Erdoğan'ın ikilemi: 100 milyar dolar mı, Fırat’ın Doğusu mu? 

Erdoğan'ın ikilemi: 100 milyar dolar mı, Fırat’ın Doğusu mu? 

Türkiye’nin sıcak gündemini analiz eden Zülfikar Doğan, iktidarın bir yandan Fırat’ın doğusuna harekât için ABD’ye eylül sonuna kadar mühlet verirken diğer yandan ABD Ticaret Bakanının günlerdir Türkiye’de ticaret hacmini 100 milyar dolara çıkartacak müzakereler yürüttüğüne  dikkat çekerek Erdoğan’ın bu ikilemi aşmaya çalıştığını söyledi.

Ekonomik darboğazı aşmanın yollarını arayan hükümete ABD Başkanı Trump’ın Ticaret Bakanı Wilbur Ross’u Ankara’ya göndererek olta attığını belirten Doğan, “Diğer yanda ise güvenli tampon bölge mutabakatında ciddi pürüzler söz konusu.

Türkiye Milli Savunma Bakanı Akar Pazar günü gerçekleşen Türkiye-ABD ortak devriyesini zafer gibi sunarken, Erdoğan 3-5 helikopterle, birkaç araçla devriye turunun anlamının olmadığını, ABD’nin kafasındaki güvenli bölgenin YPG’yi kollama amaçlı olduğunu söylüyor. Ama bir yandan da ikili ticaret hacminin 20-25 milyar dolarlardan dörde katlanması ihtimalini gözeterek temkinli olmaya, New York’taki BM toplantısında Trump ile bir araya gelene kadar ortalığı idare etmeye çalışıyor” diyor.

Almanya’da gündemi sarsan Türkiye’ye yasa dışı casus yazılım satışı Münih Savcılığının soruşturma başlatmasına neden olurken, yazılımın alıcısı olduğu iddia edilen Türkiye’den, hükümetten hiçbir açıklama olmaması, sessiz kalınmasının manidar olduğunu dile getiren Zülfikar Doğan, bu olayın yeni boyutlarının ortaya çıkacağı kanısını dile getiriyor.

Merkez Bankası’nın 12 Eylül Perşembe günü yapacağı toplantıdan yine en az 2,5-3 puanlık bir faiz indirimi kararının çıkmasının yüksek ihtimal olduğunu ifade eden Doğan “Zaten Cumhurbaşkanı iki günden bu yana Merkez Bankası’ndan ciddi bir faiz indirimi beklediğini yineliyor. Hatta yılsonuna kadar faizi tek haneli oranlara indireceklerini enflasyonun da tek haneye ineceğini ısrarla yineliyor. O zaman Merkez Bankası’na Cumhurbaşkanının bu talimatını yerine getirmek dışında seçenek kalmıyor. Oysa enflasyondaki düşüş baz etkisine dayalı. Yapılan yüklü zamlar daha gerçek anlamda enflasyona yansımadı. Sonbahardan itibaren enflasyon ve kurlarda sert yükselişler olacak. O zaman Merkez Bankası ne yapacak göreceğiz”  tespitini yapıyor.

Yüksek Seçim Kurulu (YSK) ile Rusya Merkezi Seçim Komisyonu arasında 6 Eylül’de imzalanan dijitalleşme, kütükler vb. konulardaki işbirliği protokolünün de çok dikkat çekici olduğunu, gözlerden kaçtığını ifade eden Doğan, Rusya’daki seçimlerde muhalif adayların engellenmesine, Putin’in her seçimi silme kazanmasına vurgu yaparak “YSK, Rusya’dan acaba hangi seçim derslerini alacak?” sorusunu gündeme getiriyor.