Erdoğan'dan HDP açıklaması: Onlar siyasi terörist

Erdoğan, ekonomiye ilişkin yaptığı açıklamalarda, "Programın açıklanmasından beri Türk lirası mevduatlar bugün saat 15.00 itibarıyla 23,8 milyar liranın üzerinde arttı ve ivmelenerek artmaya devam ediyor" dedi. Erdoğan, açıklamalarının devamında HDP için "siyasi terörist" nitelemesinde bulundu.

Erdoğan'dan HDP açıklaması: Onlar siyasi terörist

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ATV ve A Haber ortak yayınında gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Muhalefete eleştiri yönelten Erdoğan, "Türkiye'de şu anda ana muhalefet ve yavruları, Türk lirasını bir kenara koyup daha çok dolara, avroya endekslenmek istiyorlar" ifadesini kullandı.

Kur korumalı TL mevduatının vatandaş için iki garantiye sahip olduğunu aktaran Erdoğan, "Bir, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası, iki, Hazine. Yani vatandaşın kaybı olmayacak. İstikrarın sağlanması adına yeni geliştirilen bu aracın Anayasa'ya aykırılık teşkil etmesi söz konusu değil" dedi.

Erdoğan'ın açıklamalarında öne çıkanlar şöyle:

“Dünya büyük bir kriz ile karşı karşıya kalmışken Türkiye ayakta kalmayı başaran ender ülkelerden oldu. Dövizdeki artışın da düşmesiyle Türkiye ekonomisi güvenini sürdürdü.

Bu son gelişme bütün vatandaşlarımızın TL'ye güvendiğini, güvenmesi gerektiğini gösteriyor. Bir Trabzonlu vatandaşımızın para konusunda TL'ye "Kaybettim ama TL değer kazansın yeter bana" dedi. Bu güzel bir göstergeydi. TL gücünü ekonomik altyapımızdan, üretim kapasitemizden ve finansal sektörümüzün sağlamlığından alıyor. Ana muhalefet ve yanlıları TL'yi bir kenara koyup daha çok dolara, avroya endekslenmek istiyorlar. Asgari ücrete varıncaya kadar doları baz alarak bunun değerlendirilmesi gerektiğini söylüyorlar. Bu çok ciddi bir yanlış. MB'de başkanlık yapmış bir insanın kalkıp "Dövize taviz vermeyin, TL kayba gidecektir" demesi çok daha çirkin. Sonra geri vitese taktı. Ama bunu artık millet yutmaz.

"Mevduatlar 23.8 milyar liranın üzerinde arttı"

 Son dönemlerde yurtiçi, yurtdışı, bu tür hareketler, kurlarda görülen ve tasarruf sahiplerinin güvenini bozmaya yönelik, rasyonel olmayan hareketlerdi. Biz bu algıyı bozmuş olduk. Vatandaşımız da teveccüh göstererek hızlı şekilde TL'ye geçişin, o sabah kapılara dizilmeleri ve TL'yi oraya getirip dövizleri bozarak TL'yi almaları, bunlar da vatandaşımızın kendi milli ve yerli olarak parasına olan güvenin en güzel göstergesiydi. Programın açıklanmasından beri TL mevduatlar bugün saat 15.00 itibarıyla 23.8 milyar liranın üzerinde arttı ve ivmelenerek artmaya da devam ediyor.

Gerek Hazine ve Maliye, gerekse Ticaret Bakanımıza, hatta Tarım Bakanlığımıza bu talimatları verdik. Kontrollerimizi sıklaştıracak ve bunlara asla taviz vermeyeceğiz. Vatandaşlarımızı spekülatif hareketlerle ezmeye kimsenin hakkı yok. Denetimlerin sıklaştırılmasıyla vicdan sahibi olan bütün marketler, zincir marketler, süper marketler, hepsi de çıkarken fiyatları, etiketleri ona göre değiştirdiyseler inerken de aynı hızla bu etiketleri değiştirmeleri lazım. Aksi takdirde, atılması gereken adımlar neyse atacağız. Çünkü burada garip gureba, fakir fukara ezilmeyecek. Fiyat artışlarıyla insanımızın huzurunu kaçıranlara müsaade etmeyeceğiz. Serbest piyasayı bozucu, arz-talep dengesiyle açıklanamayacak fiyat artışlarını devlet olarak yakından takip ediyoruz. Tedarik zincirinin tüm halkasını inceliyoruz. Özellikle sebze-meyve fiyatlarına yönelik 9 büyükşehrimizde 10 toptancı halimizde denetimler gerçekleştirildi.

