Türkiye Ekonomisi'ni bekleyen 10 tehlike: Rojava Harekatı ve Güvenli Bölge için büyük bedeller ödenecek!

Ekonomi yazarı Murat Muratoğlu, Türkiye ekonomisini bekleyen 10 tehlikeyi YouTube kanalında anlattı. 

Muratoğlu’ya göre Türkiye ekonomisini bekleyen 10 tehlikenin ilk sırasında doların fiyatının artması ve dolarizasyon yer alıyor. Türkiye’den kaçanların ve batanların ikinci sırada olduğunu belirten Muratoğlu, S-400 krizi nedeniyle ABD tarafından Ankara’ya uygulanması muhtemel CAATSA yaptırımlarının ve Halkbank davasının da Türkiye ekonomisini bekleyen üçüncü tehlike olduğunu ifade ediyor.

Muratoğlu, Türkiye’nin Suriye harekâtı ve güvenli bölge politikasının da ekonomi için büyük tehlike taşıdığına dikkat çekiyor. Muratoğlu’ya göre “Gelen vergi zamlarına göre Türkiye ne bir ekonomik yaptırımı ne de bir savaş halini kaldırabilir durumda. Uzun soluklu bir operasyon için maddi güç yok.

Sıcak savaş potansiyeli olan bir ülkeye kim neden yatırım yapar? Amerikan yaptırımları hemen üstümüze çökebilir.”

Muratoğlu’nun video anlatımındaki ifadeleri ve Türkiye ekonomisini bekleyen 10 tehlike özetle şöyle:

“10-Global riskler, küresel gerilimler ve ticaret savaşları

9-Türkiye’de gerekli birikim yani yeterli tasarruf yok 

Türkiye’nin yurt dışından gelecek tasarrufa ciddi anlamda ihtiyacı var. Çünkü tasarruf edemeyen ülkeler büyümeyi ve yatırımları finanse edebilmek için yurt dışından borçlanmak zorundalar. Yapılan araştırmada Türk vatandaşının yüzde 86,4’ü son bir yıl içinde tasarruf yapmadığını söylüyor. Yoksa gelirleri mi yetmiyor?

8-Suriye herakâtı ve güvenli bölge 

Suriye kurulan güvenli bölgeyi korumak için büyük paralar harcayacağız. Bölgede halen 2 milyon insan ABD’den gelen yardımlarla yaşıyor. Artık ABD desteklemeyeceğine göre Türkiye’ye kalacak. Gelen vergi zamlarına göre Türkiye ne bir ekonomik yaptırımı ne de bir savaş halini kaldırabilir durumda. Uzun soluklu bir operasyon için maddi güç yok.

Sıcak savaş potansiyeli olan bir ülkeye kim neden yatırım yapar? Amerikan yaptırımları hemen üstümüze çökebilir. Türkiye geri dönüşü olmayan bir yola girdi. Ödeyeceğimiz bedel çok büyük olacak.

7- Merkez Bankası’nın bağımsızlığı

Merkez Bankası tamamen Saray’ın kararlarını tebliğ etmekle görevli. Hükümet maalesef sorunu sadece döviz ve faizden ibaret görüyor.

6- 2019-2020 bütçeleri

Milletin parası bitti mi harcanabilir para bitti işte. Yıl sonu tahminine bakıyoruz yine, 125 milyar lira açık veriyorlar. Merkez Bankası gelirlerinden 20-25 milyar lira eksik… Hazineye aktarıldığı tahmin ediliyor. Merkez Bankası şeffaf olmadığı için bilinemiyor.

5- İşsizlik

4- Borçluluk

3-Yaptırımlar

İki yaptırım söz konusu. S-400 hava savunma sistemleri nedeniyle ABD Kongresi’nin bastırdığı CAATSA yaptırımları. Diğeri Halkbank davası.

2- Türkiye’den kaçanlar ve batanlar

AKP li milletvekilinin mecliste dile getirdiği 400 milyar liralık sorunlu kredi söz konusu… Nasıl ödeneceğini kimse bilmiyor. Söylenene göre birçok banka müşteri bulabilirse Türkiye’yi terk etme yolunda. Bugüne kadar bankalar dışında Türkiye’yi terk eden şirketlerin listesi kitap kalınlığında. Yerli şirketler de zor durumda. Son örnekte Atlas Global Havayolları ve Sarar giyim var. Siz bunları bilmiyorsunuz ama hiçbiri haberlerde yer almayan günde 12 şirket konkordato ilan ediyor. Yani her iki saatte bir şirket.

1-Doların fiyatının artması ve dolarizasyon

Türkiye’de dolar artmamışsa ekonomiyi iyi sanıyorsun. Ülkenin bütün hedefleri dolar kuruna bağlı. Hedef 2019 yılında ortalama 5.60’ta kalmalarıydı. İşte sırf bunu sağlamak için Merkez Bankası sata sata dolar rezervini bitirdi. Hatta kendisine ait olmayan stoğa girip eksi rezervle müdahale etmeye devam etti. Hadi ülkeyi fanusa kapattın peki nasıl büyüteceksin ülkeyi? Dolar kaç lira olur diye soruyorsanız, serbest piyasanın bittiği yerde zarlar da hileli ise nasıl döviz tahmini yapacaksın ki?
Ancak dizginleri ne zaman ellerinden kaçırırlar onun hesabını tutacaksın. 5,70-5,75 bandı şimdilik hükümet için uygun görünen yer. Peki ABD gidip de yaptırıma başvurursa, senin dolara ulaşmanı zorlaştırırsa ne yaparsın? Hiçbir şey. Türkiye kendi para birimi yerine dış mihrakların para birimini güvenli buluyor. İşte buna dolarizasyon deniyor. Eğer bir ülkenin tasarrufu ve yatırımı başka ülkenin para birimindeyse bilinki o ülkenin sırtı yerde başı derttedir.”