PJAK'dan İran-ABD savaşı açıklaması: Boş durmayacağız!

Kürdistan Özgür Yaşam Partisi (PJAK) Eşbaşkanı Zilan Vejin, bölgede yürütülecek politikalara karşı her zaman olduğu gibi üçüncü hattı esas aldıklarını belirterek, olası bütün durumlara karşı projelerinin olduğunu belirterek ABD'nin İran'la savaşa girmesi halinde "boş boş oturmayacaklarını" söyledi.

Rojnews'e bir söyleşi veren PJAK Eşbaşkanı ABD'nin İran'la savaşa girmesi ve Tahran'daki rejime karşı demokratik bir cephe oluşturması halinde kendilerinin “boş yere oturmayacaklarını" söyledi.

 “İran ile ABD arasında bir savaş patlarsa boş yere oturmayacağız. Kendi gündemimiz ve politikamız var." şeklinde konuşan Vejin, bir savaşın patlaması halinde, “siyasi bir parti olarak demokratik bir cephe oluşturabileceklerini" dile getirdi.

"ABD ile İran arasında bir savaş çıkarsa biz de boş durmayacağız, hazırlıklarımızı yapmak için savaşın çıkmasını beklemeyeceğiz. Halk arasında örgütleme çalışmalarımızı yürütüyoruz. Üçüncü hatta sahibiz ve bu temelde durum ve ihtimallere karşı da özel proje ve siyasetimiz var."

Vejin, İran'a yapılan herhangi bir dış müdahalenin Kürtler dahil olmak üzere bütün etnik azınlıkların haklarını göz önünde bulundurması gerektiğini söyledi:

"Bizim için önemli olan projelerin demokratik olması. Projeler, İran halkının hassasiyetlerine göre sunulmalıdır. İçinde bütün halkların ve farklı etnik yapıların hakları olmalıdır. Bu şekilde olmazsa çözüm getiremez. Gözlemlediğimiz kadarıyla ne dış devletlerin projelerinde ne de İran’ın projesinde halkın çıkarlarına uygun bir proje yok. İran’ın projeleri halkın tarihi gerçekliğine uygun değildir. Bu nedenle mevcut projeler toplumun sorunlarına cevap olamaz."

ABD’nin İran’a kendi çıkarları doğrultusunda yaptırımlar uyguladığını, İran’ın insan hakları sicilini azaltmak veya Kürt sorununu çözmek amacını gütmediğini vurgulayan PJAK eş başkanı iki ülkeni aralarındaki anlaşmazlıkların veya olası bir savaşın İran uluslarının çıkarına olmadığını düşündüklerini belirtti.

“Sorunları, Kürt milleti, ezilen milletler, insanlar, kadınlar ya da gençlik hakları sorununa çözüm değil.”