Türkiye'nin İran, Suriye ve Rusya'yı korkutan hamlesi

Ortadoğu Uzmanı Yazar Faik Bulut, Öcalan’ın avukatları aracılığıyla açıklanan mesajını ve Ortadoğu’daki gelişmeleri Mezopotamya Ajansı'ndan Ferhat Çelik'e değerlendirdi.

Türkiye'nin İran, Suriye ve Rusya'yı korkutan hamlesi

Ortadoğu Uzmanı Yazar Faik Bulut, Öcalan’ın avukatları aracılığıyla açıklanan mesajını ve Ortadoğu’daki gelişmeleri Mezopotamya Ajansı'ndan Ferhat Çelik'e değerlendirdi.

Suriye Demokratik Güçleri’nin (DSG) IŞİD’i bitirmesi sonrası Suriye’de yaşanan son gelişmeleri, ABD’nin Türkiye’ye tanıdığı İran muafiyetlerini kaldırması ve PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın avukatları aracılığıyla yaptığı açıklamaları değerlendiren Ortadoğu Uzmanı Yazar Faik Bulut, Suriye özelinde süren pazarlıklara dikkat çekti. Türkiye'nin Suriye'deki duvar hamlesi ile kalıcılık belirtisi göstermesinin ve Tel Rıfat'ı alması halinde Halep'e saldırıların önünün açılması ihtimali başta Suriye ve İran olmak üzere Suriye üzerinde planları bulunan tüm güçlerde ciddi bir endişe kaynağı olduğunu dile getiren Bulut'un açıklamalarından öne çıkanlar.

İran ve Suriye gelişmelerden rahatsız

IŞİD’in bitmesiyle birlikte DSG’nin uluslararası anlamda daha fazla diplomatik faaliyetlerde bulunduğunu belirten Bulut, bu diplomasiyle DSG’nin artık resmi olarak tanınır hale geldiğini vurguladı ve Suriye’de birçok bölgenin El Nusra ve IŞİD benzeri gruplardan temizlendiğini ve sadece İdlib bölgesinin kaldığını hatırlattı:

"Rusya ve Suriye rejimi artık burayı da bombalamaya başladı. Bombalamanın ilk sebebi de Türkiye’nin daha önce verdiği taahhütlerin yerine getirilmemiş olmasından kaynaklanıyor. Türkiye deyim yerindeyse geçen sene Eylül ya da Ekim ayına kadar bu işi çözecekti. Rusya baktı Türkiye bunu çözmeye yanaşmıyor. Türkiye’nin elini sıkıştırmak için Rusya da böyle bir şeye başvurdu. İkinci olarak Türkiye orada koridor bölgesine bir duvar çekmeyi planlıyor. Henüz başlamış değil ama duvarın örülmesi Afrin’den başlayarak, Menbic ve Tel Rıfat’a kadar kendi sınırları içinde görmesi ve orada kalıcı olması anlamına geliyor. Bundan hem Suriye hem de İran çok rahatsız. Rusya da Türkiye’nin bu niyetini aşağı yukarı anlamış ama Rusya, Türkiye’nin elini bırakmak istemiyor."

ABD ortayol bulmaya çalışıyor

Türkiye’nin desteklediği ÖSO gruplarının son zamanlarda Tel Rıfat’a yönelik saldırılarının olduğuna dikkat çeken Bulut, şöyle devam etti:

"Tel Rıfat’ı alırlarsa bu Halep’e saldırıların önünü yeniden başlatmış olacaktır. Suriye ve İran bundan korktukları için harekete geçtiler. Bu konuda İran, Suriye ve Rusya arasında görüşmelerin olduğu çok açık. Bunlar Türkiye’yi buradan çıkarmak istiyorlar. Ama burada Rusya hala ikili, üçlü oyun peşinde. Bir de son dönemlerde ABD’nin bir atağı oldu. ABD’nin Suriye temsilcisi gelip hem Türkiye’yle görüştü hem de DSG’yle görüştü. Görüşmelere baktığımızda Türkiye’ye bir tampon bölge verme konusunda pazarlıklar sürüyor. Kürtler burada Türkiye’ye ‘ilk önce Afrin’de iyi niyetinizi görelim. Afrin’den çekilin, gerisine bakarız’ diyor. Türkiye’nin tezi ise Rojava bölgesinde kendilerine bağlı aşiretler. Kürtlerin kendilerine göre 30, 40 kilometre geri çekilmesini istiyor. ABD ise ‘bir elimde Kürtler olsun, diğer elimde Türkler olsun ki İran’a karşı 'istediğimi yapabileyim' derdinde. Ama bunlardan hiçbirisi daha kesinleşmiş değil. DSG de açıklama yaptı zaten. Görünen o ki ABD üzerinden bu görüşmeler sürüyor."

