Kılıçdaroğlu Maraş'ta konuştu: Var olan sorunların tamamını sırtlanacağız

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu Maraş’ta yaptığı açıklamada “Millet İttifakı olarak bütün sorunlara talibiz ve emin olun bütün sorunları adalet içinde çözeceğiz” dedi.

Kılıçdaroğlu Maraş'ta konuştu: Var olan sorunların tamamını sırtlanacağız

Cumhurbaşkanı adayı ve CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Maraş merkezli depremlerin ardından bir kez daha deprem bölgesini ziyaret etti. Dün Malatya'ya gelen Kılıçdaroğlu, geceyi Maraş'da bir çadırkentte geçirdi. Kılıçdaroğlu, bugün Maraş'ın ilçelerini ziyaret ederek depremden etkilenen depremzedeler ile bir araya geldi.

Kılıçdaroğlu'na; CHP Sözcüsü Faik Öztrak, CHP Genel Sekreteri Selin Sayek Böke, CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Kahramanmaraş Milletvekili Ali Öztunç, CHP Yerel Yönetimlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun, CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Malatya Milletvekili Veli Ağbaba, CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel ile Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş ile Çankaya Belediye Başkanı Alper Taşdelen eşlik etti. 

Kılıçdaroğlu, bir çadırda Maraş'daki sivil toplum kuruluşları, meslek odaları, esnaf, ticaret, sanayi ve ziraat odalarının temsilcileriyle bir araya geldi, sorunlarını dinledi. Görüşlerini temsilcilere aktaran Kılıçdaroğlu, daha sonra basın mensuplarına açıklama yaptı. 

“Devlet yönetimi ciddiyet ister”

Kılıçdaroğlu, "Devleti yönetenler kısa vadede, orta vadede, uzun vadede ne yapacaklarını açıklasınlar. Devlet dediğiniz kurum, bir riskle, tehlike ile karşı karşıya kaldığında neyi, nasıl yapacağını, hangi vadede yapacağını oturup topluma ifade eder. Sanayici arkadaşlara sordum, acaba değişik alanlardan bürokratlar gelip de sizinle konuştular mı? Var olan sorunlarını için size bir proje sundular mı diye… Yok arkadaşlar yok. Devlet yönetimi ciddiyet ister. Günübirlik kararlarla devlet yönetilmez. Bu anlayış sorunları çözmez, var olan sorunlara çok daha büyük yeni sorunlar ekler" dedi.

Kılıçdaroğlu, “Kahramanmaraş’ta sivil toplum kuruluşları, meslek kuruluşları, ticaret ve sanayi odası, esnaf odası, ziraat odası yetkilileri ile görüştük. Pek çok sorun aktardılar bize. Düşündüklerimizi, sorunun nasıl aşılacağı konusunda düşüncelerimizi kendileri ile paylaştık. Kısa vadeli, orta vadeli ve uzun vadeli programların mutlaka yapılması ve kamuoyuyla paylaşılması lazım. Kısa vadede esnafın, sanayicinin, tüccarın, evi, dükkânı yıkılan insanın faiz borçlarının mutlaka silinmesi lazım. Bunu kendilerine aktardık. Kredi borçlarını ise onların kaldırabilecekleri bir zaman dilimine göre ayarlanması ve taksitlendirilmesi lazım” ifadelerini kullandı.

Meslek temsilcileri, iş insanları ile yaptıkları görüşmelerde insanların devlet desteğine ihtiyacı olduğuna dikkat çeken Kılıçdaroğlu sözlerini şöyle sürdürdü:

“İşin özü şu, devleti yönetenler kısa vadede ne yapacaklarını açıklasınlar, orta vadede ne yapacaklarını açıklasınlar, uzun vadede ne yapacaklarını açıklasınlar. Devlet dediğiniz kurum liyakatle yönetilir. Devlet dediğiniz kurum, bir riskle, tehlike ile karşı karşıya kaldığında neyi, nasıl yapacağını, hangi vadede yapacağını oturup topluma ifade eder. Yok arkadaşlar, yok. Devlet yönetimi ciddiyet ister. Günübirlik kararlarla devlet yönetilmez. Bu anlayış sorunları çözmez, var olan sorunları çok daha büyük yeni sorunlar ekler. Türkiye’nin iyi yönetilmesi lazım.

“Hiç kimse umutsuzluğa kapılmasın, 14 Mayıs’ta zihniyeti değiştireceğiz”

Buradan bütün vatandaşlarıma şunu söylemek isterim; hiç kimse umutsuzluğa kapılmasın. Bunların tamamını ama tamamını, var olan sorunların tamamını sırtlanacağız. Millet İttifakı olarak sırtlanacağız. Bütün sorunları el birliği çözeceğiz. Bütün vatandaşlarım emin olsunlar. Hiç kimse umutsuzluğa kapılmasın. Türkiye güçlü ve yeterli kaynakları olan bir ülkedir. Eğer iyi bir yönetim, halkına hesap veren, saydam bir yönetim olduğu takdirde pek çok kuruluştan yardım da alabiliriz, pek çok kuruluştan düşündüğümüzden çok daha uygun koşullarda kredi de alabiliriz. Türkiye bu sorunu aşar. Mayıs’ın 14’üne hazırlanın. İnşallah göreceksiniz, yeni bir anlayışı egemen kılacağız. Yani zihniyeti değiştireceğiz. Herkesi kucaklayacağız. Bu ülkede herkes huzur içinde yaşayacak. Bundan emin olmanızı isterim.

“Millet İttifakı olarak bütün sorunlara talibiz ve emin olun bütün sorunları adalet içinde çözeceğiz”

Millet İttifakı olarak bütün sorunlara talibiz ve emin olun bütün sorunları adalet içinde çözeceğiz: Ayrıca deprem bölgesiyle ilgili alınacak kararların bir bütün halinde alınması lazım. Burada evler yıkıldı, fabrikalar zarar gördü. Aynı şey Adıyaman’da da Hatay’da da oldu. Dolayısıyla kararların bir bütünlük içinde ele alınıp değerlendirilmesi lazım. Bu bütünlükten uzak parça parça kararlar alınırsa yine sorunlar çözülemez. Ama biz Millet İttifakı olarak bütün sorunlara talibiz ve emin olun bütün sorunları adalet içinde çözeceğiz.

“Bir binanın, bir iş yerinin yapımında sadece bir kişinin sorumluluğu yoktur”

Bir binanın, bir iş yerinin yapımında sadece bir kişinin sorumluluğu yoktur. O binanın, o iş yerinin yapımından eve taşınıncaya kadar olan süreçte, onlarca kişinin imzası vardır. Ve onlarca kişinin her birisinin de ayrı ayrı sorumluluğu vardır. Sorumlular hakkında da davaların açılması lazım. Yani… bu kadar insanın ölümünden sorumlu olanların, imza atanların ellerini, kollarını sallayarak kentlerin sokaklarında gezmesini asla kabul etmiyorum. Yeri geldiğinde onların da hesap vermesi lazım. Yazıktır; günahtır. Bu kadar insanın kanı yerde kalmamalı. Eğer bu kadar insanın kanı yerde kalıyorsa biz, güzel bir gelecek, inançlı bir gelecek, adaletli bir gelecek inşa edemeyiz. Biz güzel bir gelecek inşa ediyoruz ki hesap verilsin ki o imzayı atanlar bir daha imza atarken o binayı o dükkânı satın alacak kişinin sağlığını düşünebilsin. Ona göre imza atabilsin. Yaptığı binanın sağlam olduğunu, altına attığı imzanın da güvenilir imza olduğunu herkese duyurabilsin.”