HDP Eş Genel Başkanlarının CHP Genel Merkezini ziyareti sonrası ortak açıklama

HDP Eş Başkanları Buldan ve Sancar ile ortak basın toplantısı düzenleyen CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, "Kavgayı değil, barışı öncelemeliyiz. Bir araya gelmeliyiz, oturmalıyız ve konuşmalıyız. Türkiye'nin çözülemeyecek hiçbir sorunu yok” dedi. HDP Eş Genel Başkanı Buldan da, “Türkiye Büyük Millet Meclisine vereceğimiz ortak önergeyle erken seçim isteme talebini gündeme getirme teklifimizi sunduk" dedi.

HDP Eş Genel Başkanlarının CHP Genel Merkezini ziyareti sonrası ortak açıklama

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin genel merkezinde, HDP Eş Genel Başkanları Pervin Buldan ve Mithat Sancar ile görüştü.

Kemal Kılıçdaroğlu'na Genel Başkan Yardımcıları Faik Öztrak, Oğuz Kaan Salıcı, CHP Genel Sekreteri Selin Sayek Böke ve CHP TBMM Grup Başkanvekili Özgür Özel eşlik etti.

Kılıçdaroğlu: Bir araya gelmeli, oturmalı ve konuşmalıyız

Görüşme sonrası basın mensuplarına açıklamada bulunan Kılıçdaroğlu, Türkiye'nin birliğe, beraberliğe, kucaklaşmaya ve helalleşmeye ihtiyacı olduğunu belirtti.

Kavgalardan dolayı çok acılar çekildiğini ifade eden Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:

“Türkiye’nin kucaklaşmaya ihtiyacı var. Helalleşmeye ihtiyacı var. Kavgalardan çok acılar çektik, kavgayı değil barışı öncelemeyiz. Bir araya gelmeli, oturmalı ve konuşmalıyız. Türkiye’nin çözülemeyecek hiçbir sorunu yok. Bütün sorunlar akılla mantıkla birikimle feraset ile çözülebilir. Bu çerçevede Türkiye'nin sorunlarını masaya yatırdık. Sayın genel başkanlar düşüncelerini ifade ettiler. Biz kendi düşüncelerimizi ifade ettik. Ekonomiden söz ettik, esnafın, çiftçinin, emeklinin, asgari ücretlinin sorunları masaya yatırıldı, tartışıldı. Elbetteki farklı görüşlerdeyiz ama her görüş bizim için son derece değerlidir. Tekrar hoş geldiniz, teşekkür ederiz.”

Buldan: Türkiye'nin bir geçiş sürecinde yapması gerekenleri konuştuk

HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan da, siyasi partileri ziyaret programının son aşamasına geldiklerini anımsatarak, “Elbette ki temel sorunlar konusunda her parti kendi görüşünü sunar. Biz de bunu bugün yaptık. Türkiye’nin acil çözülmesi gereken konuları bellidir. Muhalefet partileri olarak bunun sorumluluğunu taşıyarak, bu sorunları nasıl çözebiliriz ve Türkiye'nin bir geçiş sürecinde yapması gerekenleri konuştuk. Bu konuda görüş alışverişinde bulunduk. Elbette bir kriz süreci yaşıyoruz. Sadece ekonomik kriz değil, her alanda krizlerin olduğu bir Türkiye ile karşı karşıyayız” dedi.

“Ekonomik kriz, sosyal kriz siyasal krizler başta olmak üzere adalet konusunda da hukuk konusunda da büyük bir kriz yaşandığını özellikle belirtmek isterim” diyen Buldan, şöyle devam etti:

“Bugün aynı zamanda Roboski Katliamı'nın 10’uncu yıl dönümü. Hepimiz çok yakından takip ediyoruz. Roboski Katliamı'nın gerçek failleri henüz ortaya çıkmadı ve yargılanmadı. Yine Emine Şenyaşar’ın bir adalet arayışı var. Aylardır bu arayış devam ediyor. Bütün bu meseleri elbetteki çözmek üzere Türkiye'nin yeni bir anlayışa ve yeni bir yönetime ihtiyacı var. Bu da tabi bir erken seçim kararı ile mutlaka Türkiye’nin gündemine gelecektir. Ve erken seçim kararı ile birlikte Türkiye yeni bir yönetimi ve yeni bir anlayışı mutlaka görecektir.

