HDP seçmeni İstanbul Seçimi'nde ne yapacak?

İstanbul'da seçimlerin yenilenme kararı üzerine gözler 23 Haziran’da kurulacak olan sandığa çevrilmiş durumda. Kürt ağırlıklı HDP oyları seçimde kilit konumda olacak faktörlerden. BBC Türkçe’den Mahmut Hamsici, farklı parti seçmenlerinin analizini tutmaya devam ediyor.

HDP seçmeni İstanbul Seçimi'nde ne yapacak?

İstanbul'da seçimlerin yenilenme kararı üzerine gözler 23 Haziran’da kurulacak olan sandığa çevrilmiş durumda. Kürt ağırlıklı HDP oyları seçimde kilit konumda olacak faktörlerden. BBC Türkçe’den Mahmut Hamsici, farklı parti seçmenlerinin analizini tutmaya devam ediyor.

Özellikle PKK lideri Abdullah Öcalan’ın üzerindeki görüş yasağının kaldırılmasının ardından Kürt oylarında değişiklik olabileceği yorumları yapıldı. Ancak hem HDP’den hem de sahadan gelen bilgiler, ibrenin CHP adayı Ekrem İmamoğlu’dan yana olduğunu gösteriyor.

HDP'nin bir nevi kalesi konumunda olduğu söylenen mahallelerden Kanarya’da, "Buradaki eğilimler bizim tabanımızın tüm İstanbul'daki eğilimlerini de yansıtır" görüşü hâkim.

Hamsici’nin aktardığına göre HDP Kanarya Mahalle Temsilciliği, buradaki seçmenlerin tamamının, "31 Mart'taki CHP İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Ekrem İmamoğlu'nu destekleme tavırlarının değişmediğini, hatta bu kez tabanlarından gelecek oyun artacağını" söylüyor.

Özellikle de "İmamoğlu'nun hakkının gasp edildiğini, kayyum yönetimleri nedeniyle bu durumu en iyi HDP tabanının anlayacağını" belirtiyorlar.

Bu kişilerden Emin Arı kendisi ve ailesinin oy tercihini şu sözlerle açıklıyor:

"Bizim evimizde dört oy var; benim, eşimin ve iki çocuğumun. Partimiz 31 Mart'ta karar verdi. Eşim ve çocuklarım, 'İmkansızdır, biz oraya da oraya da vermiyoruz' dediler. 31 Mart'ta sandığa gitmediler, yalnız ben gittim. Şimdi dizlerine vuruyorlar, 'Keşke biz de gitseydik' diyorlar. Böyle çok kişi var. Şimdi benim gibi düşünüyorlar, İmamoğlu'na verecekler. Birileri bizim için 'Bize mi verecekler, başkasına mı verecekler' diyor. Biz aynı yere vereceğiz. Hiç kimsenin şüphesi olmasın, biz İmamoğlu'na vereceğiz."

Sabri isimli parti üyesi oy için İstanbul'a geldiğini söyleyenlerden…

"DEP'ten (Demokrasi Partisi) bu yana partiliyim. Geçen seçimde oy kullanmadım çünkü Mardin'deydim ama şimdi geldim. İmamoğlu için geldim” diyor.

Salih Tunç ise AKP’nin Kürtlerle ilgili son dönemdeki söylemlerinin kendilerini etkilemediğinin altını şöyle çiziyor:

"Bir taraftan bir damla bal veriyorlar, diğer taraftan bir kaşık da zehir veriyorlar. Binali Yıldırım Diyarbakır'da Kürtçe konuştu ama Bitlis'te Kürtçe 'Hoş geldiniz' tabelasını indirdiler. Kayyum bile onu sökmedi. Biz artık alıştık. 'Çözüm sürecidir, şunu yapacağız, bunu yapacağız…' Hep boşa gitti. Başbakan Erdoğan bir zamanlar arabada bayılmıştı, bir adam balyozla camı kırdı, dışarı çıktı. Ben o zaman üzüldüm, 'Keşke o adam ölmesin, çünkü bir çözüm olacak, kan duracak' dedim ama olmadı. İmamoğlu hak etmiş, adama hakaret yapmışlar günahtır bu. İmamoğlu iyi bir insan. 31 Mart'ta verdim, gene vereceğim."

