6 muhalefet liderleri ‘Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem’ metnine imza attı

CHP, İYİ Parti, Saadet Partisi, Demokrat Parti, DEVA ve Gelecek Partisi genel başkanları, “Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem'' üzerine Ankara'da bir araya geldi. Liderler, "Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem" metnine imza attı.

6 muhalefet liderleri ‘Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem’ metnine imza attı

Altı partinin ortak mutabakatıyla hazırlanan parlamenter sistem bildirisi açıklandı.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal, Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu ve DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, Bilkent Otel'de "Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem" sunumu ve imza törenine katıldı.

Bilkent Otel'in Sakarya Salonu'nda düzenlenen toplantıda liderler, 42 sayfalık Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem metnine imza attı.

Törende, CHP'den Muharrem Erkek, DEVA Partisi'nden Mustafa Yeneroğlu, DP'den Bülent Şahinalp, Gelecek Partisi'nden Ayhan Sefer Üstün, İYİ Parti'den Prof. Dr. Bahadır Erdem ve Saadet Partisi'nden Bülent Kaya da yer aldı.

“Şeffaf ve hesap verebilir bir sistem”

Törende ilk sözü alan CHP Genel Başkan Yardımcısı Muharrem Erkek, "Bu sistemde anayasadaki tarafsızlık yeminine rağmen parti genel başkanlığı ile devlet ve hükümet başkanlığı tek kişinin şahsında birleşmiş, partili cumhurbaşkanı ülkenin sorunlarını daha da derinleştirmiştir" ifadelerini kullandı.

Erkek'in konuşması şu şekilde:

"İstişareyi esas alarak hazırladığımız metni açıklıyoruz. Anayasa değişikliği demokrasinin asli ilkelerini hiçe sayılarak hazırlanmış, demokratik şekilde müzakere edilmeden 41 gün gibi kısa sürede kabul edilmiştir. Cumhurbaşkanına çok geniş ve denetimsiz yetkiler verilmiştir. Egemenliği şahsileştiren bu sisteme biz karşı çıkıyoruz. Meclis'in devredilemez bütçe hakkı dahi ortadan kaldırılmıştır.

Biz bu demokrasiden uzak sisteme karşı çıkıyor ve ülkemizi Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem'le, demokrasiyle taçlandırmak istiyoruz. Tüm insanların insan onuruna yaraşır bir hayat yaşamasını sağlamak istiyoruz. Temel insan haklarının tamamını teminat altına alacağız. Bu sistem, düşünce özgürlüğünün, basın, din , vicdan özgürlüğünün, kadın ve çocuk haklarının korunduğu bir sistemdir. Bu sistem her vatandaşına eşit şekilde yaklaşan çoğulcu bir sistemdir. Şeffaf ve hesap verebilir bir sistemdir. Bunun güvencesi de hazırladığımız siyasi etik kanunudur. Bu yeni bir başlangıç, yeni bir inşadır."

"Seçim barajını yüzde 3’e düşüreceğiz"

Daha sonra kürsüye çıkan DEVA Partili Mustafa Yeneroğlu, "Temsil gücünü arttırmak, temsilde adaleti ve çoğulcu demokrasiyi sağlamak amacıyla seçim barajını yüzde 3’e düşüreceğiz" açıklamasında bulundu.

Yeneroğlu'nun konuşması şu şekilde:

"Yarının Türkiye'si için gerçekleştirdiğimiz tarihi ana şahitlik ediyoruz. Masum insanların bombalanmasına hayır diyerek sözlerime başlıyorum. Kuvvetler ayrılığı ilkesi ve etkin denetim mekanizmaları olan bir yönetim sistemi amaçlıyoruz. Hükümeti güçlendirirken meclisi zayıflatmama isteğindeyiz. Parlamenter sistemin kalbi olan TBMM'nin kanun yapma eylemini saplayacağız. Seçim kanunlarında yapılan düzenlemelerle siyasette dürüstlük güvence altına almaktadır. Temsil gücünü artırmak ve temsilde adalet için seçim barajını yüzde 3'e düşüreceğiz.

