BM’den Suriye işkence raporu: İnsanlığa karşı suçlar işleniyor

BM’nin hazırladığı rapora göre Suriye’de gözaltında insanlık dışı uygulamalar yaşanırken, Türkiye’ye bağlı gruplar da Kürtlere yönelik sistematik işkence yapıyor ve insanlığa karşı suç kapsamına giren suçlar işliyor.

BM’den Suriye işkence raporu: İnsanlığa karşı suçlar işleniyor

Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Konseyi’nin 53. İnsan Hakları Oturumları İsviçre’nin Cenevre kentinde devam ediyor. Oturumda bugün, Birleşmiş Milletler’in Suriye Arap Cumhuriyeti Bağımsız Uluslararası Soruşturma Komisyonu, “Sonu Yok: Suriye Arap Cumhuriyeti’nde İşkence ve Kötü Muamele 2020-2023” başlıklı raporunu sundu. Rapor, 1 Ocak 2020 ve 30 Nisan 2023 tarihleri arasında Suriye’deki gözaltı tesislerinde devam eden sistematik işkence, zalimane, insanlık dışı ve aşağılayıcı muameleler ile zorla kaybetmelere dair durumları ele alıyor.

Bağımsız Uluslararası Suriye Araştırma Komisyonu tarafından 2020 ve 2023 yılları arasında gerçekleştirilen 254 röportaja dayanan rapor, özellikle Suriye hükümetine ait tutukevlerinde ve silahlı gruplar tarafından kontrol edilen bölgelerde yaşanan işkence ve kötü muamele vakalarını ele alıyor.

İşkence Ve Kötü Muamele Riski

Rapor, Suriye hükümeti kontrolündeki bölgelerde yaşayan ve son yıllarda geri alınan bölgelerdeki kişiler için, ayrıca yurtdışındaki Suriye vatandaşları için işkence ve kötü muamele riskinin önemli olduğunu belirtiliyor. Bu risk, özellikle komşu ülkelerden ve diğer yerlerden Suriye’ye geri dönmeye zorlanan Suriyeli mülteciler ve sığınmacılar için endişe verici olduğu kaydediliyor.

Devlet düzeyinde, bu çabaların Suriye’yi İşkence ve Diğer Zalimane, İnsanlık Dışı veya Aşağılayıcı Muamele veya Cezalandırma Sözleşmesi (CAT) ihlallerinden sorumlu tutmayı içerdiğine vurgu yapılan raporda, ayrıca, dayak, elektrik şokları, cinsel şiddet ve tutukevlerindeki insanlık dışı koşullar dahil olmak üzere kullanılan işkence ve kötü muamele türlerine dair ayrıntılı veriler sunuyor.

Suriye Ulusal Ordusu Ve Türkiye’ye Bağlı Gruplar

Suriye Ulusal Ordusu’nun (SNA) ve ondan evrilmiş silahlı grupların, Türkiye liderliğindeki operasyonların ardından 2016’dan bu yana Kuzey ve Doğu Suriye’nin bazı bölgelerinde, Efrin’de 2018’den bu yana ve Fırat Nehri’nin doğusunda, Rakka ve Hasakah dahil olmak üzere 2019’dan bu yana faaliyet gösterdiği belirtiliyor.

‘SAVAŞ SUÇLARI İŞLENDİ’

Rapora göre SNA, işkence ve zalimane muamele, rehine alma, cinsel şiddet ve zorla kaybolma eylemleri dahil olmak üzere savaş suçları işledi. Bu tür ihlallerin 2020’den bu yana belgelendiği tesisler arasında SNA’nın bireysel fraksiyonları (Suleiman Shah, Hamza, Sultan Murad, Ahrar al-Sham, Ahrar al-Sharqiyah, Faylaq al-Sham ve Muhammad al-Fatih dahil) tarafından işletilen hapishaneler ve geçici tesisler de bulunuyor.

Suriye Demokratik Güçleri

Raporda, Suriye Demokratik Güçleri (QSD) ve Suriye Ulusal Ordusu (SNA) gibi devlet dışı silahlı grupların kontrolü altındaki tesislerde işkence ve kötü muamele vakalarına dikkat çekildi. Raporda, QSD  kontrolü altındaki tesislerde 2020’den bu yana belgelenen ihlaller arasında Hasakah şehrindeki Al Sina’a hapishanesi; diğer hapishaneler ile QSD veya Kürt iç güvenlik güçleri (Asayiş) tarafından işletilen geçici tesisler ve Hol ve Roj kampları bulunuyor.

Cinsel Şiddet Ve Kadın Tutuklular

Gözaltı merkezlerindeki cinsel şiddet vakalarına dikkat çekilen raporda, özellikle erkek tutukluların cinsel şiddete maruz kaldığına dair önemli bir alt raporlama olduğu belirtiliyor. Raporda ayrıca, Suriye hükümeti gözaltı tesislerindeki erkeklerin çoğunun cinsel şiddete maruz kaldığı belirtildi.

Raporun devamında çok sayıda kadının cinsel şiddete, tecavüze, tecavüz tehdidine, cinsel işkenceye, tacize ve aşağılamaya maruz kaldığı ifade edildi.

Gözaltı Koşulları Ve Gözaltında Ölümler

Raporda, gözaltında ölümlerin belgelendiği ve bu durumun insanlığa karşı suç niteliği taşıdığı belirtilen raporda, gözaltı tesislerindeki koşulların insanlık dışı olduğuna yer verildi.

olan yok etme eylemlerini oluşturduğu vurgulanıyor. Gözaltında ölümlerin, yetersiz gıda, içme suyu veya tıbbi bakım nedeniyle, hatta COVID-19 nedeniyle olabileceğine de vurgu yapılıyor. Ayrıca, bazı tutukluların kötü dövüldüğü ve bir daha asla görülmediği, muhtemelen öldürüldüğü de raporda vurgulanıyor.

Zorla Kaybedilmeler

Rapor, Suriye’deki zorla kaybedilme vakalarının devam ettiğine dikkat çekilen raporda, SNA’nın kontrol ettiği tesislerde tutulan bazı kişilerin işkence sonucu öldüğünü belirtildi. Raporda Özellikle, 2022’nin Aralık ayında SNA sivil polis gözetiminde ölen Kürt avukat ve 2022’nin Ekim ayında Ahrar al-Sham’ın gözetiminde ölen bir başka kişiye yer verildi.

SNA’nın kontrol ettiği tesislerde tutulan kişilerin genellikle gıda ve ilaçlara sınırlı eriştiği, 2 kişinin de doktor veya hijyen ürünleri talep ettiklerinde dövüldükleri kaydedildi.

Ayrıca SNA’nın kontrol ettiği tesislerde cinsel şiddet vakalarının da yoğun olarak belgelendiği ifade edildi.