“TBMM’ye vereceğimiz ortak bir önerge ile erken seçim isteme talebimizi sunduk”

Bu konuda görüşlerimizi sayın genel başkana ifade ettik. Diğer partilerle yaptığımız görüşmelerde de ifade etmiştik. TBMM’ ye vereceğimiz ortak bir önerge ile erken seçim isteme talebini gündemlerine alma teklifimizi de sunduk sayın genel başkana. Kendi aralarında istişare edecekler tabi ki ve bize en kısa zamanda görüşlerini bildereceklerdir. Bir kez daha sayın genel başkana ve heyetine bizleri kabul ettikleri ve önemli görüşlerini bizlerle paylaştıkları için çok teşekkür ediyorum. Bu ziyaretlerimiz önümüzdeki günlerde devam edecektir.”

Sancar: Türkiye’de çoklu krizler sürecinde olduğu konusunda hemfikiriz

“Türkiye’de çoklu krizler sürecinde olduğu konusunda hemfikiriz” diyen Eş Başkan Mithat Sancar da, “Bu krizlerden çıkış yollarını, en geniş istişare diyalog ve tartışma yolu ile bulabiliriz. Eğer Türkiye'de demokrasi her alanda yok ediliyorsa bizim toplumsal zeminde ve muhalefet partileri arasında bunu canlandıracak yolları bulmak gibi bir görevimiz var. Biz ülkeye demokrasiyi getirmeyi vaat ediyorsak bunu öncelikle kendi ilişkilerimizde topluma göstermemiz gerekiyor” dedi.

Mithat Sancar, “Öte yandan bu çoklu krizler bir yönetim krizidir ama aynı zamanda yönetim sistemi krizidir. Bu ikisini birlikte aşmak gerekiyor. Bu yönetimin gitmesi, aynı zamanda yönetim sisteminin değişmesinin de başlangıcı olacaktır. Bu konuda da görüşlerimizi ilettik. Erken seçim talebimizin temelinde de bu yatıyor. Ancak sadece seçim meselesine odaklanmak da sorunları çözmez, bugün halkın yaşadığı çok ağır sorunlar var. Yoksulluk, açlık, adaletsizlik ve başka alanlarda çok büyük haksızlıklar söz konusu. Bunlar da bizim halkı korumak için ortak davranma yükümlülüğümüzü yeniden gündeme getiriyor” yorumunda bulundu.

“Toplumsal barışı sağlayabilirsek bu yönetimin gitmesini sağlarız”

Sancar, sözlerine şunları ekledi:

“Seçimlere kadar da yapmamız gereken pek çok iş var. Seçim esaslı özellikle seçim güvenliği konusunu bugünden itibaren ortak çalışmalarla işlemek gibi bir görevle karşı karşıyayız. Ayırca iktidarın toplumu kutuplaştırma, gerginleştirme ve düşmanlaştırma politikaları kendisini korumanın, varlığını sürdürmenin en temel strateijisidir. İktidar ayrıştırarak, düşmanlaştırarak, kutuplaştırarak varlığını sürdürmek istiyor. Buna karşı bizim yapmamız gereken tam tersidir. Yani diyalog, müzakere, istişare ile toplumsal barışı kurabileceğimizi topluma göstermemiz gerekiyor. Muhalefetin tüm partilerinin topluma verebilecekleri en büyük vaat, toplumu heyecanlandırabilecek en büyük söz, toplumsal barışı birlikte kurabileceğimiz sözüdür.

‘Farklılıklarımızı koruyoruz, ama toplumsal barışı sağlama konusunda ortak iradeye sahibiz’ mesajını verebildiğimiz ölçüde toplumdan da büyük bir karşılık alabileceğimizi biliyoruz. Bunu başarabilirsek hem bu yönetimin gitmesini seçim yoluyla sağlarız hem de geleceği demokratik esaslar üzerinde, barış içinde kurma imkanlarını büyütürüz. Bu nedenle bu görüşmelerin önemi büyüktür. Heyetler arası görüşmeler olarak devam edecektir. İhtiyaç halinde, başkanlar olarak bu görüşmeleri sürdürmek istediğimizi bir kez daha dile getirdik. Türkiye'nin sorunlarına birlikte çözüm aramamız lazım. Yani hep birlikte Türkiye’ye kazandırmamız gibi bir sorumluluğumuz var. Biz HDP olarak bu sorumluluğun bilinciyle bu görüşmeleri başlattık ve devam ettirme kararındayız.”