Sarıkaya: HDP ana unsura dönüştü... AKP'yi bekleyen tehlike

AKP içinde kaynayan kazanın hangi itirazlar etrafında şekillendiği konusunu kaleme alan Gazete Habertürk yazarı Muharrem Sarıkaya, AKP içinde, "Yüzde 33'le iktidar oluyorduk, niye yüzde 50+1'i zorladık" yakınmalarına dikkat çekti. 

Muhalefetin yanısıra, AKP ve MHP'nin oluşturduğu Cumhur İttifakı'nın da, "Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi devam etmeli; aksayan yönler varsa düzeltilmeli" noktasında olduğuna dikkat çeken Sarıkaya, muhalefet liderlerinin, "Sistem bu haliyle kriz yaratıyor; yeni bir Anayasa yapmalıyız" sözleriyle oluşan “parlamenter sistem” ittifakına işaret etti.

Sarıkaya'nın vurguladığı bir diğer unsursa, süreç içinde HDP'nin 'asli bir unsur'a dönüştüğü kanısı. 

Sarıkaya, HDP'nin konumuna dair şu tespitlerde bulundu:

"Burada dikkat çeken seçim döneminde CHP- İYİ Parti ve SP Millet İttifakı’nın bileşenlerini oluştururken, işbirliği içinde olan HDP'nin de bu kez ana unsur haline dönüşüyor olması. Nitekim, CHP Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun dünkü sohbetimizde, “AK Parti de sistemin yürümediğinin farkında. Denge, denetimin olmadığı yapıyla milletvekilleri de fazla gidilemeyeceğini görüyor.

İYİ Parti ve HDP’nin de parlamenter sistem çağrısı önemli” dedi. İYİ Parti Genel Sekreteri Cihan Paçacı da Genel Başkan Yardımcısı Şenol Bal başkanlığında bir heyetin yeni Anayasa çalışmasını sürdürdüğünü belirtip ekledi: “Sistemin sağını solunu düzeltip devam edelim bakışı sorunu daha da ağırlaştırır, parlamenter sisteme geçilmeli…"

Bu tablonun, HDP konusunda başlangıçta oluşan kaygıların ortadan kalktığı anlamına geldiğine değinen Sarıkaya, bunu sağlayanın ise seçimin son düzlüğünde gündeme gelen Öcalan mektubu ile Osman Öcalan'ın TRT'ye çıkması olduğunu kaydetti.

Sarıkaya, AKP'yi bekleyen tehlikeyi ise şu satırlarla özetledi:

"TBMM’de MHP ile birlikte sağladığı çoğunluğun 300’ün altına inmesi halinde ortaya çıkacak tabloyu AK Parti’nin nasıl yöneteceğini de öngöremiyor. Anlaşılan o ki gelecek haftadan itibaren tatile girmesi öngörülen TBMM’nin sonbaharda açılmasıyla birlikte önünde yeni bir gündem olacak. Yen partilerin kuruluş aşamasını da tamamladığı bir süreçte, tartışılan konu TBMM’nin aritmetiğinin yanı sıra yeni Anayasayı da kapsaması kaçınılmaz olacak."