Irak’taki “Kataib Hizbullah”, Amerikan tarafının çekilme sürecini tamamlamasını istediğini belirterek, Amerikalıları, türünü ve niteliğini belirtmedikleri beklenmedik bir yanıtla tehdit etti. Bu tehdit, “Nüceba” hareketinin “mühlet” duyurusundan bir gün sonra meydana geldi. Yerel Irak haberlerinin İran Fars Haber Ajansı'nı kaynak göstererek verdiği açıklamalarda, Kataib resmi sözcüsü Muhyi Muhammed, direniş ekseninin “gücünü tüm direniş ekseninden ve sahip olduğu niteliksel yeteneklerden aldığını” belirterek “direniş gruplarının görevinin, tehlikelere karşı sürekli olarak hazırlıklı olmak” olduğunu ifade etti.
Muhyi Muhammed, Amerikan güçlerinin Irak’ta bulunmalarının, Irak parlamentosunun ülkeyi terk etmelerine dair kararı ile çeliştiği için yasadışı olduğunu belirterek “Bu sebeple Irak’taki Amerikalıları, kendilerine karşı düzenlenecek bir operasyona karşı uyarıyoruz. Amerikan kuvvetlerinin, Irak iradesine meydan okumaya cüret edip güçlerini Irak’ta tutmaları halinde direnişin yetenekleri, kabiliyetleri ve silahları karşısında şaşkınlığa uğrayacaklarını söyledik. Irak ve Suriye’de, Amerika’ya, DAEŞ’in tehditlerine, buna ek olarak İsrail’in teşkil ettiği tehlikelere karşı direnen grupların misyonu, bu gruplara, özellikle füzeler ve insansız hava araçları gibi caydırıcı silahlarla donanma ve hazırlanma sorumluğu yüklüyor” ifadelerini kullandı.
Kataib Hizbullah sözcüsünün bu açıklamaları, Nüceba hareketi sözcüsünün, Amerikalıların arabulucular ile İran’a yakın silahlı grupların Amerika’nın Irak’tan çekilmeyi tamamlamak için kendilerine mühlet verdiğini duyurmasından ve Tahran’ın, milislerinin, Irak ve Suriye’deki ABD güçlerine yönelik saldırılardan sorumlu olmadıklarını açıklamasından bir gün sonra geldi. Tahran’ın bu açıklaması, Joe Biden’ın, İran’ı Amerikan kuvvetlerine yönelik saldırılara destek olmakla suçlamasının ardından, İran’ın bu suçlamaları reddetmek için BM Güvenlik Konseyi’ne gönderdiği bir mektupta yer aldı. Mektupta Tahran, kendisine bağlı silahlı grupların Amerikan hava saldırılarını kınadığını belirtti.
Irak’taki İran yanlısı silahlı grupların, ülkedeki Amerikan varlığı konusundaki açıklamaları birbiriyle çelişkili görünürken, bu ayın sonunda gerçekleşecek bir Amerika-Irak diyaloğu için geri sayıma geçilmek üzere. Ayrıca bu açıklamaların, Viyana’da sekteye uğrayan İran-Amerika görüşmeleriyle bağlantısını olup olmadığı da tartışma konusu. Bu bağlamda, Irak stratejik uzmanı Maan el-Cuburi, Şarku’l Avsat’a “İran’ın nükleer dosyasına ilişkin Viyana’daki Amerika-İran diyalogunun atmosferini ve özellikle son Amerikan saldırısından sonra ABD ile İran’a yakın silahlı gruplar arasındaki gerilimi hiçbir şekilde görmezden gelmek mümkün değil” değerlendirmesinde bulundu.
