Memleket Partisi Sözcüsü: Kürt sorunu bir realitedir

24 Haziran 2018 tarihinde yapılan cumhurbaşkanlığı seçimlerinde CHP’nin adayı olan ve sonra CHP’den istifa eden Muharrem İnce'nin öncülüğünde kurulan Memleket Partisi, Türkiye’nin 110'uncu siyasal partisi oldu.

Memleket Partisi Genel Başkanvekili ve Parti Sözcüsü Gaye Usluer, genel merkez binasında yaptığı haftalık basın toplantısının ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı.

K24 muhabiri Ömer Sönmez’in, Kürt meselesinin çözümü ve erken seçim tartışmalarına dair partilerinin görüşünü sorması üzerine Usluer, Türkiye’de Kürt sorununun çözülmesi gereken bir realite olduğunu belirtti:

“Türkiye’de Kürt sorunu bir realitedir. Yıllardan beri çözülemeyen, çözeceğiz denilip çözülemeyen bir realite olduğunu biliyoruz. Esasında bizim çözüm önerilerimiz programımızda net. Memleket Partisi’nin iktidarında, eşit yurttaşlık temelinde, sorunun varlığını inkâr etmeksizin, sorunun varlığını kabul ederek bir süreç izleyeceğiz.”

‘2022 MART’INDAN İTİBAREN HER AN ERKEN SEÇİM OLABİLİR’

Öte yandan erken seçim ve referandum tartışmalarıyla ilgili ise Usluer, 2022 Mart tarihinden itibaren her an erken seçim olabileceğini dile getirdi:

“Muhalefet partilerinin görevi ülkenin içinde bulunduğu kıskaç içerisinde erken seçim davetini yapmaktır. Bu doğrudur. Ancak erken seçim için, ‘Erken seçim yapalım mı yapmayalım mı’ diye referandum yapılmasının söz konusu olmayacağının da altını çizmek istiyorum. Ülkeyi erken seçime götürüp götürmeyecek olan siyaset kurumudur. Bu kadar tükenmişlik içinde, bu kadar desteğin azaldığı bir dönemde erken seçimi farklı zorunluluklar oluşmadıkça ertelemeye çalışacaklarını düşünüyorum. Ama erken seçimin Türkiye’de zamanında değil, 2022 Mart ayından itibaren her an beklenilebileceğinin altını çizmek istiyorum. Bizim kuruluş amacımız AKP’ye itiraz etmektir. İyi bir muhalefet partisi olmak ve sonra iktidara gelmektir.”

PARTİ PROGRAMINDA KÜRT SORUNUYLA İLGİLİ NELER VAR?

Memleket Partisi’nin 195 sayfalık parti programında sadece bir kez Kürt ifadesi geçiyor.

Programın 148’inci sayfasında ‘Toplumsal Barış’ başlığı altında, “Farklı çevrelerce Doğu-Güneydoğu Sorunu, Terör Sorunu ya da Kürt Sorunu olarak adlandırılan meseleyi ortak kültür ve tarihimiz, birliğimiz, esenliğimiz, ulusal bütünlüğümüz kapsamında barışçıl yöntemlerle çözeceğiz” denilip Kürt meselesinin çözümüne dair şu öneriler yer alıyor:

“-Silah kullanma yetkisi devlete aittir. Terörün her türlüsüyle amansız mücadele edeceğiz.

-İşsizlik, yoksulluk, sahipsizlik, ayrımcılık, dışlanma ve ötekileştirmenin terörü besleyen kaynaklar olduğunun farkındayız. Bu nedenle;

-Hiç kimsenin etnik, mezhepsel, dinsel kimliğinden ötürü kendisini dışlanmış hissetmediği bir siyasal sistem inşa edeceğiz.”

-Toplumsal huzursuzluk kaynağı olan kutuplaştırma, ötekileştirme ve gerilim politikalarını reddedecek, herkesi ilgilendiren sorunların çözümüne odaklanacağız.

-Toplumsal uzlaşmaya önem vereceğiz. Sivil toplumun ve kamuoyunun görüşlerine değer vereceğiz.

-Ekonomiyi demokratikleştirecek, bölgeler ve kentler arası gelir seviyeleri ile istihdam imkânları arasındaki uçurumu kamu eliyle mavi-yeşil yatırımlar yaparak kapatacağız.

-Her yurttaşımızın anayasal haklarını güvence altına alacağız. Gözaltı, sorgulama, yargılama, tutukluluk süreçlerinin insan haklarına ve onuruna uygun işlemesini sağlayıp yargıya, hukuka, devlete güveni yeniden tesis edeceğiz.

-İşkence, kötü muamele, ayrımcılık ve nefret suçlarına sıfır tolerans ile yaklaşacağız.”

/ K24