ABD'nin Suriye'de Güvenli Bölge planı şekillendi: Türkiye plana dahil değil

Trump’ın ‘Suriye’de kalıyoruz’ çıkışı sonrası Washington’un hazırladığı tampon bölge planının detayları gün yüzüne çıktı. İşte ABD’nin Avrupa ülkeleriyle yürüyeceği yol haritası: 400 ABD askeri ve 8 Avrupa ülkesinin birlikleriyle koalisyon gücü oluşturulacak. Menbiç’te ortak devriye sürecek. ABD’ye ait Tanf Üssü’ndeki birlikler kalacak.

ABD'nin Suriye'de Güvenli Bölge planı şekillendi: Türkiye plana dahil değil

Trump’ın ‘Suriye’de kalıyoruz’ çıkışı sonrası Washington’un hazırladığı tampon bölge planının detayları gün yüzüne çıktı. İşte ABD’nin Avrupa ülkeleriyle yürüyeceği yol haritası: 400 ABD askeri ve 8 Avrupa ülkesinin birlikleriyle koalisyon gücü oluşturulacak. Menbiç’te ortak devriye sürecek. ABD’ye ait Tanf Üssü’ndeki birlikler kalacak.

Cumhurbaşkanı Erdoğan ile ABD Başkanı Trump arasında 14 aralık’ta yapılan telefon görüşmesi Suriye’de 8 yıldır süren kanlı iç savaşın en kritik dönemeçlerinden birinin de kapılarını açtı. Görüşmede Trump seçim kampanyasında sözünü verdiği ‘Suriye’den çekilme’ vaadini ilk kez resmi olarak açıkladı ve askerlerinin hızlı ve tamamen bölgeden Irak’a çekileceğini açıkladı.

Trump’ın bu açıklamaları da bir anda Suriye üzerindeki hesapları da değiştirdi. Suriye’nin kuzeyine askeri harekat için gün sayan Türkiye değişen durumu gözönüne alarak operasyonu bir müddet ertelediğini duyurdu.

Yeni durum üzerine tartışmalar sürerken Trump’tan ikinci adım da ‘güvenli bölge’ konusunda geldi. Türkiye’yi ‘Kürtlere saldırmama’ konusunda ekonomiyi çökertme ile tehdit eden Trump sosyal medya hesabında Suriye’nin kuzeyinde 32 mil derinliğinde bir güvenli bölge kurulacağını açıkladı.

Güvenli bölgenin kimin kontrolünde olacağına yönelik tartışmalar sürerken Pentagon’un vekil bakanı Shanahan Avrupalı müttefikleri ile birlikte hareket edeceklerini açıkladı. Türkiye kendi kontrolünde olmayan bir güvenli bölgeye karşı olduğunu net bir şekilde tüm taraflara iletirken ABD yönetimi ve medyasından parça parça yapılan açıklamalar ve sızan bilgiler ise Türkiye’siz bir planın hazırlandığını ortaya koyuyordu.

ABD’nin ekonomi ve diplomasi alanındaki en etkin gazetelerinden Wall Street Journal ise bugüne kadar sızan tüm bilgileri onaylayan ve fotoğrafı daha da netleştiren bilgilere ulaştı.

Gazete haberine göre ABD’nin güvenli bölge planı büyük oranda şekillenmiş durumda.

WSJ’ye konuşan üst düzey ABD’li yetkililer plan için 8 Avrupa ülkesine yönelik Washington’un baskı yaptığını açıkladı. Yetkililere göre planın özü, Türkiye-DSG arasında çıkabilecek çatışmayı engellemek ve IŞİD’in dönmemesi için ülkelere Koalisyon’a bağlı kalmalarını içeriyor. Gazetenin, Türkiye’ye de sunulduğunu yazdığı planda ABD askerlerinin 3 farklı yerdeki misyonu belirleniyor

- Menbiç çevresinde TSK ile devriyeye devam edecek
- Fırat’ın doğusunda güvenli bölge kurulacak ve yerel güçler eğitilecek
- Ürdün sınırındaki El Tanf üssünde kalınacak

Gazeteye konuşan ve isminin açıklanmasını istemeyen ABD’li yetkiliye göre planın sunulduğu Avrupa ülkeleri öneriye sıcak bakıyor. 8 ülke de Suriye’de kalmak istiyor ancak şu ana kadar taahhüt veren başkent olmadı. Suriye’de askeri varlığını sürdüreceğini açıklayan Fransa’nın bu konuda plana ilişkin daha fazla detay istediğine dikkat çekiliyor. ABD, onaylanma sürecinin hızlanması için baskı yapıyor.

ABD’li yetkililerin bu planı anlatmak için Ankara’ya geldikleri ancak henüz Türkiye’nin plana uyacağına dair bir işaret vermediği belirtiliyor.

WSJ’ye konuşan ABD Savunma Bakanlığı yetkilileri Avrupalı müttefiklerinin baskısı ve talebi nedeniyle birkaç yüz ABD askerinin Suriye’nin kuzeyinde kalmasına karar verildiğine dikkat çekiyor. Üst düzey Savunma Bakanlığı yetkilileri Avrupalı müttefikler bu konuda ‘Bizim için asker sayısı önemli değil, ABD’nin sunacağı hızlı hava desteği, hava sahası desteği, etkili istihbarat lojistik desteğin önemli’ dediklerini aktarıyor.

ABD’li yetkililer şu ana kadar yaptıkları görüşmelerde Avrupalı müttefiklerin Suriye’de askeri olarak varlıklarını sürdürme konusunda olumlu yaklaştıklarını ancak bunu henüz resmi olarak teyit edecek düzeye gelinmediğini söyledi.