Blinken'a Kongre Oturumunda Türkiye Sorusu

ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken Temsilciler Meclisi Dışişleri Komisyonu’nda,Türkiye konusunda Doğu Akdeniz krizi ve Kıbrıs bağlamında yöneltilen soruları da cevapladı.

Blinken'a Kongre Oturumunda Türkiye Sorusu
Oturumda Türkiye Doğu Akdeniz'de Yunanistan ile yaşanan kriz ve Rusya'dan satın alınan S-400 krizi üzerinden gündeme geldi.
 
ABD Dışişleri Bakanı Blinken bir kongre üyesinden konuya ilişkin gelen soru üzerine, “Son birkaç yıldır ve yönetimin görevde olduğu son dönemde, Doğu Akdeniz’de atılan bazı adımları ve özellikle Türkiye’nin enerji kaynakları ya da kıta sahanlığı konuları bağlamında attığı adımları endişeyle takip ettik. ABD’nin Doğu Akdeniz’deki tüm tarafların istikrarı, egemenliği ve toprak bütünlüğünün sağlanması ve savunulmasında; bölgede ortaya çıkan anlaşmazlıkların askeri yöntemler ya da provokatif adımlarla değil barışçı ve diplomatik yollarla çözülmesinde rol oynaması önemli. Uluslararası hukukun ya da S-400 vakasında olduğu gibi NATO müttefiki taahhütlerinin ihlal edildiğini değerlendirdiğimiz Türkiye’nin de atmış olduğu adımlar dahil olmak üzere tüm adımlara dikkat çektik” dedi.
 
Son dönemde konuya ilişkin bazı ilerlemelerin kaydedildiğini söyleyen Blinken, “Son haftalarda olumlu gelişmelerden biri bölgede tansiyonun düşmesi oldu. Türkiye daha verimli bir şekilde ilerlemek amacıyla AB ile ve diğer taraflarla diyaloga girdi. Buna destek veriyoruz. Sürecin bu şekilde ilerlemesine yardımcı olmaya çalışmayı da sürdüreceğiz” ifadelerini kullandı.
"Nükleer müzakereler konusunda top İran'ın sahasında" 

İran'la nükleer anlaşma konusunda Joe Biden'ın temel pozisyonunu açıkça ortaya koyduğunu ve İran anlaşma koşullarına dönene kadar önden bir adım atmayacaklarını dile getiren Blinken, Tahran'ın, anlaşma koşullarına geri dönmesi konusunda ciddi olduğunu ispatlaması gerektiğini vurguladı.

"Avrupa Birliği bir çağrı yaptığında biz hemen 'tamam' dedik, ancak İran 'hayır' dedi. Top İran'ın sahasında" ifadesini kullanan Blinken, ABD'nin 3 yıl önce anlaşmadan ayrıldığını, ancak sonraki süreçte İran'ın anlaşma koşullarından fazlasıyla uzaklaştığını belirtti.

İran'ın, nükleer anlaşma koşullarına dönmeden yaptırım muafiyeti alamayacağına dikkati çeken Blinken, tüm bu süreçlerin ancak bir diplomasi masasında oturarak çözülebileceğini kaydetti.

İsrail ile bazı Müslüman ve Arap ülkeleri arasındaki normalleşme anlaşmalarını memnuniyetle karşıladıklarını belirten Blinken, Donald Trump yönetiminin ve önceki bakan Mike Pompeo'nun bu konuda iyi iş çıkardığını ifade etti.

"Diğer ülkelere de İsrail ile ilişkilerini normalleştirmeye davet ediyoruz" diye konuşan Blinken, bunu umduğunu vurguladı.

"Suudi Arabistan'a İran saldırsa Rusya veya Çin yardıma gelir mi?" şeklindeki soruya ise Blinken, "Muhtemelen hayır" yanıtını vererek, ancak ABD'nin yardıma gideceğini belirtti.

Cemal Kaşıkçı cinayetindeki sorumluluğu açık olmasına karşın Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman'a (MBS) neden vize yaptırımı getirilmediği sorusu üzerine Blinken, vize konusunu açıktan tartışamayacağını kaydederek, "Veliaht Prensin ABD'ye gelme gibi bir planı olmadığını söylemek makul olur" diye konuştu.