Vedat Yıldırım: Adalet Olmadan Kardeşlik Olmuyor!

Vedat Yıldırım: Adalet Olmadan Kardeşlik Olmuyor!

Gazeteci Naman Bakaç, Kardeş Türküler ve Bajar’dan tanıdığımız sevilen sanatçı Vedat Yıldırım ile müzikal yolculuğunu, besteciliğini, Kardeş Türküler ve Bajar projelerini, kardeşliği ve barışı konuştu.

Perspektif. online’da yayınlanan röportajın bir kısmın şöyle:

KAN KARDEŞLİĞİ DEĞİL, KADER KARDEŞLİĞİ OLMALI

2016 yılındaki bir söyleşinizde Kürt sorununun çözümü üzerine; “Adalet olmadan barış olmaz. Barışın olması için de muhabbet dili gerekiyor. Eşit haklara sahip kardeşlik olması gerekiyor” diyorsunuz. Adalet, barış ve kardeşlik bağlamında Kürt sorunu üzerine neler söylemek istersiniz?

Vallahi, doğru söylemişiz. Halen de geçerliliğini koruyor bu sözümüz. 2016 yılından bu yana 4 yıl geçti. Bu süre zarfında Kürt meselesi, kimlik meselesi gibi durumlar daha bir kaotikleşti. Adeta bir girdabın içindeyiz. Tabi, Adalet olmadan kardeşlik nasıl olacak ki? Üvey kardeşler miyiz biz? Nasıl kardeşleriz biz acaba?

Bizim bu sözümüz mecazi bir şeydir. Kan kardeşliği değil, bir kader kardeşliği olmalı. Ortak yaşam, birlikte yaşam üzerinden cümleler kurmak gerekir. Bu yüzden adalet olmadan, gerçekten barış olmuyor. Kardeşlik olmuyor. Kardeşlik denilen şeyin, üvey kardeşlik olmaması gerekiyor. Kan bağı üzerinden değil, alt kültür, üst kültür üzerinden değil. Üst kültür budur, alt kültür şudur denilmemesi gerekiyor. Resmi dilimiz budur, diğer diller yerel dillerdir gibi bir yaklaşım, ister istemez diğer kültürleri hor gören bir yaklaşıma dönüşüyor. Bunun olmaması gerekir.  Çünkü ana kültür, ana dil denilen bir şey var denildiğinde, diğerleri de bir şey olmuş oluyor.

Mesela Berlin’e gittiğinizde, havaalanında Türkçe anonslar yapılıyor. Almanya’da bildiğim kadarıyla 3,5 Milyon Türk var değil mi? Diyarbakır’a gittiğimde, uçakta bir Kürtçe anons yapılsa, ne olacak ki? Burada yirmi milyon insandan söz ediyoruz. Bunları konuşmak bile artık aslında geride kalması gerekiyor. İstanbul’da daha yeni yeni Kürtçe kurslar açılıyor. Bu iyi niyetli bir şey, ama biz daha bu noktadayız maalesef.

Şu anda bir çıkmazın içinde, kaotik bir durum söz konusudur. Ama bir yandan da HDP ne kadar kriminalize edilse de, Kürtler ne denli sıkıntı içinde olsalar da, HDP hala % 12-13 oranında oy alabiliyor. Bu aslında Kürtlerin aynı zamanda güçlü bir barış isteğidir. Her şeye rağmen, legal siyaset alanında, demokratik platformlarda yer alarak, siyaset yürütmek istiyorlar. Buna da çok saygı duymak gerekiyor.

 

Röportajın tamamına buradan ulaşabilirsiniz