Öğrencilerine Kürtçe öğreten öğretmen için memurluktan ihraç teklifi
Daha önce öğrencilerine Kürtçe öğrettiği için hakkında soruşturma açılan ve sürgün edilen Türkçe öğretmeni Hüdai Morsümbül için bu kez ‘PKK sempatizanlığı, terör yandaşlığı yaptığı ve devleti karaladığı’ gerekçesiyle memurluktan çıkarılmak isteniyor.
Geçtiğimiz yıl Mersin’in Akdeniz ilçesindeki Ulubatlı Hasan Ortaokulu’nda görev yaptığı dönemde öğrencileriyle Kürtçe konuştuğu ve MEB’in bünyesindeki seçmeli dersler sürecinde Kürtçe için başlatılan kampanyaya destek verdiği gerekçesiyle görev yaptığı okuldan önce "sürgün" edilen ve "maaş kesintisi" cezası alan Türkçe öğretmeni Hüdai Morsümbül'e bu sefer de ‘PKK sempatizanlığı, terör yandaşlığı yaptığı ve devleti karaladığı’ gerekçesiyle memurluktan çıkarılması için yeni bir soruşturma açıldı.
Yüksek Disiplin Kurulu tarafından Morsümbül'e tebliğ edilen raporda; “Devlet memurluğundan çıkarma cezası ile cezalandırılmanız teklifi getirilmiştir” ifadeleri yer alıyor.
Raporda ayrıca Morsümbül’ün Twitter’da ‘PKK sempatizanlığı, terör yandaşlığı yaptığı ve devleti karaladığı’ suçlamasına da yer verildi.
Yüksek Disiplin Kurulu’nun 7 gün içerisinde savunmasını istediği Morsümbül, kendisiyle ilgili yapılan ithamları K24’e değerlendirdi.
Şu an Bingöl’ün Solhan ilçesindeki Atatürk Ortaokulu’nda Türkçe öğretmenliği yapan Morsümbül, K24’e şu açıklamada bulundu:
“Herhangi bir şekilde PKK propagandası yapmadım, onların kanıt olarak öne sürdükleri Twitter paylaşımlarında PKK eleştirisi var. O yüzden bu iddiaları kesinlikte kabul etmiyorum ve zül addediyorum. Devleti karaladığım iddiası yine yanlış ve yerinde olmayan bir iddia… Hakkımdaki dava ve aldığım cezaları kamuoyuyla paylaşmak durumunda kaldım ki aldığım cezalar geri döndü. Yapılan soruşturmaların haksız yere yapıldığı ispatlandı. Ben devleti karalamadım aksine devletin açtığı, yürüttüğü bir çalışmayı yaygınlaşması için uğraştım. Beni cezalandırmaları devlete zarar vermiştir diye düşünüyorum.”
“PKK propagandası”na dayanak olarak Kurdistan24 ile bazı kanallara çıkmam ve hakkımda haber yapılmaları gösteriliyor” diyen şöyle devam etti:
“Bu kanalların Türkiye’den toprak talep ettiği ve bölücü kanal olduğu iddia ediliyor. Bu kanallara mülakat vermekle yayın politikalarını desteklediğim şeklinde yorumlanmış. Tamamen zorlama yorumlar bunlar. Ben bir Kürt’ün Türkiye’nin Kürtçe ile ilgili açtığı bir çalışmayı yürüttüm. Ayrıca yaşadığım mağduriyet ilgili BBC, DW ve Amerika’nın Sesi de benimle mülakat yaptı. Bunlar neden suç sayılmıyor da Kurdistan24 ile diğer Kürtçe kanalları suç sayılıyor, insanların takdirine bırakıyorum.” /K24
