Gare’de yakalanan PKK’liler konuştu

Türkiye Milli Savunma Bakanlığı (MSB), Gare’de yakalanan 2 PKK’linin konuşmalarını yayınladı. HPG, sözkonusu iki kişinin detayları bilinmeyen bir şekilde ele geçtiklerini açıklamıştı.

Gare’de yakalanan PKK’liler konuştu

Türk Silahlı Kuvvetleri’nin (TSK), 10-14 Şubat 2021 tarihleri arasında Kürdistan Bölgesi topraklarında bulunan Gare Dağı bölgesinde düzenlediği operasyon esnasında PKK tarafından değişik tarihlerde ve değişik yerlerde PKK tarafından alıkonulan 13 kişi hayatını kaybetmişti.

Türkiye, çoğu asker ve polis olan rehinelerin PKK’liler tarafından tutuldukları mağarada kafalarına kurşun sıkılarak öldürüldüğünü savunurken, PKK ise sözkonusu kişilerin bombardıman ve mağaraya atılan “kimyasal gaz” nedeniyle öldüğünü ileri sürüyor.

MSB son olarak operasyon esnasında askerlerce yakalanan PKK üyesi iki kişinin görüntülerini yaplaştı.

Bakanlığın Twitter hesabından yapılan paylaşımda şu ifadelere yer verdi:

"Gara’da vatandaşlarımızın şehit edildiği mağaradan kaçarken sağ yakalanan PKK’lı teröristler Şervan Korkmaz kod adlı Osman Acer ile Merkaz Botan kod adlı Doğan Geçgel, ifadelerinde kendilerine vatandaşlarımızın katledilmesi için talimat verildiğini itiraf ediyor."

Paylaşılan videoda “Merxas Botan” kod adlı Doğan Geçgel, Mart 2014'de örgüte katıldığını belirterek, şöyle dedi:

"Gare'de Siyane bölgesinde Şehit Brüsk mağarasında tutukluların yanındaydık. 8 kişiydik. Tünel uzun, ziksaklı olduğu için, dışarısı görünmüyordu. Orada saat 07.00'ye kadar bekledik ve kamelyaya geçmek için, geçtik. Yerde esirleri ölü bir vaziyette kafalarına sıkılmış halde gördük. Ben de dayanamayarak dışarıya çıkmadan önce 'teslim ol' çağrılarını duyuyordum askerlerin, teslim olmak için dışarı çıktım, 'ben teslim oluyorum' diye askerlere gittim. Askerler de beni yanlarına aldılar. Gara saha komutanlığı Cuma Biliki olan şahıs arkadaş 'Sorej' kod isimli sorumluya demiş ki 'Buraya operasyon olursa bir şey olursa esirlerin hiçbiri sağ gitmemeli, ailelerine teslim olmamalı' diye talimat verdiğini duymuştum. Yani 'onları öldürün' diye duymuştum. Sorej söylemişti. Bunu kendim duymuştum yani kulaklarımla, sonra teslim oldum askerlere."

“Şervan Korkmaz” kod adlı Osman Acer ise 2012 yılında PKK'ye katıldığını, aslen Şırnaklı, doğum yerinin Mersin olduğunu belirtti. Osman Acer, 2012 yılında Gara'ya cezaevi düzenlemesi yapıldığını söyledi ve şunları anlattı:

"Eğer operasyon başlarsa bir şey olursa destek kuvvet gelemezse rehineleri infaz edin, öldürün', alınan Türk rehineleri polis, subay, askerleri öldürme talimatını vermişti. Böyle demişti. Ve 10 Şubat 2021'de Roj Başa doğru operasoyn başladı. Sonra dönüp yanına birkaç kişiyi aldı, tutuklu olan esirlerin yanına gitti. Türk subayların polis olsun, asker olsun onların yanına gitti, hepsini imha etti. Çatışma devam etti, birkaç gün böyle sürdü ve sonra Merkaz Botan yani Doğun Geçgel teslim oldu, ondan sonra ben teslim oldum."

Gare'de yakalanan PKK'liler

HPG’den açıklama

Türkiye Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, 16 Şubat’ta Meclista yaptığı açıklamada, “Güvenlik tedbirleri alınarak mağaraların kapıları tahrip edilmeye çalışıldı. Bölgede el bombasına karşılık olarak mağara girişinde sadece göz yaşartıcı gaz kullanılmıştır. Herhangi bir silah mühimmat kullanılması söz konusu değildir. Sürekli teslim ol çağrıları yapıldı. Mağara içinde ilerleme sırasında çok dar geçitlerin ve ilave demir kapıların olduğu görüldü. Uzun süren çalışmaları sonucu Cuma akşam saatlerine doğru bir terörist 'ateş etmeyin, teslim olmak istiyorum' dedi, teslim alındı. 12'si Türk vatandaşı 1'i yabancı 13 kişinin olduğu, 13 kişinin 05.45'te başlarına kurşun sıkılarak öldürüldükleri ifade edildi” demişti.

PKK’nin askeri kanadı HPG, 17 Şubat’taki açıklamasında Gare’deki çatışmada hayatını kaybeden biri Kürdistan Bölgesi vatandaşı 13 kişinin yanı sıra 15 örgüt üyesinin de yaşamını yitirdiğini açıklamıştı.

HPG ayrıca, operasyon esnasında 2 kişinin de tespit edilemeyen bir şekilde askerlerce yakalandığını duyurmuştu.

PKK’ye bağlı Halk Savunma Merkezi tarafından konuya ilişkin yapılan açıklamada, “Türk güvenlik kuvvetlerine mensup savaş esirlerinin tutulduğu kampa da hunharca bir saldırı gerçekleştirilmiştir. Türk ordusu bu kampın içinde esirlerin olduğunu bilmesine rağmen yine savaş uçaklarıyla yoğun bir şekilde bombalamıştır. Üç gün boyunca gelişen ağır bombardımanlar, kamp dışında ve içinde gelişen yoğun çatışmalar elimizde esir olarak bulunan MİT mensubu, asker ve polislerin bir kısmının yaşamını yitirmesine yol açmıştır” denilmişti.

/ Rudaw