Akşener: 2023'te Erdoğan Cumhurbaşkanı seçilemeyecek

Akşener: 2023'te Erdoğan Cumhurbaşkanı seçilemeyecek

Türkiye gündemine ve koronavirüs salgınına ilişkin çarpıcı açıklamalarda bulunan Akşener, İYİ Parti olarak memleket masası kurulmasının faydalı olacağını ancak bu taleplerinin, iktidar cephesinde kabul görmediğini söyledi.  

Memleket Masası Meselesi

Şimdi ne dendi. ‘Londra’dan üst akıl ekonomimize saldırıyor, Türk ekonomisini yıkmak için düğmeye basıldı’ dedi. Damat dedi, sayın Erdoğan da bunu olumladı. Bu kanaat beyan edildikten sonra propagandist medya bu sözleri söylemeye devam etti. Ben İYİ Parti Genel Başkanı olarak, Suriye meselesinden sonra da Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Memleket Masası kurmasını önermiştim. Dolayısıyla o masanın etrafında ister tek tek ister bir arada verilecek bir fotoğrafın yurt dışında önemli tesiri olduğunu göstermek için önemliydi.

"Erdoğan, 2023'te Cumhurbaşkanı Seçilemez"

50’den 60’a kadar CHP ve DP arasında büyük bir çekişme yaşanıyor ancak kimse gözünü çevirip bakmıyor. Çünkü biliyorlar ki o gelir, CHP’ye gitmiyor. İki parti arasında çok gergin bir rekabet olmasına rağmen buraya el uzatmak kimsenin aklına gelmiyor. Şimdi Atatürk’ün mirası olarak değerlendirelim. Önce Hazine’ye daha sonra da Varlık Fonu’na devredilmek istenen bir düzenek kurmaya çalışıyorlar. Çünkü önceden atılan adımlar yapılacak adımların habercisidir. Türkiye’de yargı işlese miras hukuku çok nettir. Yani ben çocuğuma miras bıraktım, devleti yönetenlerin kafası arttı ve bunun yolu da açılır. Sermaye kontrolü yapılmasın dedik, uyarı bununla ilgiliydi. Yandaş müteahhitler her gün ne oluyor diye telefon açıyorlar. Atatürk Havalimanı'na 1000 yataklı hastane yapılıyor ve biz daha sonra öğrendik ki sağlık turizmi için yapılıyormuş. Ancak biz ihalenin nasıl yapıldığını bilmiyoruz. Pistlerin kırılması ile ilgili bize bilgi verilmiyor. Yani bu düzenekle bu ülke yönetiliyor. Sayın Erdoğan, 2023’te Cumhurbaşkanı seçilemez

"Vaka Sayısında Dünyanın 8. Ülkesi Olmayabilirdik"

Sayın Aytun Çıray, İYİ Parti’nin güvenlik politikalarından sorumlu. Hem alanında çok başarılıdır hem de salgınların bundan sonra milli güvenlik sorunu olduğuna inanıyor. Biz İYİ Parti olarak, arkadaşlarımızla bir araya gelerek aldığımız kararları kamuoyu ile paylaşıyoruz. Dolasıyla hem o hem de arkadaşlarımız başlangıçta karantina uygulanmasını söylemiştik. Eğer bunlar yapılsaydı, vaka sayısında dünyanın 8’nci ülkesi olmayabilirdik.

"Belediyelerle İnatlaşmak, Millet İradesiyle İnatlaşmaktır"

Diğer belediyelerimiz de çok başarılı tabii. Millet İttfakı’nın belediye başkanları, vatandaşa dokunma konusunda çok başarılılar. Türkiye mavi ve kırmızı kuvvetler anlayışı ile yürütülüyor. Aynı kampanyaları Cumhur İttifakı belediyeleri de yapıldı. Millet İttifakı belediyeleri için devlet içinde devlet yakıştırması yapıldı. Bu salgında belediye başkanlarımız ile merkezi idare birlikte çalışmalıydı. İstanbul’u ve diğer belediyelerimizi öne koyarsak, mahallelere kadar ulaşma imkanı var belediyelerin. Bu nedenle, belediyeler ve merkezi idare kaynakları çok daha verimli kullanılabilirdi. İnsan unsuru daha ön planda tutabilirdi. İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve Ankara Büyükşehir Belediyesi nasıl geri kazandırılabilir mantığı ile yürüyemezsiniz.Vatandaş bunu görür. Ben Sayın Erdoğan’ı gerçekçi olarak tanırım, rasyonalitesini kaybetti. Eğer Saray’a girmeseydi, o keneler kendisine yapışamazdı. Uygun ortam bulamazlardı. Tam tersine vatandaş bunu görüyor. Ekrem İmamoğlu’nun mazbatası iptal edilmemiş olsaydı, fark daha az olacaktı. Bu seçmenin içinde MHP, Ak Parti seçmeni var. Bu milletin en hassas konusu, sandığa attığı oydur. Siz bunu engellemeye kalkarsanız, millet iradesi ile inatlaşmaktır. Erdoğan ilk inatlaşmayı orada yaptı, sonucu ortada.

