Diyarbakır Barosu, Tüm Kürt Avukatlar adına sorumluluğumuz olsun ya da olmasın Roboski’li ailelerden özür diliyoruz.

Diyarbakır Barosu, Türk Silahlı Kuvvetleri’ne (TSK) ait savaş uçaklarının bombardımanı sonucu 19’u çocuk 34 kişinin hayatını kaybettiği Roboski Katliamı ile ilgili Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi yapılan başvuruyu reddetmesinden dolayı Roboskili ailelerden özür diledi. Kürt avukatlar adına Roboskili ailelerden özür dileyen Diyarbakır Baro Başkanı Cihan Aydın, “Roboskili ailelere karşı Kürt Avukatlar olarak mahcubuz. Bu yüzden bütün Kürt avukatlar adına Roboskili ailelerden özür dilerim. Sizlerin hak ve hukukunu koruyamadığımız için bir kez daha özür diliyorum” dedi.

Diyarbakır Barosu, Tüm Kürt Avukatlar adına sorumluluğumuz olsun ya da olmasın Roboski’li ailelerden özür diliyoruz.

Diyarbakır Barosu, Türk Silahlı Kuvvetleri’ne (TSK) ait savaş uçaklarının bombardımanı sonucu 19’u çocuk 34 kişinin hayatını kaybettiği Roboski Katliamı ile ilgili Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi yapılan başvuruyu reddetmesinden dolayı Roboskili ailelerden özür diledi. Kürt avukatlar adına Roboskili ailelerden özür dileyen Diyarbakır Baro Başkanı Cihan Aydın, “Roboskili ailelere karşı Kürt Avukatlar olarak mahcubuz. Bu yüzden bütün Kürt avukatlar adına Roboskili ailelerden özür dilerim. Sizlerin hak ve hukukunu koruyamadığımız için bir kez daha özür diliyorum” dedi.

Roboski Katliamı’nın 7. yıl dönümünde Roboskili aileleri ziyaret eden Diyarbakır Baro Başkanı Cihan Aydın ve avukatlar, Roboski Katliamı başvurusunun AİHM’de belge eksikliği gerekçesiyle reddedilmesinden dolayı özür diledi.

“Sizlerin hak ve hukukunu koruyamadık”

Roboski anmasında konuya ilişkin açıklamada bulunan Diyarbakır Baro Başkanı Cihan Aydın, şöyle konuştu: “Bundan tam 7 yıl önce savaş uçakları tarafından bombalanan 34 kardeşimiz, arkadaşımız, yurttaşımız vahşi bir şekilde öldürüldü. Bu 34 kişiden 17’si çocuktu. Maalesef bugüne kadar ortada bir fail, bir şüpheli yok. Aynı zamanda ortada bir hukuki ve siyasi sorumluluk da yok. Buraya gelirken size karşı büyük bir mahcubiyetle de geldik. Sizlere, Roboskili ailelere karşı Kürt Avukatlar olarak mahcubuz. Bu yüzden bütün Kürt avukatlar adına Roboskili ailelerden özür dilerim. Sizlerin hak ve hukukunu koruyamadığımız için bir kez daha özür diliyorum. Diyarbakır Barosu olarak sizlere bu konuda destek olmak adına şartlarımızı zorlayacağız. Katliamın ilk yaşandığı günde buradaydık bugün 7. Yıldönümü yine buradayız ve hep de burada olacağız. Fiziksel olarak bazen gelemezsek de ruhumuz ve yüreğimiz hep sizlerle, acınızı paylaşmaya devam edeceğiz.  Biz Kürt avukatların aynı zamanda halkımıza karşı hukukçu sorumluluğumuz var.  Bundan sonraki süreçte bazı şeylerin yol ve yöntemini konuşacağız.  Bu dosyayı tekrar canlandırabilir miyiz, bu konuda sizlerle, diğer sivil toplum örgütleriyle birlikte neler yapabileceğimizi tekrar konuşacağız ve dosyayı tekrar bir şekilde canlandırmaya çalışacağız.”

Davanın geçmişi

Şırnak’ın Uludere ilçesine bağlı Roboski köyünde, 28 Aralık 2011 tarihinde Türk Silahlı Kuvvetleri’ne (TSK) ait savaş uçaklarının bombardımanı sonucu 19’u çocuk 34 kişi hayatını kaybetti.

11 Haziran 2013’te Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı, “taksirle ölme sebebiyet vermekten dolayı” Roboski katliamıyla ilgili soruşturma dosyası hakkında “görevsizlik” kararı verip dosyayı Genelkurmay Askeri Savcılığı’na gönderdi. Genelkurmay Askeri Savcılığı, 7 Ocak 2014’te “takipsizlik” kararı verdi.

Mağdurların ailelerinin avukatlarının karara itirazı reddedildi. Dosya bunun üzerine 18 Temmuz 2014’te Anayasa Mahkemesi'ne taşındı.

Dilekçe ve eklerinin idari yönden Anayasa Mahkemesi’nde yapılan ön incelemede, başvuruda eksiklikler tespit edildi, tamamlanması istendi. Ancak başvuru, “eksikliğin süresinde giderilmemesi” nedeniyle, 24 Şubat 2015 tarihli kararla reddedildi.

Mahkeme üyesi Osman Paksüt ise karara şerh düştü: “Başvurunun reddine ilişkin karara, sürenin geçirilmiş olmasının ve mazeretin kabulünün aşırı bir şekilcilikle incelenip incelenmediği noktasından tereddüt duyduğumdan katılmamaktayım.”

İç hukuk yollarının tükenmesi üzerine yaşamını yitiren 34 kişinin yakını olan 281 kişi adına Ağustos 2016'da Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) bireysel başvuru yapılmıştı.

Ancak AİHM de aynı gerekçeyle başvuruyu Mayıs 2018’de reddetti.