TOBB açıklaması

Tabi bizim üzüntümüz başka. Bakıyorsunuz Türkiye'nin en önemli kuruluşu Odalar ve Borsalar Birliği kalkıyor garip garip açıklama yapıyor. Bakıyorsunuz onun altındaki kuruluşlar buna benzer açıklamalar yapıyor. Bizim dayanışma halinde olmamızın gerektiği en hassas dönemde bu tür açıklamalar yapılırken kimse, “Aşağıdan baskılar geliyor da bu açıklamayı yaptım” diyemez. Eğer baskı diyorsanız en büyük baskıyı gören her zaman hükümettir. Böyle bir gün siyaset yapma günü değildir. Eğer burada parana değer biçiyorsan, gerçekten yerliysen ve milliysen gereğini yapacaksın. Demek ki sen ne yerli ne millisin. Biz de diyoruz ki, Türkiye'ye özgü bir ekonomik modeli inşa ediyoruz. Ülkemizin ekonomik bağımsızlığı için çalışıyoruz.

“Merkez Bankamız aceleci hareket etmeyecek”

Merkez Bankamız aceleci hareket etmeyecek. Kademeli bir şekilde geldiği yere doğru inşallah dönecek. TL de orada asli gücünü, dere yatağında akar dedim ya burada TL tam yerini bulacak. Bu 1 hafta mı sürer 10 gün mü sürer? Biz buradaki adımlarımızı Hazine ve Merkez Bankası olarak atıyoruz ki herhangi bir oynaklığa neden olmadan neticeyi alalım.

“HDP'yi söylemeye gerek yok, onlar siyasi terörist"

Siyasi ahlaktan uzak bir yapı. Temsilcileri de ortada. Bay Kemal, Meral hanım ve onun yanındakiler. HDP'yi söylemeye gerek yok, onlar siyasi terörist. Bu millet bunları daha fazla kaldıramaz. İnşallah 2023 seçimlerinde gereken dersi vermek suretiyle geldikleri yere göndereceklerdir. Milletin kendilerine teveccüh göstermediklerini görünce sinirleri bozuluyor, öfkeden çıldırıyorlar. Bunlar siyasette etik, ahlak, seviye bırakmadılar. Bir genel başkana bu el hareketi yakışır mı? Orası milletin meclisi kutlu bir çatı, edebini takınmak zorundasın. Bay Kemal'in ruh halini sağlıklı bulmuyorum. Şirazesini dengesini kaybetti. Sözlerine baktık, şehit yakınına küfreden milletvekilini ne yapacağız? O da senin ortağın. Bu saygısızlıkların görmezden gelinecek durumu yok. Şehit yakınına küfreden hadsizin de takipçisi olacağız, en ağır bedeli de ödeteceğiz. Bu hareketi yapanın Gazi mecliste yeri olamaz. Bunların milletin hayrına bir işi olamaz. 2023 inşallah ülkemiz için çok çok hayırlı olacak inşallah. En azından bunlardan kurtulacak. Kocaeli'ndeki davaları devam ediyor. Devletin arazilerine çökmeleri. Yaptıkları korsancılık. Bunlar yenilir yutulur şeyler değil, millet bunun hesabını soracak.

Dünya büyük bir kriz ile karşı karşıya kalmışken Türkiye ayakta kalmayı başaran ender ülkelerden oldu. Dövizdeki artışın da düşmesiyle Türkiye ekonomisi güvenini sürdürdü.

"Tedarik zincirinin tüm halkasını inceliyoruz"

Bu son gelişme bütün vatandaşlarımızın TL'ye güvendiğini, güvenmesi gerektiğini gösteriyor. Bir Trabzonlu vatandaşımızın para konusunda TL'ye "Kaybettim ama TL değer kazansın yeter bana" dedi. Bu güzel bir göstergeydi. TL gücünü ekonomik altyapımızdan, üretim kapasitemizden ve finansal sektörümüzün sağlamlığından alıyor. Ana muhalefet ve yanlıları TL'yi bir kenara koyup daha çok dolara, avroya endekslenmek istiyorlar. Asgari ücrete varıncaya kadar doları baz alarak bunun değerlendirilmesi gerektiğini söylüyorlar. Bu çok ciddi bir yanlış. MB'de başkanlık yapmış bir insanın kalkıp "Dövize taviz vermeyin, TL kayba gidecektir" demesi çok daha çirkin. Sonra geri vitese taktı. Ama bunu artık millet yutmaz.

