Demirtaş'tan Yıldırım'a: Yapılanlar namertçedir

Selahattin Demirtaş'ın 142 yıl hapis istemiyle tutuklu yargılandığı ana davanın duruşması Sincan Cezaevi Kampüsü'nde başladı. Demirtaş duruşmaya, dün olduğu gibi Edirne Cezaevi'nden SEGBİS yoluyla bağlanıyor.

Demirtaş'tan Yıldırım'a: Yapılanlar namertçedir

Selahattin Demirtaş'ın 142 yıl hapis istemiyle tutuklu yargılandığı ana davanın duruşması Sincan Cezaevi Kampüsü'nde başladı. Demirtaş duruşmaya, dün olduğu gibi Edirne Cezaevi'nden SEGBİS yoluyla bağlanıyor.

Duruşmada '21 Kasım 2012 tarihli fezleke' için beyanda bulunan Selahattin Demirtaş, AK Parti'nin İstanbul adayı Binali Yıldırım'ın dün kendisi için sarf ettiği sözlere tepki gösterdi. Demirtaş, "Cemaat o dönem beni sevmiyordu ama mesela dün yine bana iftira atan Binali Yıldırım'ı çok seviyordu" dedi. Demirtaş, AKP yıllardır cemaate karşı yaptığım eleştirilerden rahatsız olmuştur" ifadelerini kullandı.

Binali Yıldırım, Demirtaş'ın 23 Haziran seçimine dair "Bugün için, Sayın İmamoğlu’nun söyleminin desteklenmesi gerektiğine inanıyoruz" açıklamasına tepki göstermiş, "Ekrem İmamoğlu'nu desteklediğini açıkça ifade etti. Masum insanların ölümünün müsebbibi olan bir kişinin çağrısı ve terörle münasebetini hiçbir zaman net olarak koparmamış diğer bir partinin desteklediği CHP adayının arkasında milliyetçi, ülkücü, İYİ Partili hemşerilerimizin yer almayacağına yürekten inanıyorum. 'İmamoğlu'na oy verin' diye çağrı yapılıyor. Ama ilave ediyor. 'HDP'siz hiçbir şey daha güzel olmaz' diyor. Verilen mesaj çok açıktı. Biz size oy vereceğiz ama siz de bizi unutmayın. Bizim hakkımızı ödemeyi ihmal etmeyin demek istiyor" şeklimde konuşmuştu.

Demirtaş, "Ben tutuklu falan değilim, ben siyasi rehineyim. Fiziken içerideyim ama dışarıda AKP beni ve partimi lince uğratmak suretiyle cezalandırmaya çalışıyor" dedi.

"AKP'nin Adayı Hakkımda İftira Atıp Hüküm Kurdu"

Avukat Cahit Kırkazak'ın duruşma salonundan aktardığına göre Demirtaş savunmasına şu sözlerle devam ediyor:

"Bu yaptıkları namertçedir, dürüstlük değildir bu. Burada konuşuyor olmamız savunma hakkımızın ihlal edilmediği anlamına gelmiyor. Dün canlı yayında AKP'nin İBB Başkan adayı hakkımda iftira atarak hüküm kurdu. Ama ben içeride olduğum için cevap veremiyorum. Dışarıda oldaydım bu yalan ve iftiralara cevap vererek yaratmaya çalıştıkları algıları çürütürdüm.

"Binali Yıldırım'dan Günahını İsteseniz, 'Bundan Benim Çıkarım Ne Olacak' Der"

Dün partimin politikaları doğrultusunda bir tweet attım, Binali Yıldırım 'HDP İmamoğlu'na destek verecek ama HDP olmadan kazanamazsın diyerek kendi payını istiyor' diyerek kendi aklından geçenleri ifade ediyor. Kendileri ülkenin ve halkların lehine bir iş yapmadıkları için, yaptıkları her işte paylarını istedikleri için bizi de öyle düşünüyorlar. Ben ve partimin aldığı her tutum toplumun yararınadır, kendi payımıza bir şey istemeyiz. Ama Binali Yıldırım kendi payını almadan size günahını vermez. 'Ver senin günahlarının cezasını çekeyim' deseniz, Binali Yıldırım, 'Benim bunda çıkarım ne olacak' diyerek payını almadan günahını vermez."

Yapılan Namertçedir

Yargılanmam dışarıda yapılıyor. Onlarca mikrofonun önünde bütün Türkiye'nin dikkatle izlediği İstanbul seçimindeki AKP'nin adayı benimle ilgili konuşuyor, ben buna cevap veremiyorum. Dışarıda olsam cevabını veririm. Savunmamın parçası budur işte. Dışarıda olsam aleyhime bu kadar algı yapmalarına izin vermezdim. Hepsini tek tek teşhir ederdim. Düşünün ki, benimle ilgili dün 'masum insanların ölümünün müsebbibi' diye açık açık yargıya müdahale edecek açıklama yapan şahıs, başbakanlık yaptı bu ülkede. Benim de üyesi olduğum Meclis’in başkanlığını yaptı. Yurttaşlar bunu söyleyebilir. Gazeteciler yorum yapabilirler. Ama iktidar mensupları yapamazlar. Bu, yürütme erkinin yargı üzerindeki aleni yönlendirmesi olur. Yapılan budur. Namertçedir. Dürüstlük değildir bu.

Binali Bey'in Gelip Bir Duruşmamı İzlemesini İsterdim

Binali Bey’in gelip bir duruşmamı izlemesini isterdim. Gelseydi bir baksaydı neyle suçlanıyoruz. Binali Yıldırım, benim söylediklerim suç olsaydı şu anda ikimiz sanık sandalyesinde yan yana olmalıydık. Bak, Kürdistan dediğim için yargılanıyorum.

Hakkımdaki suçlamalar gerçekten suçsa Binali Bey, ikimizin aynı sanık sandalyesine oturması lazım. Senin geçen hafta oy uğruna Diyarbakır’da söylediğin “Kürdistan"ı ben 7 yıl önce Bingöl’de söylediğim için bak bugün yargılanıyorum.

Binali Yıldırım şunu da söylüyor, “Demirtaş seçimde biz destek veriyoruz, o da seçimden sonra bizi görsün diyor.” Çünkü kafaları hep böyle çalışıyor. Yurttaşlarımızın iyiliği için bir şey isteyebileceğimiz hiç akıllarına gelmiyor.

Bunların siyaseti rantı paylaşmak üzerinedir. Biri birine destek veriyorsa demek ki ekonomik çıkar vardır. Kafa başka türlü çalışmıyor. Samimiyetle söylüyorum, kafaları böyle çalışıyor. Bunların günahını isteseniz bedava vermezler. “Benim çıkarım ne olacak” derler.

Biz ilkeli, ahlaklı, dürüst siyasetçileriz. AKP’ye destek vermedik diye bin yıl da ceza verilecekse baş göz üstüne. Şeref duyarız. Yeter ki arkamızdan kimse bize, "soyguncu, talancı, rantçı, hırsız" demesin. Yeter ki arkamızdan kimse, "bunlar haysiyetsiz" demesin.

Türkiye toplumunun tamamına da demokrasi ve barışı getireceğimize de inanıyoruz.