Demokratik Bölgeler Partisi Küçükçekmece İlçe Eş Başkanı Servet Ataklı ise "HDP tabanının desteğiyle Küçükçekmece ve Esenyurt'ta belediyenin CHP'ye geçtiğini, Bağcılar'da adayın İYİ Partili olması nedeniyle destek vermediklerini, AKP'nin bu yüzden kazandığını" öne sürüyor.

"İmamoğlu'nun hakarete uğraması nedeniyle HDP tabanındaki seçmenlerin bu kez yüzde 99'unun sandığa gideceğini" ileri süren Ataklı, "yalnızca Küçükçekmece İlçesi'nde CHP'nin oyunun en az 20 bin artacağı” görüşünü dile getiriyor.

Bir kahvede Kürt vatandaşları ile konuşan Mahmut Hamsici, İmamoğlu'na desteğin yüksek olduğunu görüyoruz.

Zahrettin Dinç isimli vatandaş, tüm aile olarak İmamoğlu'na oy vereceklerini anlatıyor:

"Bizim evde altı seçmen var; eşim ve dört çocuğum. 31 Mart'ta CHP'ye verdik. Beş oy kullandık, birini kullanmadık. Oğlum Kütahya'da öğrenciydi, sınavından dolayı gelemedi ama bu seçimde okulu bitiyor, gelecek, o da kullanacak. Dokunulmazlıkları kaldıran, vekilleri cezaevine koyan CHP'dir. CHP'yi sevdiğimizden oy vermiyoruz, biz bu ülkeye barış, demokrasi, huzur gelsin diye oy veriyoruz. Kanarya'daki eğilimler de İstanbul'daki Kürtlerin eğilimlerini yüzde 90 yansıtır."

Küçükçekmece Gölü kıyısındaki park alanlarında ise Ufak Ailesi’ne mikrofon uzatılmış.

Aileden üç gençten ikisi, 31 Mart'ta oy kullanmamış ama bu seçimde kullanacaklarını belirtiyor.

Antalya'da tersane işçisi olarak çalışan Ahmet Ufak, seçimler için bu kez Antalya'dan geleceğini söylüyor:

"Önceleri CHP'ye oy verme konusunda mesafeliydim. 31 Mart'ta oy vermedim. İçime sinemedi. Herkes kendini düşünerek can kurtaran gibi bize yanaşıyor diye düşünüyorum. Ama 31 Mart'tan sonra yapılan haksızlıklar, seçmenin iradesinin yok saymaları beni de etkiledi. İstanbul'da bunu yaparlarsa 81 ilin tamamında yapabilirler. Bugün bunu durduramazsak hiç durduramayız. Çevremde sandığa gitmeyen insanlar var. Bunun azalacağını düşünüyorum. Bu seçimler için kalkıp geleceğim ve İmamoğlu'na vereceğim. Ya bir olacağız devireceğiz ya da tek tek avlanacağız. Bu barbarlığın önüne geçmemiz lazım."

Öte yandan Koç Üniversitesi'nden doktora araştırmalarına devam eden siyaset bilimci Nezih Onur Kuru, ulaştığı tahminlere göre 170 bin - 220 bin arasında HDP seçmeninin sandığa gitmediğini belirtiyor:

"Mahalle bazlı oy geçiş analizine göre 24 Haziran'da HDP'ye oy vermiş seçmenler arasında 2019 yerel seçimlerinde; Ekrem İmamoğlu'na yüzde 78 - 83, Binali Yıldırım'a yüzde 1-3 aralığında destek olduğu tahmin ediliyor. Yüzde 14 - 17 aralığında kalabalık bir seçmen kitlesi de sandığa gitmemiş. Yüzde 1 - 3 aralığındaki HDP seçmeninin ise diğer adaylara yöneldiği düşünülüyor. Buna göre 1 milyon 142 bin HDP seçmeni arasında Yıldırım'ın oyu 5 - 30 bin, İmamoğlu'nun oyu 890-940 bin aralığında tahmin ediliyor. 5 - 30 bin aralığındaki seçmenin diğer adaylara yöneldiği, 170 - 220 bin aralığında önemli bir seçmen kitlesinin sandığa gitmediği anlaşılıyor."

 Buradan haberin tamamına ulaşabilirsiniz...