AİHM'den sadece Demirtaş için değil, bütün HDP'lilerle ilgili 'tutuklulukları siyasi' kararı çıkabilir

AİHM'den sadece Demirtaş için değil, bütün HDP'lilerle ilgili 'tutuklulukları siyasi' kararı çıkabilir

Haftanın hak ihlallerinin değerlendirildiği '5 Dakika Adalet'te bu hafta T24 Ankara Temsilcisi Gökçer Tahincioğlu, Halkların Demokratik Partisi eski Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın tutukluluğuyla ilgili Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nde görülen duruşmasını değerlendirdi.

T24 Ankara Temsilcisi Gökçer Tahincioğlu, Demirtaş'ın avukatlarının, 7 Haziran 2015 seçimlerinden sonra Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın açıklamalarından sonra soruşturmaların başlatıldığı ve yargı sürecinin siyasi olduğu savunması yaptığını belirtti. Tahincioğlu, AİHM'den sadece Demirtaş'ın değil, tüm tutuklu HDP milletvekillerinin tutukluluğunun siyasi olduğu yönünde karar çıkabileceğini söyledi. 

Tahincioğlu değerlendirmelerinde şunları söyledi: 

Selahattin Demirtaş AİHM'ye yaptığı başvuruyu daha önce kazandı. Türkiye, burada ağır bir biçimde mahkum oldu. İlk kez Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 18. Maddesi'nden yani 'siyasi baskı nedeniyle' tutuklama yapıldığı gerekçesiyle mahkum oldu. Türkiye bu karara itiraz etti. Demirtaş da itiraz etti. Önceki gün yapılan duruşmada bu konu konuşuldu.

Demirtaş'ın avukatları şunu iddia ettiler: Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 7 Haziran 2015 seçimlerinden sonra yaptığı açıklamalar yargı sürecini başlatan açıklamalardır ve bu süreç siyasidir. Bu iddiaları da her açıklamadan sonra Demirtaş'a açılan soruşturmalar ve düzenlenen fezlekelerle desteklediler. 

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi 3-4 ay içerisinde bir karar verecek. Kararın nasıl bir önemi var? Bu karar sonucunda Demirtaş'la sınırlı kalmadan HDP milletvekillerine yönelik bütün tutuklamalar ve soruşturmaların siyasi olduğuna yönelik bir genişleme olabilir. İlk ihlal kararı genişleyebilir. 

Türkiye'yi bir Alman avukat temsil etti ve Türkiye'nin tezlerini savundu. Avukat, sadece hukuki boyutta kalındığını, Demirtaş'ın ve HDP'nin PKK ile arasında bir mesafe koymadığını ve soruşturmaların bundan kaynaklandığını söyledi ve siyasetin yargıya hiçbir müdahalesi olmadığını savundu. 

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin olası bir kararı Türkiye'nin AİHM sicilini olumsuz etkileyebilir ancak Türkiye'nin tezleri kabul edilirse diğer HDP'li vekiller ve Demirtaş için farklı bir tablo meydana gelebilir.