Türkiye'nin yeni Navtex ilanı sonrası Yunanistan'dan tepki

Eylül ayında bakım için Antalya Limanı’na çekilen Oruç Reis sismik araştırma gemisi için 10 günlük yeni bir NAVTEX yayımlandı. İlan edilen NAVTEX, Meis Adası’nın güneyinde kalan suları da kapsıyor. Yunanistan ise atılan bu adıma tepki göstererek, “Türkiye’nin yeni NAVTEX’i bölgedeki barış ve güvenliğe doğrudan tehdittir” açıklaması yaptı.

Türkiye'nin yeni Navtex ilanı sonrası Yunanistan'dan tepki

Doğu Akdeniz’de gerilime neden olan doğalgaz arama çalışmalarına ara vererek Eylül ayı ortalarında Antalya Limanı’na dönen sismik araştırma gemisi Oruç Reis için yeni bir NAVTEX* (denizcilere duyuru) mesajı yayımlandı.

İkmal ve bakım için Antalya Limanı’na çekildiği açıklanan Oruç Reis’in önceki gece limandan ayrıldığı ve yeni görevi için  demir aldığı ifade edildi.

Geminin yeni görevi 22 Ekim’e kadar sürecek. İlan edilen yeni NAVTEX, Kaş’ın karşısındaki Yunanistan’a ait Meis Adası’nın güneyinde kalan alanı kapsıyor.

Yunanistan’dan tepki

Yunanistan Dışişleri Bakanlığı bu sabah yayımladığı yazılı açıklama ile Türkiye’nin Meis adası yakınlarında ilan ettiği NAVTEX’in yasa dışı olduğunu belirterek, “Bu büyük bir gerginlik, bölgedeki güvenlik ve barışa ciddi bir tehdittir” dedi.

Yunanistan, Türkiye’nin görüşmeler sürerken böyle bir adım atmasının “Türkiye’nin güvenilmez olduğunu ve bir diyalog istemediğini bir kere daha gösterdiğini” savundu ve Ankara’nın “Geçmiş yüzyılların agresif ve illegal taktiklerinde ısrarcı olduğunu” belirtti.

Açıklamada “Modern bir Avrupa ülkesi olan Yunanistan’a şantaj yapılamaz” ifadeleri yer aldı.

Ne olmuştu?

Oruç Reis’in 10 Ağustos’ta Doğu Akdeniz’de başladığı doğalgaz arama faaliyetleri Yunanistan ve Türkiye arasında deniz yetki alanları konusunda gerginliğe neden olmuştu.

Yunanistan, Oruç Reis’in faaliyetlerini yürüttüğü bölgenin kendi yetki alanında olduğunu savunuyor.

Oruç Reis’in çekilmesinin ardından Yunanistan ve Türkiye, NATO bünyesinde teknik görüşmelere başlamış ve iki ülke arasında yükselen tansiyon düşmüştü.

NATO da heyetler arasında sürdürülen teknik görüşmeler sonucunda askeri gerilimi yatıştırmaya yönelik bir ‘güvenlik mekanizması’ üzerinde anlaşıldığını açıklamıştı.

NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, mekanizmanın havada veya denizde yaşanabilecek ‘olası kazaların’ önüne geçilmesi amacı taşıdığını söylemişti.