Arap Basınında YPG yorumu: Ordulara yönelik bir silahlandırma tarzı

Arap Basınında YPG yorumu: Ordulara yönelik bir silahlandırma tarzı

Arap basınında bu hafta, ABD’nin Rakka operasyonu için Suriye Demokratik Güçleri’nin en önemli ve temel unsuru olan YPG’yi  silahlandırma kararını açıklaması ve Türkiye’den buna karşılık gelen tepkiler önemli yer tuttu.

Uzun süredir Arap basınında sıkça işlenen ABD Başkanı Donald Trump’ın bölgeye yapacağı ziyaret, bu hafta da gündemdeki yerini korudu. Trump’ın Suudi Arabistan’a yapacağı ziyaretin siyasi boyutlarının aynı sıra, ziyaretin Suudi Arabistan bütçesine maliyeti de çokça tartışılan konulardan biriydi.

‘Erdoğan’ın göğsüne saplanan zehirli bıçak’

Rai Al Youm gazetesi, ABD’nin Rakka operasyonu için YPG’yi ağır silahlarla donatma kararına yer verdiği başyazısında dikkat çekici değerlendirmelerde bulundu:

“Donald Trump yönetimi, YPG’yi silahlandırma kararı ve Rakka’nın IŞİD’ten kurtarılması için yine YPG’yi görevlendirmesiyle Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın göğsüne zehirli bir bıçak saplamış oldu.

YPG’ye verilecek silahların arasında tank, zırhlı araç, ağır toplar ve anti tank füzeleri yer alıyor. Bu tarz bir silahlandırma da milis kuvvetlere yönelik değil ordulara yöneliktir. Bu da ABD’nin ve Batı’nın kurdurmak istediği Kürt devletinin ordusunun çekirdeğini oluşturacak.

ABD’nin bu adımı Erdoğan açısından bir meydan okuma, taleplerinin aksinin gerçekleştirilmesi ve beklenen ABD ziyaretinden bir hafta önce kendisine verilen tuzaklı bir hediye niteliğindedir.”

 ‘Abd’nin tercihini etkileyen faktörler’

Gazeteye göre, ABD ve Batı’nın Rakka operasyonu için kendisine müttefik olarak YPG’yi seçmesinin nedenleri şöyle:

“ABD bölgede müttefik olarak Kürtler’i tercih etmesinin altında iki ana sebep yatmaktadır. Bunlardan birincisi Kürtler’in çok iyi savaşçı olmaları, ikincisi ise ABD ve Batı’nın ‘tarihi bir hata’ olarak değerlendirdikleri bir durumu düzeltmek istemeleridir. Bu hata da 1920 Sevr Anlaşması gereğince bölgede bir Kürt devleti kurulmamasıdır.”

Rakka operasyonu çok yakında karadan ve havadan ABD desteğiyle Suriye Demokratik Güçleri tarafından başlayacak. Biz de soruyoruz; Türkler, Araplar, Suriye’nin ılımlı ve radikal muhalifleri nerdeler? 6 yıldır Türkiye, ABD ve Batı arasında Suriye’ye silahlı militanları göndermek için kurulan koordinasyon nerede?

Ancak bu sorunun cevabını Erdoğan ve Suriyeli ile Arap müttefiklerine bırakıyoruz.

 ‘ABD denge politikası izliyor’

Lübnan’da yayın yapan El Neshra internet haber sitesi de ABD’nin YPG’yi silahlandırarak bölgede “denge” siyaseti izlediğini belirtti:

“El Neshra’ya bilgi veren kaynaklar, ABD’nin bölgede ‘dengeleri koruma oyunu’ oynamaya devam ettiğini ifade ediyor. ABD, yeni olmayan bir kararını açıklayarak, YPG’yi silahlandıracağını duyurdu. Aslında bu karar, seneler önce alınmıştı. ABD diğer taraftan müttefiki olan Türkler’in gönlünü almak için, Halep kırsalında 11 bölgeyi Mu’tasım Tugayları’nın kontrolüne bıraktı.

ABD nüfuz bölgelerini ayırmaya çalışıyor

ABD, bu hamlesiyle bölgedeki nüfuz alanlarını müttefikleri arasında ikiye ayırmaya çalışıyor. Buna göre Türkler Fırat’ın batısında olacak, Kürtler ise Fırat’ın doğusunda.

Aslında ABD, Menbic’in kurtarılmasından sonra, SDG’den Fırat’ın doğusuna geçmesini Rakka operasyonuna hazırlık yapması için talep etti.

Özetle şunu söyleyebiliriz ki, ABD’nin bir Kürt federal bölgesi planı halen Washington’un politikalarının ana eksenin oluşturuyor. Özellikle de bu sınırlar içerisinde birçok askeri üs elde ettikten sonra.”