AK Parti'den 'İstanbul Anketi' açıklaması: Mümkün değil!

Binali Yıldırım ve Ekrem İmamoğlu'nun karşı karşıya geldiği canlı yayın sonrasında AKP'ye yakın olduğu belirtilen MAK Danışmanlık, ‘Cumhur ittifakı’nın adayı Binali Yıldırım ile ‘Millet İttifakı’nın adayı Ekrem İmamoğlu’nun tüm kanallara açık ortak yayında gerçekleşen tartışma programı sonrası muhtemel oy dağılımını açıklamıştı.

Reuters’in aktardığına göre anket, AKP’ye yakınlığıyla bilinen MAK Danışmanlık tarafından 33 bin kişiyle gerçekleştirilmişti. Telefon görüşmeleri aracılığı ile yapıldığı belirtilen ankette Ekrem İmamoğlu, Binali Yıldırım ortak yayını da sorulmuştu.

MAK’ın raporunda, bu pazar günü yapılacak seçimlerde "İmamoğlu'na oy vereceğiz" diyenlerin oranı "Binali Yıldırım'a oy vereceğiz" diyenlerden daha fazla. Aradaki fark yüzde 1,5. 

Şirket yayından saatler sonra, bu kadar kısa sürede 33 bin kişiyle gerçekleştirildiğini iddia ettiği anketin nasıl yapıldığını ise açıklamamıştı. AKP'den anketle ilgili açıklama geldi.

AKP Genel Başkan Yardımcısı Hamza Dağ, 'MAK Danışmanlık'ın anketi ile ilgili olarak açıklama yaptı. Dağ, AKP'nin MAK Araştırma şirketi ile herhangi bir bağının ve çalışmasının olmadığını ifade etti.

Dağ, 12 saatte 33 bin kişi ile yapıldığı söylenen anket için "12 saatten kısa bir süre içerisinde CATI yöntemi ile 33 bin kişilik bir araştırma yapılabilmesi mümkün değildir" dedi. 

AKP Genel Başkan Yardımcısı Hamza Dağ'ın konuyla ilgili olarak sosyal medya hesabı Twitter'dan yaptığı açıklama şöyle:

"MAK Araştırma firması ile partimizin herhangi yakınlığı ve çalışması bulunmamaktadır. Nitekim dün ve bugün basında yer alan haberlerde yer verilen söz konusu firmanın AK Parti’ye yakın olduğuna dair ifadeler gerçeği yansıtmamaktadır. 

Araştırma alanında az çok bilgiye sahip olan herkesin de bileceği gibi 12 saatten kısa bir süre içerisinde CATI yöntemi ile 33 bin kişilik bir araştırma yapılabilmesi mümkün değildir. 

Yapıldığı iddia edilen bu tür sahte araştırmalar ile reklam yapmaya çalışmak hem araştırma sektörüne zarar vermekte hem de  toplumu yanlış bilgilendirmektedir."