Siyasi partilere ve adaylara yapılan belirli miktarın üzerindeki bağışların kamuoyuna açıklanmasını zorunlu kılacağız. Siyasiler arasında adalet sağlanması için en az yüzde 1 oy alan siyasiler hazine yardımından pay alacaktır. Yeni bir iç tüzük hazırlayarak demokrasinin ilkelerine uygun hale getireceğiz. Yasama işlevini koruyacağı. Torba kanun uygulamasına son vereceğiz. Yasama komisyonlarının çalışmasını işlevsel hale getireceğiz. Meclisin denetim mekanizmasını güçlendirip hükümetin hesap verebilirliğini artıracağız. Yazılı soru önergelerine cevap için süre belirleyeceğiz, yapmayan bakana soruşturma uygulayacağız. Parlamentoların hakkı olan bütçe hakkının devredilemezliğini tesis edeceğiz. Vatandaşın her kuruşu denetlenecek. Meclis'in bütçe hakkını devredilemez bir yetkisi olarak belirleyeceğiz. Hesap komisyonu kuracağız, başında ana muhalefetten biri olacak."

"Cumhurbaşkanının görev süresi 7 yıl olacak"

Yeneroğlu'nun ardından konuşmasını yapmak üzere kürsüye gelen Demokrat Parti Genel Başkan Yardımcısı Bülent Şahinalp, "Cumhurbaşkanının görev süresi 7 yıl olacak, yalnızca bir dönem için seçilebilecek. Cumhurbaşkanı seçilen kişinin partisiyle ilişiği kesilecek, görev süresi bitince aktif siyasete dönemeyecek" dedi.

Bülent Şahinalp'ın konuşması şu şekilde:

"Sözlerime savaşa hayır diyerek başlıyorum. Öngördüğümüz sistemde millet iradesini esas alan, katılımcı, istikrarlı ve hesaplı bir sistem kuracağız. Cumhurbaşkanı kendisinden beklenen uzlaştırıcı ahkam rolünü üstlenecektir. Yarın güçsüz bir iktidarla karşılaşmamak adına başbakan ve Bakanlar Kurulu güçlendirilecektir.

Cumhurbaşkanının görev süresini 7 yıl olarak belirleyeceğiz. Cumhurbaşkanının tarafsızlığını her yönden ispatlayabilmesi için ise yalnızca bir kez görev alabilecek. Bu süre bittikten sonra ise bir daha aktif siyasette yer alamayacaktır.

Başbakanın belirlenmesinde, Cumhurbaşkanı, hükümet kurma görevini Meclis'te en çok vekile sahip partiye verilecektir. Bakanlar, TBMM üyeleri arasından başbakan tarafından atanacaktır. Başbakan ve Bakanlar Kurulu Meclis'e karşı sorumlu olacaklardır. Gensoru ve yapıcı güvensizlik oyu birleştirilecektir. Yeni hükümetin kurulması güvence altına alınmadan mecbur hükümet düşürülemeyecektir. Cumhurbaşkanı veya Bakanlar Kurulu tek başına OHAL ilan edemez. Bu yetki Cumhurbaşkanlığı başkanlığında toplanan Bakanlar Kurulu tarafından TBMM'ye sunulacaktır. OHAL kanununda sürenin keyfi uzamaması için düzenlemeler yapılacaktır.

"HSK kaldırılacak"

Ardından konuşan Gelecek Partili Ayhan Sefer Üstün ise "Hakimlere coğrafi teminat güvencesi sağlanacak. HSK kaldırılacak, Hakimler Kurulu ve Savcılar Kurulu olarak iki ayrı yapı oluşturulacak" açıklamasında bulundu.

Ayhan Sefer Üstün'ün konuşması şu şekilde:

"Zalimlere karşı mazlumların yanında olduğumu belirterek sözlerime başlıyorum. Öncelikle yargının bağımsızlığı ve tarafsızlığını sağlayacağız. Bu kurum ve organlara yürütmenin müdahalesini engellemenin tedbirlerini alacağız. Hakimlik ve savcılık mesleklerini tam bağımsızlık için birbirinden ayıracağız. Hakim ve savcıların mesleğe kabullerini yeniden düzenleyeceğiz. Anayasa Mahkemesi ve AİHM kararlarının derhal uygulanmasını sağlayacak düzenlemeler yapacağız. Hakimin bu yönde karar vermesini bir ölçüt olarak kabul edeceğiz. Haksız yere hapis cezası alanlara ödenecek tazminatın verilmesini sağlayacağız. Hakimler ve Savcılar Kurulu'nu kaldırıp Hakimler Kurulu ve Savcılar Kurulu kuracağız. Adalet Bakanı ve müsteşarı Hakimler Kurulu'nda yer almayacak.

