Kılıçdaroğlu'ndan 5 maddelik çözüm önerisi

Kılıçdaroğlu'ndan 5 maddelik çözüm önerisi

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin İstanbul’da düzenlediği Suriye konferansının açılışında şair Nazım Hikmet’in dizelerinden alıntı yaparak, Türkiye ve Suriye halklarının barış içinde bir orman gibi yaşaması için çaba sarfetmeye devam edeceklerini vurguladı.

CHP'nin düzenlediği Uluslararası Suriye Konferansı'na CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Aytun Çıray, CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu ve CHP'li isimler katıldı. 

Konferans CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba'nın konuşması ile başladı. Ağbaba'nın konferans hakkında bilgi verdiği konuşmanın ardından İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu konuştu.

İmamoğlu'nun ardından konuşan CHP Lideri Kılıçdaroğlu şöyle dedi:

"Sizlere, en uzun kara sınırlarımızı paylaştığımız, Ortadoğu’ya açılan kapılarımızdan biri olan Suriye ile bir an önce dostluk ve iyi komşuluk ilişkilerini kurmak isteyen bir partinin genel başkanı olarak sesleniyorum.

Bugün sizlere, bölgesinde barış isteyen, komşularıyla ilişkilerini bu anlayış ve vizyon üzerine kuran, Türkiye Cumhuriyeti'nin olduğu gibi partimizin de kurucusu olan Mustafa Kemal Atatürk'ün veciz sözü "Yurtta sulh, cihanda sulh" ilkesine sahip çıkmak üzere sesleniyorum.

CHP olarak bu konferansla, Türkiye ve Suriye arasındaki ilişkileri onarmak için, Suriye’de savaşın başladığı 2011 yılından bu yana attığımız adımlara bir yenisini ekliyoruz.

Bu çabalarımızın tek bir amacı var: Doğunun ve batının buluştuğu, kültürlerin bin yıllardır birbirleriyle kucaklaştığı coğrafyamızda akan kanı durdurmak ve bölge halklarının geleceğe eşitlik ve kardeşlik içinde umutla bakmalarını sağlamak."

2011 yılından bu yana yaşadıklarımız ve bugün geldiğimiz nokta, CHP’nin konuya ilişkin tutumunun ne kadar isabetli olduğunu ortaya koymaktadır. Bu nedenle, doğru bildiğimiz yolda, yürümeye devam edeceğiz.

Suriye’deki savaşın sona ermekte olduğuna ilişkin kanaat her geçen gün güçlenirken, Ankara ve Şam’ın önlerinde yanıt bekleyen sorular bulunduğunu ve barışa doğru atılması gereken adımların olduğunu unutmamalıyız.

Suriye'nin farklı dil, din, mezhep ve etnik aidiyetlerinin oluşturduğu çoğulcu ve seküler toplum yapısının korunmasına da özen gösterilmesi büyük önem taşımaktadır.

İdlib’deki gelişmeler son derece kaygı vericidir. İdlib’de El Kaide ve türevi örgütlere mensup, on binlerce teröristin Türkiye’ye sızma olasılıkları ülkemizin güven ve istikrarı için ciddi bir tehlikedir."

5 maddelik çözüm önerisi

1) Ankara ile Şam arasındaki yolun barışa giden en kestirme yol olduğunu ve Suriye’nin geleceğine ancak Suriye halkının karar verebileceğini hiç unutmamalıyız,

2) ABD ve Rusya’nın çıkarları arasında savrulmamak için, toprak bütünlüğü, siyasi bağımsızlık, egemenlik ve iyi komşuluk ilişkileri ilkelerine dayanan, bütünlüklü ve uyumlu tek bir Suriye politikası izlemeliyiz,

3) Suriye yönetimi başta olmak üzere, uluslararası hukuka ve ilişkilere dayalı, meşruluğu olan bütün aktörlerle, tıpkı burada olduğu gibi konuşarak diplomasiyi etkin kılmalıyız,

4) Bugüne kadar, uluslararası hukuk ve meşruiyete aykırı bütün hamlelerimizi yeniden gözden geçirmeliyiz,

5) Suriye yeniden güvenli ülke olduktan sonra ülkemizdeki sığınmacıların gönüllü geri dönüşlerini teşvik etmeli ve bu amaca uygun politikalar geliştirmeliyiz.

'Yaşamak bir ağaç gibi tek ve hür ve bir orman gibi kardeşçesine, bu hasret bizim...' Türkiye ve Suriye halklarının barış içinde, bir orman gibi kardeşçe yaşamaları için çalışmaya devam edeceğiz."