HDP'li Dede: Çözüm süreci bittikten sonra sınırda vurulma vakaları arttı

Hakkari bölgesinde ailelerin geçimini sağlayacak ekonomik ve üretim faaliyetlerinin, sanayi yatırımlarının bulunmadığını belirten Sait Dede, böylesi şartlarda sınır ticaretinin aileler için kaçırılmaz olduğunu ifade etti.

Rûdaw’a konuşan Sait Dede, Kürt sorununun çözümünün aynı zamanda sınır ticaretinin rahatlıkla yapılmasına da yol açacağını kaydetti.

Sınırda vurulma vakalarında faillerin genellikle cezasız kaldığını ya da çok az cezalarla yetinildiğini belirten Dede, bunun da failleri cesaretlendirdiğini söyledi.

Yaralanan gençlerin yakınlarının da daha önce vurulduğunu ve bazılarının hayatlarını kaybettiğini hatırlatan Sait Dede, olayı her aşamada takip edeceklerini ve Meclis’e de taşıyacaklarını anlattı.

HDP Hakkari Milletvekili Sait Dede olayın ayrıntılarını şöyle anlattı:

“Gençlerden biri hastanede, sırtından vurulmuş, kurşun göğsünden çıkmış. 4 ameliyat geçirmiş, hayati tehlikesinin olmadığı söyleniyor. Diğer gencin de parmağını kaybettiğini söylediler. Olay 18 Mayıs günü gerçekleşmiş. Tabi bu bilgileri köyün sakinlerinden ve ailelerden kaldık. Celil Ekinci 17 yaşında. Rubarok’a (Derecik) bağlı köyde yaşıyor. Rubarok, Güney Kürdistan ile Bakur Kürdistanı’nın hemen sınırında yer alıyor. Sınırda dediğim zaten küçük bir deredir, 10-15 metrelik bir dere.  Şahap Şendol da 21 yaşında ve Umurlu köyünden. O da hemen sınırda bir yerde. Rubarok’un Kürdistan’la ilişkileri çok sıkıdır. Hatta nüfusun büyük bir kısmı çifte vatandaşlığa sahiptir. Yani akrabalık bağları çok sıkıdır. Hatta ailenin bir kısmı Güney’de bir kısmı Kuzey’dedir.  Dolayısıyla geliş gidişler sık sık yaşanıyor.

‘Dönüşte yanında bir kaç paket sigara getirmiş’

Celil Ekinci ki akarabaları var tarafta, Kürdistan Yönetimi tarafına geçmiş. Dönüşte yanında bir kaç paket sigara getirmiş, zaten videoda da var ‘Ben terörist değilim, yanımda sigara var’ diyor. Şahap Şendol da yine Kürdistan Bölgesinde bir yerde çobanlık yapıyor. Dönerken o da ona eşlik ediyor. Sınıra yaklaştıkları bir yerde daha sınır dediğim dereyi geçmeden Türkiye askerleri tarafından ateş açılıyor, ikisi de yaralanıyor. Askerlerin çok yakın olduğu 40- 50 metre mesafede olduğu belirtiliyor. Orada ikaz edebilirlerdi. Hatta askerlerin bu geliş gidişlerden haberdar olduğu söylüyorlar. Ona rağmen ateş etmişler, öldürmek amaçlı, belli zaten. Sonrasında da görüntülerde de belli oluyor askerler bağırıyor hakaret ediyorlar, orada yarım saat bekliyor. Yaralılara kimse yardım etmiyor. Sonra işte köylüler haberleri olduktan sonra sırtlarına alıyorlar, köye kadar götürüyorlar oradan araca bindirip hastaneye  götürülüyor. 

Daha önce de yakınları vuruldu

Celil Ekinci’nin abisi 2020'de evinin arkasında sınırda falan da değil askerlerin ateş açması sonucu yaralanmıştı. Arkadaşları ile piknik yapıyordu orada. Celil'in bir akrabası yine 2019'da aynı şekilde sınırda askerler tarafından öldürüldü. Yine başka bir köyde, bir genç sınır falan da değil kendi tarlasında askerler tarafından vuruldu.  Böyle vakalar sık sık oluyor. Vakalar genelde cezasızlıkla sonuçlanıyor. Bunlar da buradan cesaret buluyor. Hakkari Valiliği her defasında bir kılıf uyduruyor, uyarı ateşine riayet edilmedi, yok kurşun sekti, yok kaçakçılık vardı falan… Ama özellikle Hakkari bölgesinde bu olaylar sık sık yaşanmaya başladı. Çoğu da mahkemelerde ya ceza almıyorlar ya da çok az bir cezaya çarptırılıyorlar. Kolluk kuvveti olmayı zırh olarak görüyorlar.

Çözüm süreci bittikten sonra arttı

Çözüm süreci bittikten sonra bu tür vakalar daha sık yaşanmaya başladı. Derecik’in şöyle bir konumu var:  Her yer güvenlik bölgesi, her yer yasak.İnsanlar tarım yapamıyor, hayvancılık yapamıyor,  zaten sanayi adına hiçbir geçim kaynağı yok. Bazen bu gençler mecbur kalabiliyor. Hem o akrabalık ilişkileri hem de mecburiyetten 2 paket sigara, bir kilo çay alıp getirebiliyorlar. Normalde Türkiye hukukuna göre sınır ihlali var, işte pasaport kanuna muhalefet var.”

Meclis’e taşıyacaklar

Sait Dede, milletvekili olarak bu konu ile ilgili girişimlerinin olup olmayacağına dair de konuyu bu hafta içerisinde Meclis’e taşıyacaklarını ifade etti.

Dede, “Takip ediyoruz, zaten yapmamız gereken ne varsa yapıyoruz. Daha önceki olayları da takip ettik. Ama şunu da söyleyeyim çözüm süreci bittikten sonra bu tür vakalar artmaya başladı. Temel nedeni Kürt sorunundaki çözümsüzlüktür, güvenlikçi politikalarla, baskılarla halletmeye çalışıyorlar ama bunun da doğru bir yol, yöntem olmadığını söylüyoruz” diye konuştu. /Rudaw