Çözüm süreci heyetinin Kandil fotoğrafı ‘suç’ delili sayıldı

Anayasa Mahkemesi Genel Kurulu, HDP’nin kapatılması istemiyle yeniden açılan davada iddianamenin oy birliğiyle kabulüne karar verdi.

Çözüm süreci heyetinin Kandil fotoğrafı ‘suç’ delili sayıldı

844 sayfalık iddianamenin detayları da ortaya çıkmaya başladı.

Buna göre 2013-2015 yılları arasında devam eden “çözüm süreci” kapsamındaki görüşme notları, kapatma talebinin dayandırıldığı deliller arasına konuldu.

İddianamede “09/11/2012 tarihinde Ağrı ilinde silahlı çatışmada etkisiz hale getirilen örgüt mensuplarından ele geçirilen 2000-2011 yılları arasındaki avukat görüşme notları ve çeşitli soruşturmalardan elde edilen 2013 ila 2015 yılları arası görüşme notları iddianamenin hazırlanmasına esas alınan maddi deliller arasındadır” denilerek devletin bilgisi dahilinde PKK lideri Abdullah Öcalan’la avukatları arasında yapılan görüşmelerde tutulan notlar HDP’nin kapatılması için gerekçe yapıldı.

2012-2015 yılları arasında AK Parti hükümeti HDP’nin arabuluculuğunda PKK ile çözüm süreci başlatmıştı. İddianamede bu ifadelerin yer almasıyla çözüm süreci kapsamında yürütülen arabuluculuk faaliyetlerinin “suç” sayıldığı değerlendiriliyor.

2016 Newroz kutlamasındaki konuşmada da delil sayıldı

HDP eski Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın 2016 yılındaki Newroz kutlamasında yaptığı konuşma “PKK propagandası” olarak nitelendirildi.

İddianamede çözüm süreci kapsamında Mart 2013 tarihinde yapılan Kandil görüşmesine de yer verildi. “2013 yılında şüphelinin örgüt yöneticileri ile çekilmiş fotoğrafı” başlıklı bölümde Demirtaş’ın dönemin hükümetinin bilgisi dahilinde Kandil’de PKK yöneticileriyle yaptığı görüşmeler ve çekilen fotoğraflar , “Terör örgütünün destekçileri olduğunu belli edecek şekilde hareket etmek suretiyle terör örgütünün propagandasını yapmak suçunu işlediği belirtilmiştir” ifadeleriyle yer aldı.

Demirtaş hakkında daha önce verilen mahkumiyet kararlarına atıf yapılarak, “Selahattin Demirtaş’ın Anayasa’nın 68. maddesinin dördüncü fıkrasına aykırı eylemlerinin niteliği ve yoğunluğu dikkate alındığında, davalı siyasi partinin Anayasa’nın 69. maddesinin altıncı fıkrasında belirtilen fiillerin odağı haline gelmesinde sorumluluk taşıdığı anlaşılmıştır” denildi. /Rudaw