiliriz’.