S-400'ler sonrası Erdoğan'dan ilk açıklama

S-400'ler sonrası Erdoğan'dan ilk açıklama

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye'nin S-400 hava savunma sistemi tedarikinin tamamen kendi toprakları içinde ve bölgesinde barışı koruma amaçlı olduğunu gösterdiğini belirterek, "Biz, S-400'leri alarak savaşa hazırlanmıyoruz. Barışı ve kendi milli güvenliğimizi garanti altına almaya çalışıyoruz. Savunma sanayimizi geliştirmeye yönelik diğer tüm atılımlarımızın da amacı budur." dedi.

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul Vahdettin Köşkü'nde medya yöneticileriyle bir araya geldi. 

Bir gazetecinin "S-400 ve F-35'in bir ülkede aynı anda savunmaya katılması muazzam bir şey. O hedef için, biz de o stratejiye yönelik kime ne görev düşer onu öğrenebilir miyiz?" sorusuna karşılık Erdoğan, şunları kaydetti:

"S-400 bir hava savunma sistemidir. O ayrı bir konu. Ama F-35'e geldiğimiz zaman o bir taarruz silahıdır. Fakat biz tabii buradaki 9 ortak ülkeden bir tanesiyiz. Hatta hatta biz burada, ortak olmanın ötesinde üretimine katılan ülkeyiz. Fakat bütün bunlara rağmen, bu yapılan hem dostluğa, hem böyle ortaklığa da yakışmıyor. S-400 farklı bir şey F-35 farklı bir şey. Ve biz burada ödeme planında da, ödemelerini en sağlıklı şekilde yapan bir ülkeyiz. 1 milyar 400 milyon dolar şu ana kadar biz F-35 ile ilgili ödeme yaptık. Bir diğer taraftan da parçaların üretimine yönelik, bunları da yapıyoruz. Şu anda ben tabii Başkan Sayın Trump'ın altındakilerle aynı düşüncede olduğuna inanmıyorum ve bunu da en son Osaka’da beraber yaptığımız toplantıda tüm dünya basınının önünde kendi arkadaşlarına falan çok açık, net söyledi. Sayın Trump’ın duruşu bu bu olduğuna göre, bunun dışında da herhangi bir şeyi biz şu ana kadar, ilgili birimlerimizle tespit etmiş değiliz. Ve temenni ederim ki F-35 konusunda farklı bir istikamette gelişme olmaz. Şimdi ikide bir bazı yaptırımlardan bahsediliyor. Ben bu konuda da, yani Sayın Trump'tan aldığım izlenimlerden de hareketle söylüyorum. Böyle bir durumun, mesela CAATSA, bunu iki de bir söylüyorlar. Tamam da şimdi CAATSA ile ilgili, bu konuda imzayı Sayın Trump 2017'de attı."

CAATSA'nın kapsamı içinde Türkiye'nin olmadığını dile getiren Erdoğan, " Dolayısıyla daha da ileri gidecek olursak, bunun içinde F35 ile ilgili de her hangi bir şey söz konusu değil. Onun için bu oyunlara gelmeden, biz devletler arası bu ciddiyetten hareketle adımımızı attık. Atıyoruz. Ve buralarda ben herhangi bir sıkıntı doğacağına inanmıyorum. Yolumuza kararlı bir şekilde devam ediyoruz." dedi.

"Trumpla Bir Görüşme Yapmamız Söz Konusu Olabilir"

"Amerikan yönetimi ile son birkaç gün içinde herhangi bir temas oldu mu? Önümüzde ki günlerde bir heyet gelecek. Fırat'ın doğusu başta olmak üzere o heyetle görüşülecek mi? Suriye'nin kuzeyinde güvenli bölge ile ilgili tezler bir kez daha dile getirilecek mi?" sorusuna karşılık Erdoğan, şunları kaydetti:

"Şimdi konu ile ilgili olarak savunma bakanımız, Amerikan savunma bakan vekiliyle görüşmeleri oldu. Görüşmenin sonunda da savunma bakanı Türkiye’ye bir heyet, önümüzdeki hafta içerisinde gönderecekler ve muhatapları ile görüşmeleri burada yapacaklar. Bu arada gerek, Sayın Bolton’la İbrahim bey, gerekse bu arada gelişmeyle ilgili de sayın Trump’la da bir görüşme yapmamız söz konusu olabilir. Bunu da yapılan görüşmelerle tespit edeceğiz."

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "S400 füzeleriyle beraber 24 batarya geldi bildiğimiz kadarıyla. Bunların füzeleri Rusya'dan mı gelecek? Burada mı üretilecek? Bunların devamlı bir akışı olacak mı? Bunlar aktive edildiğinde sadece Türkiye'nin kontrolünde mi yoksa Ruslar da bunu görecek mi?" sorusu şu yanıtı verdi:

"Rusya ile bağlantılı olan konularda bütün hassasiyetlerimizi, kendileriyle konuştuk. Bu hassasiyetler içinde bu anlaşmayı yapmış bulunuyoruz. Adımları buna göre atmış bulunuyoruz. Bu süreklilik tabi ki devam edecek. Burada ortak üretim dediğimiz olayın altında ne yatıyor? Bu yatıyor. Sayın Putin ile yaptığım görüşmede de ortak üretim üzerinde hassasiyetle durduk. Hatta hatta belki biz bu sürecin arkasından S-500 olayını da yine Rusya ile yapmak durumu söz konusu. Bunları da görüştük, konuştuk. Bugünü şu anda düşünmüyoruz çok daha ileri süreci düşünmek durumundayız. Zira etrafımızda bizler için tehdit oluşturan bazı ülkeler varsa, bunlara karşı bizler de tedbirimizi almak durumundayız. Bunların hepsi bu tedbirin birer ön ayaklarıdır. Bu adımları da buna göre attık, atmaya da devam ediyoruz."

"S-400'ün kontrolü tamamen bize ait"

Bir gün, Rusya ile ilgili muhtemel bir sorunda, S-400 bu savunma sisteminin Rusya'ya karşı da kullanılıp kullanılamayacağına ilişkin soru üzerine Erdoğan, "Bunun kontrolü tamamen bize aittir. Burada silahlı kuvvetlerimiz kontrolü tamamen elinde tutacaktır. Yazılım konusu, ortak üretimle ilgili süreçtir. Ortak üretimle ilgili süreçte bu adımlar atılacaktır" dedi.

Rusya'ya gönderdikleri 100 kişinin bu konudaki eğitimlerini aldığını anlatan Erdoğan, "Onlar eğitimlerini alırken, adeta bir öğretmen edasıyla bu eğitimi aldılar. Çünkü onlar da döndükten sonra burada yetiştirecekler. Bu sayılar yeterli sayılar değil. Bu 100, belki çarpanı 10 olacaktır. Yetiştirecekleri arkadaşlarımızla birlikte geleceğimize daha emin adımlarla yürümüş olacağız" değerlendirmesinde bulundu.