Türkiye, Suriye'de planladığı hiç bir hedefine ulaşamadı

Türkiye’nin şimdiye kadar Suriye üzerinden planladığı hiçbir hedefine ulaşmadığını ifade eden Bulut, şimdi ise sadece varlığını sürdürmesi için büyük bir çaba içerisine girdiğini söyleyen Bulut, sıkışmış olan Türkiye'nin bir Rusya'nın kapısına bir ABD’nin kapısına gittiğini vurguladı:

"Türkiye bu şekilde bir politika güdüyor. Ama Rusya, Türkiye’yi kesin olarak İdlib’ten çıkarmak istiyor. Fakat burada İran ve Suriye’nin tavrı başkadır. Rusya’nın tavrı başkadır. Rusya mümkün olduğu kadar Türkiye’yi kendisine yaklaştırıp, ABD’den uzaklaştırmaya çalışıyor. Fakat şimdiye kadar herhangi bir ilerleme sağlanmış değil. Ama Türkiye’nin İdlib’te fazla bir kozu kalmadı. Kalmadığı için de zamana oynuyor. Türkiye her hangi bir masaya oturulacaksa İdlib’teki çeteler üzerinden bir koz oynamak istiyor. Yani ister Cenevre olsun, ister Soçi olsun veya başka bir şey eğer Suriye’yle ilgili bir masaya oturulacaksa elinde vurucu bir güç olmasını istiyor. Rejim eskiden Rusya ile İran’ın müttefiki olmasına rağmen Rusya’ya daha fazla güveniyordu. Rusya’nın planını, vizyonunu daha çok beğeniyordu. Ancak Putin artık hem İsrail’e göz kırpıyor, hem de Türkiye’ye. İkisi de Suriye açısından ciddi tehlike arz ediyor. Putin’in son iki yılda en fazla görüştüğü liderlerden biri Netanyahu, diğeri Erdoğan’dır. İkisi de IŞİD’i koruyup kolluyor. Bu konuda hem Suriye rejimi hem de İran rahatsız. Suriye rejimi artık bu yüzden Rusya’dan çok İran’a güveniyor. Kısaca Suriye’de net bir şey yok. Herkes bir köşe kapmaca oynuyor. Bu köşe kapmacada her ülke bir şeyler istiyor."

Türkiye ekonomisi kırılgan bir hal aldı, ufku pek iyi görünmüyor

Türkiye'nin, Rusya ve ABD üzerinden dönen S-400 ve F-35 uçakları sorununu da değerlendiren Bulut, şunları dile getirdi:

"Türkiye’nin ekonomisi uzun süredir kırılgan bir hal aldı. Damat Albayrak (Berat Albayrak) ekonomi için ABD’ye gitti. Fakat oradakiler ülkeyi yönetenlerin sözlerine bakarak gülüyorlar. Ekonominin bu şekilde çözülemeyeceğini onlar da biliyorlar. Bir de benim bildiğim kadarıyla Türkiye uluslararası tefeci kurumlardan para alıyor. Dolayısıyla ABD bunun farkında. Trump o zaman ‘ekonominizi mahvederim’ demişti. Bunun için demişti. Yani İMF, Dünya Bankası varken nereye gidiyorsun demeye getirmişti. Keza bu S-400’ler meselesi var. Evet, her ülke savunmasını güçlendirip, çeşitlendirebilir. Ama bunu sadece inat için yaparsa ABD de bunu üzerine alır ve ekonomini de çökertmek için elinden geleni yapar. Nitekim de öyle oldu. Türkiye S-400’ler için bir ara formül önerisinde bulundu. Ama bu formül ABD Senatosu tarafından reddedildi. Bunun üzerinde Türkiye’nin İran’a karşı muafiyetini kaldırdılar. Muafiyetin kaldırılması Türkiye ekonomisi için bir darbedir. Türkiye ABD’nin yanında yer alırsa, İran Türkiye’ye karşı başka türlü bir koz oynar. Burada Suriye kozu var, Hizbullah kozu var. Yine Kürt kozu var.  Dolayısıyla Türkiye’nin ufku pek iyi görünmüyor. Ve kurtuluşu da çok zor görünüyor."

İki tarafa da mesaj veriyor

PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın avukatları aracılığıyla yaptığı açıklamada, Suriye’ye yönelik vurgusunu da değerlendiren Bulut, sözlerini şöyle tamamladı:

"Bence Öcalan hem DSG’ye hem de Türkiye’ye tavsiye de bulunuyor. Öcalan, Kürt tarafına ‘Siz çok ileri adım atmayın. Mevcut sınırlar içinde haklarınızda ısrar edin. Çok da kendinizi abartmayın ve güçler dengesini iyi okuyun’ demeye getirdi. Yani zekice bir diplomasiyle ve olabilirliğine bakarak sorunları çözmelerini istedi. Silahın tek seçenek olmadığını ifade ediyor. Türkiye’ye de aslında dolaylı yoldan ‘Akıllı ol. Kimsenin burada senin toprağında gözü yok. Rojava’dan sana bir tehdit gelmez. Sen rasyonel bir diplomasiyle sorunu çözmeye yanaşırsan sana oradan bir tehlike gelmez’ demek istiyor."