Rojava'da DSG kontrolündeki hapishanede IŞİD isyanı

Suriye Demokratik Güçleri (DSG) kontrolünde bulunan Haseke şehrinde, terör örgütü IŞİD'e mensup olduklarından şüphelenilen militanların gözaltında tutulduğu bir hapishanede ayaklanma çıktı.

Rojava'da DSG kontrolündeki hapishanede IŞİD isyanı

ABD ve DSG güçleri, Rojava'nın Haseke vilayetinin güneyinde bulunan İkinci Sanayi Hapishanesi’ni kordon altına aldı. İsyan ve kaosun patlak vermesinin ardından bölgeye giden birçok yol trafiğe kapatıldı.

Haseke’den bir güvenlik kaynağı ve görgü tanıkları, Guvayran mahallesinde bulunan ve vilayetin güneyinde yer alan Sanayi Hapishanesi’nin huzursuzluk ve şiddete tanık olduğunu belirtti. Bölgede yaşayan yerel sakinler, duydukları bağrışma seslerini, çığlıkları ve tezahüratları kınadıklarını bildirdi. Aynı kaynağa göre söz konusu tutuklular, aşırı kalabalık odalarda tutulanların sayısının azaltılmasını ve insani koşullarının dikkate alınmasını istedi. Aynı şekilde dosyalarının yargıya intikalinin hızlandırılması, devam eden davaların ele alınması ve tutukluların akıbetlerinin belirlenmesi çağrıları yapıldı.

Kaynak, uluslararası koalisyona ait ABD uçaklarının ve helikopterlerinin pazartesi sabahı hapishanenin üzerinde alçak bir uçuş gerçekleştirdiğine dikkati çekti. Hapishane çevresinde ve duvarlarında aydınlatıcı fişekler atarken, bir grup ABD ordusu müfettişi ve terörle mücadele uzmanı, ayaklanmayı yürütenlerle pazarlık yapmak için hapishaneye girdi.

Bu durum, 27 Ekim’de meydana gelen benzer eylemlerden sonra, bir aydan kısa bir süre içindeki ikinci ayaklanma oldu. Birkaç hafta önce de Sanayi Hapishanesi’nde kaos ve ayaklanma yaşanmıştı. Hapishanede, terör örgütü IŞİD mensuplarının yanı sıra 5 binden fazla kişi bulunuyor. Tutuklanmalarının üzerinden iki buçuk yıldan fazla zaman geçti. Çoğu Batı ve Arap ülkesi ve hükümetleri, siyasi ve güvenlik nedenleriyle vatandaşlarını ülkeye geri kabul etmeyi reddediyor.

Haseke’deki İkinci Sanayi Hapishanesi, bölgede örgüt üyelerinin tutulduğu 7 hapishaneden biri. Hapishane DSG kontrolünde ve Washington liderliğindeki uluslararası koalisyon tarafından da finansal olarak destekleniyor. Hapishane idaresi istatistikleri, çoğunluğu Fas ve Tunus’tan olmak üzere Arap ülkelerinden bin 200 silahlının yanı sıra, 54 Batı uyruklu 800 militan ve Türkiye, Rusya, Kuzey Afrika ve Asya ülkeleri başta olmak üzere Orta Doğu ülkelerinden bin yabancı savaşçı da dahil olmak üzere radikalizm yanlısı örgüte mensup yaklaşık 12 bin kişi olduğunu gösteriyor. Irak uyrukluların soyundan gelenlerin sayısı yaklaşık 4 bin ve Suriye uyrukluların sayısı da aynı düzeyde.

Hapishane idaresine göre tutuklular, hiçbir zaman sorguya tabi tutulmadı veya adalete teslim edilmedi. İki buçuk yıl süren gözaltı süreçlerinde bölgenin tanık olduğu sahadaki gelişmelerden habersizler ve dış dünyayla bağları kopmuş durumda. Hapishane içerisindeki hareketleri, optik ve termal kameralar ve gelişmiş kablosuz cihazlarla izleniyor, 24 saat sıkı denetime tabiler.

Kürt yetkililer ve DSG güçleri, çok sayıda hapishane ve gözaltı merkezini barındıran, kontrolleri altındaki bölgelerin yeni bir Türk operasyonuna maruz kalmasından korkuyor. Öyle ki operasyonların, radikalizm yanlılarının kaçışına yol açmasından endişe ediyorlar. Ayrıca korkuları, kontrolsüz binalarda bulunmalarından, (el-Hol kampında yaşananlar gibi) nöbetçi güçlere saldırı yapılması ve kaos yaşanması durumunda durumu kontrol altına almanın zor olmasından kaynaklanıyor. El-Hol kampı, binlerce IŞİD mensubu kadın ve çocuğun yaşadığı, ülkenin en büyük kampı olarak sayılıyor. Özerk Yönetim liderleri, uluslararası koalisyon hükümetleri ve ilgili ülkelerle doğrudan görüşmeler gerçekleştirirken, kamplarda yaşayan erkek, kadın ve çocuklardan oluşan vatandaşlarını geri almaları ve onları kendi ülkelerinde soruşturmaları çağrısı yaptı. Liderlerin en önemli talepleri arasında, Özerk Yönetim ve askeri güçlerinin nüfuzu altındaki topraklarda bu kişilerin yargılanması için uluslararası karara sahip özel bir mahkemenin kurulması da yer alıyor.

Öte yandan yerel haber ağı ‘Eye of the Euphrates (Ayne'l Fırat)’, ABD güçlerinin geçen pazar günü‎ örgütün 15 liderini Sanayi Hapishanesi’nden ülkenin güney kırsalında bulunan eş-Şedadi kasabasındaki üslerine transfer ettiğini açıkladı. Haber ağı, ABD’nin ‘söz konusu isimlerin Irak’taki koalisyon üslerine nakledilmesi, daha sonra kendi ülkelerinin hükümetlerinden gelen heyetlere teslim edilmesi ve ülkelerinin sınırları içinde yargılanmasına’ hazırlık yaptığına dikkati çekti.

Özel bir kaynak, haber ağına yaptığı açıklamada, transfer edilen komutanlar arasında Selim Abdulmaati adında bir Cezayir vatandaşı ve Nico Sabrio adında bir Fransız vatandaşının da bulunduğunu ifade etti.

 

Şarku’l Avsat