Bu Dil, Erdoğan'ın Seçilmesine Mani Olacak"

2023’te Sayın Erdoğan seçilemeyecek. Çünkü bu milletin feraseti böyle bir şeydir. Eğer bu olmasaydı, Erdoğan’ın partisi birinci parti olamazdı. Dolayısıyla güç  zehirler, mutlak güç daha da zehirler. Şimdi göreceksiniz bu dil, Sayın Erdoğan’ın seçilmesine mani olacak.

"Erdoğan, Seçmenle Bağını Kopardı"

Güzel bir atasözü vardır. Bas müminin damına, gör ondaki imanı diye. Saray meselesi, Sayın Erdoğan ile seçmenin bağını tamamen kopardı. Demin size söylediğim, dindar insanlarla seküler hayat tarzını benimsemiş insanların barıştırılması konusunda çok büyük bir iş düşüyor. Cumhuriyet’in ortaya çıkışından sonra tanımladığımız ihtilaf sahalarının barıştırılması konusunda uyarıda bulunmuştum. Sayın Gül de haklısınız buna dikkat edeceğiz demişti. 2001 ve 2002 krizi sebebiyle Sayın Kemal Derviş davet edildi ve ekonomi programı koydular. Bu arkadaşlarımız 2010 tarihine kadar bu programı devam ettirdiler. Gazetecilleri de dinlediler bizleri de dinlediler, liberal kesimi de dinlediler ve bu barışmanın gerçekleşebileceği duygusuna kapıldık. Daha sonra güç yerleşti, endişeler ve korkular ortadan kalktı. Aslına rücü ettiler, yani aslı nedir. Atatürk ve arkadaşları ile olan kavgaları.

“Kırmızı Çizgimiz Cumhurbaşkanlığı Sisteminden Vazgeçilmesidir”

Genellikle bizim partimizin üzerinden bir ayrıştırma iddiası var ya da bizim Ak Parti’ye göz kırptığımıza dair iddiaları var. Bizim kırmızı çizgimiz var. Cumhurbaşkanlığı sisteminin Türkiye’ye ciddi zarar verdiğini, milletvekillerinin rezil olduğunu düşünüyoruz. Tek adam rejiminin ekonomiyi çok kötü yönettiğini gördük. Sağlık Bakanı gayretli bir arkadaşımız ve Bilim Kurulu ortaya koydu. Bilim Kurulu’nun hükmü Sağlık Bakanlığı’nın uygulama kararına bırakılmadı. Partili Cumhurbaşkanlığı nedeniyle Sağlık Bakanlığı’nın bunu uygulama yetkisi yok.

“Erdoğan, Ekonomi, Hukuk, Tıp Hakkında Karar Veriyor”

Sayın Erdoğan, ekonomi, hukuk, tıp hakkında karar veriyor. Sayın Erdoğan her şeyi bilmek durumunda olan bir insan olmak zorunda. Biz bu sistemin Türkiye’yi uçuruma götürdüğünü söylüyoruz. Parlamenter sistemin yeniden getirilmesi, yani güçlendirilmiş olarak. Bunu CHP’ye söyledik ve destek gördük.

“Dostum Putin Ve Trump Nasıl Konumlanacak Göreceğiz”

S-400’ler konusunda zaman zaman eleştiri aldım ve bunların aktive edilmeyeceğini söyledim. Genel olarak kanaatimde, Saray’ın korunmasına yönelik bir adım olarak değerlendirdim. FED’e gidildi ve FED başkanı, merkez bankalarının iktidarları finanse etmeyeceğin söyledi.Londra’da bir görüşme oldu ve daha sonra Londra’dan bize saldırı olduğu söylendi. Doğrudur, ekonomimiz kırılgan bir şekilde yakalandı. Gıda güvenliği ve gıdaya erişim konusu birinci öncelimiz olacak. Dış politikada da tamamen Amerika’ya yönelik bir rota değişikliği olacak gibi gözüküyor. Çünkü dostum Putin ve Trump nasıl konumlanacak göreceğiz.

"Bu Keneler Yüz Bulmasalar, Astar İstemezler"

Damat bakanın gerçekten bu konuyu bilmemesi, hiçbir başarı gösterememesi, ekonomi derinleşmeden bir seçim kararı alabilirler. Bu mantıklı ancak benim olacak veya olmayacak diye bir önerim yok. Güzel bir atalar sözü var. At sahibine göre kişner. Eğer bu keneler yüz bulmasalar, astar istemezler. İş Bankası meselesi ile ilgili görüşüm varsa, sermaye kontrolü konusunda sakın ha demem, bunla ilgilidir.