Savunmayı anayasal güvenceye kavuşturacağız. Çoklu baro uygulamasına son vereceğiz. Barolar Birliği seçiminde temsilde adaleti sağlayacağız. Anayasa Mahkemesi'nin görev ve yetkilerini genişleteceğiz. Bireysel başvurunun kapsamını genişleteceğiz. Anayasa Mahkemesi'nde iptal davası açma kapsamını da genişleteceğiz. Mahkeme üyelerinin en az dörtte üçünün hukukçu olmasını sağlayacağız.

YSK, anayasada bir yüksek mahkeme olarak düzenlenecek. Yargısal ve idari kurul olarak ikiye ayrılacak.

Sayıştay'ı Anayasa'da yüksek mahkeme olarak düzenleyeceğiz. Sayıştay denetiminin kapsamını tüm kamu kuruluşlarını kapsayacak şekilde düzenleyeceğiz."

"Eğitim müfredatına insan hakları ve kadın - erkek eşitliği dersleri"

İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Bahadır Erdem de, başta ifade ve basın özgürlüğü olmak üzere tüm özgürlüklerin güvence alındığı, kadın-erkek eşitliğinin tesis edildiği demokratik bir Türkiye'yi inşa etmeye kararlı olduklarını söyledi

İYİ Partili Bahadır Erdem'in konuşması şu şekilde:

"Atatürk'ün 'Yurtta sulh, cihanda sulh' sözünü dünyaya hatırlatarak sözlerime başlıyorum.

Temel insan hakları güvence altına alınıp ötekileştiren uygulamalar kaldırılacaktır. Eylem ve toplanma hakkı üzerindeki baskıya son vereceğiz. İnternet mevduatını ifade özgürlüğünü sınırlamayacak ve kişilik haklarını ihlal etmeyecek şekilde düzenleyeceğiz. Din ve vicdan özgürlüğünü güvence altına alacak laik bir düzenle, herkesin yaşam tarzına saygı duyulduğu, herkesin kendi kimliğiyle eşit olarak yaşadığı bir sistemi inşa edeceğiz. Bir diğer önemli husus ise kadın haklarıdır. Tüm karar alma mekanizmalarında kadın erkek eşitliğini sağlayacak, kadına şiddetin önlenmesinde uluslararası sözleşmeler yürülükte olacak, faillerin cezaları ağırlaştırılacaktır. Birinci sınıftan itibaren okulda insan hakları ve kadın-erkek eşitliği dersleri verilecektir.

Basın özgürlüğünü güvence altına alacağız. Güvenli ve çoğulcu bir görev ortamı yapacağız. Basın kartı verirken mesleki kuruluşlara söz vereceğiz. RTÜK'ün bağımsız ve tarafsız olarak görev yapması için, alanında yetkin kişilerden, Meclis tarafından seçilecektir. STK'ların özgürce çalışabileceği güvenli bir ortam oluşturacağız.

Refahın adil bölümünü sağlayarak sosyal haklarını ve devlet haklarını insan onuruna yaraşır şekilde gerçekleştireceğiz. Engelli vatandaşlarımızın hayata tam katılımını sağlayacağız.

Devleti içme suyu, ormanları ve tarım alanlarını korumakta, iklim kriziyle mücadeleyle yükümlü hale getirecek, çevre mahkemeleri kuracağız."

"Kayyum son vereceğiz, YÖK kalkacak"

Devamında kürsüye çıkan Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Bülent Kaya, "Kayyum uygulamalarına son vereceğiz. YÖK kaldırılacak" dedi.

Bülent Kaya'nın konuşması şu şekilde:

"Kamuda yazılı sınavlar esas alınacak. Yasal olarak zorunluluk oluşturan bir durumda sözlü mülakat yapılması halinde, bu mülakat kayıt altına alınacaktır. Yerel yönetimlerin yetki ve sorumluluklarını artıracağız. Şeffaflık ve hesap verilebilirlik sağlayacağız. Yerel yönetimlerin bütçesini artıracağız. Kayyum uygulamalarına son vereceğiz.

Üniversitelerin bilimsel özerklikle yönetilmesini sağlayacağız. Rektörlerin üniversite öğretim üyeleri tarafından seçilmesini sağlayacağız. Merkez Bankası başta olmak üzere tüm kurumlara atanacak kişilerin yetkinlikleri denetlenecek. Siyasi makam sahiplerinin yolsuzluklarını önlemek için siyasi etik kanunu hazırlayacağız.

Bizler, altı parti olarak hazırladığımız 'Güçlendirilmiş Parlamenter Sistemi'n ülkemize hayırlı olmasını diliyoruz."