Gerek Hazine ve Maliye, gerekse Ticaret Bakanımıza, hatta Tarım Bakanlığımıza bu talimatları verdik. Kontrollerimizi sıklaştıracak ve bunlara asla taviz vermeyeceğiz. Vatandaşlarımızı spekülatif hareketlerle ezmeye kimsenin hakkı yok. Denetimlerin sıklaştırılmasıyla vicdan sahibi olan bütün marketler, zincir marketler, süper marketler, hepsi de çıkarken fiyatları, etiketleri ona göre değiştirdiyseler inerken de aynı hızla bu etiketleri değiştirmeleri lazım. Aksi takdirde, atılması gereken adımlar neyse atacağız. Çünkü burada garip gureba, fakir fukara ezilmeyecek. Fiyat artışlarıyla insanımızın huzurunu kaçıranlara müsaade etmeyeceğiz. Serbest piyasayı bozucu, arz-talep dengesiyle açıklanamayacak fiyat artışlarını devlet olarak yakından takip ediyoruz. Tedarik zincirinin tüm halkasını inceliyoruz. Özellikle sebze-meyve fiyatlarına yönelik 9 büyükşehrimizde 10 toptancı halimizde denetimler gerçekleştirildi.

“Fırsatçılara göz yummayacağız”

Rekabet Kurumu'nun bazı somut tespitler üzerine kesmiş olduğu cezalar var. Fırsatçılara göz açtırmayacağız. Devlet olarak bu noktada kesin kararlıyız. Bu kapsamda, Ticaret Bakanlığımızca perakende satış noktaları başta olmak üzere tedarik zincirinin tüm aşamalarına yönelik bugüne kadar 100 bine yakın ürün denetlendi. Yapılan inceleme sonucunda fahiş fiyat uyguladığı ve stokçuluk yaptığı tespit edilen firmalara da en ağır idari para cezaları veriliyor.

Denetimler yoğun şekilde ve tüm yönleriyle devam ediyor, bunlara da gereken cezalar veriliyor. Geçtiğimiz günlerde stokçuluk yaptığı değerlendirilen bir otomobil bayisine en üst sınırdan ceza verildi.

TÜSİAD'ın açıklamalarına tepki

Ülkesinin ve milletinin hayrına olan her şeye düşman olanlar yine iş başında. Ekonomik bağımsızlık mücadelemizi bunlara rağmen sürdürüyoruz. İstihdamı yatırımları, özellikle ihracatı önceleyen politikalarla adım atıyor ve STK'larımızın da buna uygun aksiyona geçmelerini bekliyoruz. Bahsettiğiniz STK ile haziranda görüşme yapmışlar. Hazirandan sonraki olay ise, bu olayın patlak verdiği gün Bay Kemal kalkıp mesaj atıyor. Attıysa siz de bu işin bilgimiz dışında olduğunu söylemeniz lazım. Söyleyin ki millet kimin kim olduğunu öğrenmiş olsun. Bakıyorsunuz Türkiye'nin en önemli kuruluşu, Odalar ve Borsalar Birliği garip garip açıklama yapıyor. Ona bağlı kuruluşlar buna benzer açıklamalar yapıyor.

“Başbakanlığım döneminde faiz 4.7-4.6'ya kadar düşmüş, enflasyon da 6.7'ye kadar inmişti”

Bizim dayanışma halinde olmamız gerektiği en hassas dönemde bu açıklamalar yapılırken kimse "baskı" diyemez. En büyük baskıyı gören her zaman hükümettir. Böyle bir gün siyaset yapma günü değildir. Parana değer biçiyorsan, gerçekten yerliysen, milliysen gereğini yapacaksın. Demek ki sen ne yerlisin ne milli. Biz Türkiye'ye özgü bir ekonomi modeli inşa ediyoruz. Ülkemizin ekonomik bağımsızlığı için çalışıyoruz. Faiz düzeni zulüm düzenidir, faiz zengini daha zengin, fakiri daha fakir yapar ve biz de bu düzene savaş açtık. 19 yıldır bunlarla savaş halindeyim. Hiçbir zaman da bu can, bu tende olduğu sürece faizcilere hiçbir zaman 'Yürüyün' diyemem, ne yanlarında ne de arkalarında yer alamam. İnandığımız bu noktada değerler silsilesi içerisinde faizin yeri yok. Başbakanlığım döneminde faiz 4.7-4.6'ya kadar düşmüş, enflasyon da 6.7'ye kadar inmişti.

