Kürt illerinde seçmen eğilimi: Kılıçdaroğlu'nun oy oranı yüzde 80 bandında

Sosyo Politik Saha Araştırma Merkezi Koordinatörü Yüksel Genç, Yaptıkları çalışmada Kılıçdaroğlu’nun yüzde 68-70 bandında bir oya sahip olduğunu gördüklerini söyledi.

Kürt illerinde seçmen eğilimi: Kılıçdaroğlu'nun oy oranı yüzde 80 bandında

Diyarbakır merkezli Sosyo Politik Saha Araştırma Merkezi (SAMER) Koordinatörü Yüksel Genç, yaptırdıkları anketlere göre, CHP’nin bölge illerinde oy oranının yüzde 4-5’lerde kalırken CHP Genel Başkanı ve Millet İttifakı’nın cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu’nun oy oranının  yüzde 70 civarında olduğunu söyledi.

Artı Gerçek’ten Remzi Budancir'e değerlendirmelerde bulunan Diyarbakır merkezli Sosyo Politik Saha Araştırma Merkezi (SAMER) Koordinatörü Yüksel Genç yaptırdıkları anketlere göre, CHP’nin bölge illerinde oy oranının yüzde 4-5’lerde kalırken CHP Genel Başkanı ve Millet İttifakı’nın cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu’nun oy oranının  yüzde 70 civarında olduğunu söyledi.

HDP seçmeni içerisinde hala yüzde 10-15’lik kesimin karar vermediğini ifade eden Yüksel Genç şöyle konuştu:

“Bunların çok önemli kısmı HDP seçmeninden oluşuyor. Ama HDP seçmeni içerisinde hala yüzde 10-15’lik kesim tam olarak karar vermiş değil. Protesto edebilir, ikna olursa oyunu kullanmada Kılıçdaroğlu lehine sandığa gidebilir. O hala ara gri alan olarak duruyor. Erdoğan’ın bölgedeki oy oranı yüzde 20, Muharrem İnce’nin yüzde 2’ye yakın. Sinan Oğan’ın yüzde 0.5 civarında görünüyor. Bölgede ciddi oy kaybeden Erdoğan’ın yüzde 24’den yüzde 21’e indiği görülüyor. Erdoğan’ın 2018’de aldığı oyun yaklaşık 4-5 puan altında alacağı görülüyor. Kılıçdaroğlu’nun bu kadar yüksek oy alması, HDP seçmeninden blok halinde destek görmesi. Yeni genç seçmenin çok önemli bir kısmının da Kılıçdaroğlu lehine oy kullanması... Aradaki farkı bu açıyor. Bunların dışında yüzde 8 civarında kararsız seçmen görünüyor. Bu kararsız görünen seçmenin önemli bir kısmında, eğer ikna edilirse sandıkta muhalefet lehine oy verme potansiyeli oldukça güçlü görünüyor.”

Kılıçdaroğlu’nun ‘Kürtler’ çıkışı

Kılıçdaroğlu yayınladığı bir videoda ilk defa ‘Kürtler’ diye ifade kullandı. Kürtlerin kriminalize edilmesine tepki gösterdi. Kılıçdaroğlu’nun bu çıkışını “İlk defa Kürtlere, Kürt seçmene hitap etti” şeklinde nitelendiren Genç, “Kılıçdaroğlu’nu destekleyen en önemli seçmen kitlesini Kürtler oluşturuyor aslında. Ancak şimdiye kadar bu kadar önemli bir seçmen grubuna direk hitap ettiği hiçbir demeci yok gibi bir şey. Genel olarak Kürt sorunu üzerinden adresi meclis olarak belirleme ve helalleşme söylemi dışında bir söylem üretmemişti. Kürt seçmene bir cumhurbaşkanı adayı olarak, onların oylarına talip bir aday olarak direk hitap etmesi önemli” tespitinde bulundu.

'Türkiye’de artık Kürt seçmen diye bir olgu var'

Türkiye’de artık Kürt seçmen diye bir olgunun olduğunu hatırlatan Genç, şunları söyledi:

“Kimlik talebinde bulunan, Kürt sorununu dert edinmiş, çözüm ihtiyacı olan Kürt seçmen grubu var. Dolayısıyla artık bu grubun kendisine hitap etmek her adayın aslında içinde olması gereken durumlardan biri gibi görünüyor. Kritik seçmen grubu olarak tariflenen Kürtler, Kürt seçmen yada HDP’li seçmen meselesinde direk hitap, muhalefetin ilk defa hükümet ve iktidarın Kürtlerle ilgili kurmuş olduğu sınırların dışına çıkması ile ilgili bir sürece işaret ediyor.

Çünkü şimdiye kadar Kürt meselesinde, Kürtlerle ilişkilerde, Kürtlerle ilgili konulacak sınırlar meselesinde de iktidara mubah olup, muhalefete mubah sayılmayan çok fazla tartışma ve ayrıştırıcı dil kullanıldı. Çoğu kez ‘terör’ ve ‘beka’ söylemi çerçevesinde bu seçmen grubu muhalefet açısından riskli mayınlı alan gibi tariflendi.

Şimdiye kadar da muhalefetin ana damarı iktidarın çizmiş olduğu çerçevenin dışında bir söylem ve girişim başlatmamıştı. Tamda bu konuşmanın kendisi esas olarak iktidar tarafından kurulmuş bu teamülün aşılması, muhalefet adayının direk temas kurarak Kürt seçmenle ilgili kurduğu ilişkinin daha sağlam olmasına neden olabilecek durumda. İktidar dışında, iktidarın kurduğu gündeme eklemlenmeden kendisi bu seçmene ilişkin gündem kurmuş oluyor. İktidarın ortaya koymuş olduğu kriminalize edici, ayrıştırıcı dilin dışında durmak istediğini ilk defa bu kadar açık deklare etmiş oluyor. Bu durum kuşkusuz oy kullanmak isteyen Kürt seçmeni daha fazla rahatlatacak bir durum.

Zaten Kürt seçmenin çok uzun süredir oylarına talip bir siyasetin kendileri ile direkt konuşması, kendilerine direk temas etmesi ihtiyacı vardı. Bu anlamda seçim çalışması bağlamında değerlendirdiğimizde de önemli bir girişim oluyor. Önemli olan bundan sonrada bu girişimin, bu temasın devam etmesi. Yurttaşlık eşitliği üzerinden, kriminalize edici söylemin dışında bir yurttaşlar topluluğu olarak kabul edilip onun üzerinden söylem ve bağ kurulmasının önemli olduğunu düşünmek gerekiyor.”