Hasan Cemal: Kerkük düştü diye bayram yapanların dikkatine!

Türkiye medyası çığlık çığlığa. Manşetlerde Kerkük'le ilgili bayram havası esiyor:

Hasan Cemal: Kerkük düştü diye bayram yapanların dikkatine!

Hasan Cemal'in Kerkük düştü diye bayram yapanların dikkatine! adlı yazısı söyle:

  Peşmerge kaçtı!

- Barzani yok ortalıkta!

- Petrol Bağdat'ın! - Büyük kaçış!

Bir sevinç bir sevinç.

Frene basın, kendi kendinize birkaç soru sorma zahmetine katlanın.

Kerkük'e Irak mı, yoksa İran mı giriyor?

​Barzani'ye, Kürtlere destek kapısı aralanmaya başladı bile

Bağdat yönetimi, büyük ölçüde Tahran'ın kontrolünde değil mi? Devrim Muhafızları, Haşdi Şabi Şii silahlı güçleri olarak Kerkük'te İran anlamına gelmiyor mu? İran'ın Kürtlere dönük oyununun öteden beri ikili oyun olduğunu bilmiyor musunuz? Irak Kürdistanı'nda genellikle Barzani'nin Erbil'ine değil, rahmetli Talabani'nin Süleymaniye'sine yakındır Tahran.

Ayrıca, Türkiye bölge Kürtleriyle düşmanlaşırken, güneyine, Kerkük'e İran kontrolündeki güçler yerleşirken, Türkiye'nin manevra alanı daraldıkça daralmıyor mu? Düşmanları çoğalmıyor mu? Suriye'de, Irak'ta Kürtlerin ezilmesi, Türkiye Kürtlerini derinden yaralamıyor mu? Bu arada, sanıyor musunuz ki, örneğin Mesut Barzani yalnız kalacak, tecrit olacak? İran, Kerkük'le birlikte kendi nüfuz alanını Irak ve Suriye'de geliştirirken, bölgenin Sünni güçleri başta Suudi Arabistan olmak üzere Körfez ülkeleri, Mısır ve tabii İsrail kayıtsız mı kalacaklar? Hayır, kalmadıkları biliniyor. Barzani'ye, Kürtlere destek kapısı aralanmaya başladı bile... Ayrıca şunu not edin: Türkiye Kürtlerle düşmanlaşırken, bugün referandum dolayısıyla Türkiye'nin yanında gözüken güçler, yani İran'ı, Irak'ı ya da Rusya'sı yarın Kürtleri yalnız bırakmayacaklardır. Yalnız kalacak olan yine Türkiye olacak.

Unutmayalım ki Bağdat Tahran’ın kontrolünde. Devrim Muhafızları, Hizbullah ve Şii Haşdi Şabi güçleri sadece Irak’ta değil, Suriye’nin her tarafında at koşturuyor.

Kerkük'ün Bağdat’ın tam kontrolüne geçmesi dolaylı olarak İran’ın kontrolü anlamına gelir.

Sanıyor musunuz ki, Mesut Barzani yalnız kalacak, tecrit olacak?

​Önümüzde en kaba hâliyle iki ayrı yol var gibi görünüyor: Ya çok kanlı bir hesaplaşma veya aklın galip geleceği barışçı çözüm. Kanlı hesaplaşma Türkiye’nin geleceğini      karartır. 

Güney’in petrolü ve Türkiye’nin iş dehasının birleşmesiyle sınır boyumuzda kurulacak 'cluster/cazibe merkezleri’nin sınırın her iki yakasında yaşayanlara refah getireceği bir senaryoyu pek âlâ hayal etmek mümkün. 

Sınırlarımızın hemen ötesiyle düşmanlaşıp, yabancı güçlerin etkisine bırakmamak, Türkiye'nin en önemli hedefi olmalı.            

Kerkük düştü diye bayram yapanların dikkatine! Kürtlerle düşmanlaşmak, Türkiye'yi yalnızlaştırır.