Gezi Olayları patlak verdiği zaman bunun arkasında hangi emperyal güçler vardı? O güçler Türkiye'nin ayağa kalkmasını istemeyen emperyal güçlerdi. Bunun için de Bay Kemal oralarda dönüp dolaşıp duruyordu. Orada bir sıçrama oldu; maalesef faiz yükseldi, enflasyon da yükseldi. Maalesef sürekli olarak yalandan nemalanan Bay Kemal dedi ki "Sıfıra indirelim faizi. Biz CHP grubu olarak her türlü desteğe hazırız." Geçenlerde bir açıklama yaptı, "Faizi yükseltin" diyor. Bugün faiz arttırın diyenlere Gezi provokatörünü serbest bırakın diyenler aynı. Bunlar Soros'çu. Tüm dertleri ülkeyi faizden para kazanmak suretiyle zengin olanlarla fakiri daha fakir yapanlar aynı safta. İnşallah MB'nin attığı adımlarla çok kısa zamanda enflasyonun da aşağı indiğini hep beraber izleyeceğiz.

Enflasyonla mücadelede yol haritası

2020'de salgın nedeniyle küresel ekonomi yüzde 3.1 oranında daralma yaşadı. Bu dönemde G-20 ülkeleri arasında Türkiye, Çin'le birlikte, büyüyen 2 ülkeden biri oldu. Türkiye'de öyle bir ana muhalefet ve yavruları var ki Türkiye'nin G-20'den dışlandığını söyleyecek kadar ileri gittiler. Arz-talep dengesizlikleri enflasyonun küresel düzeyde ciddi oranda yükselmesine neden oldu. ABD'de enflasyon kasımda yüzde 6.8 ile son 39 yılın en yüksek seviyesine ulaştı. IMF enflasyonun 2022'nin 2. yarısından itibaren gerileyeceğini bekliyor. Piyasalarda sağlıksız fiyat oluşumları durumunda TCBM doğrudan müdahalelerde bulunuyor. 5 müdahale yapıldı, muhalefet hemen saldırdı. MB'nin bu yetkisi yasal olarak var. Gerekli gördüğü hallerde kullanır bu yetkisin. Lafa geldiğinde "MB bağımsız değil" diyorsun, bu bağımsızlığını sana sorarak mı yapacak? MB'yi ziyaret etmek istedin Bay Kemal, bana mı sordu MB? Çıktın dışarıda hemen MB'nin aleyhinde konuşmaya başladın. Yakışıksız bir iş yapıyorsun. Alıyorsun bilgiyi, sonra o bilgiyi dışarıda aleyhe satıyorsun. TÜİK'e gitmek istediler, TÜİK gayet güzel bir cevap verdi: Siz imtihanı kaybettiniz MB'de. Ben bu ülkenin cumhurbaşkanı olarak savunma sanayiinde veya savunma bakanından istenen bilgi olduğunda ben savunma bakanıma, "Gidin bilgilendirme yapın" dedim. Gitmişlerdir, bilgilendirme yapmışlardır. Ama bütün bu iyi niyetler hep boşa çıkmıştır. Sonra bunlar gerek dışişleri bakanım, gerek savunma bakanım aleyhinde her türlü çirkinliği yapmışlardır.

"Önümüzdeki yıl içinde nafakayı ele alacağız"

Temennimiz odur ki bu yıl içerisinde bu problemi çözelim ama bu konudaki gerek Adalet Bakanlığımız gerek Aile Bakanlığımız bu çalışmayı yürütüyorlar. Kadınların mevcut haklarından geriye dönüş anlamına gelebilecek bir çalışma asla söz konusu değildir. Tüm tarafları koruyacak, çocuğu gözetecek, kadın ve erkek arasında ortak denge gözetecek bir husus geliştireceğiz. Herkesin içine sinecek bir sonuca varıncaya kadar çalışmalarımızı sürdüreceğiz. Önümüzdeki yıl içinde nafakayı da içine alacak şekilde boşanma hukukuna bağlı konuları, yeni mağduriyetlere yol açmayacak şekilde tümüyle ele alacağız.

"2022, 2021'den daha iyi olacak"

2022 Allah'ın izniyle 2021'den daha iyi olacak. Çok daha güçlü olacağız, çok farklı sıçramaları inşallah yaşayacağız. Torunlardan ayrı kalmak kolay iş değil. Onların verdiği enerji hiçbir şeyle mukayese edilmez. Onlar ayrı bir enerji depoluyor. Gerek eşim, gerek çocuklarla işin istişaresini yaparak onlar neyi arzu ediyorsa ben de onlara uyarım."