Öğrenciye ‘Kürd’ ve ‘Alevi’ kimliği nedeniyle ırkçı saldırı

Diyarbakır Barosu, İstanbul’daki Koç Üniversitesi yurdunda bir öğrencinin “Kürd” ve “Alevi” kimliğinden ötürü ırkçı saldırıya maruz bırakıldığının kamuoyuna yansıdığını ve hukuki sürecin takipçisi olacağını duyurdu.

Öğrenciye ‘Kürd’ ve ‘Alevi’ kimliği nedeniyle ırkçı saldırı
Foto:halktv

İstanbul’da TÜBİTAK birincilik ödülü sahibi üniversiteli F. B., 2 öğrenci ile kaldığı özel üniversite yurdunda dehşeti yaşadı.

Halk TV’den Dinçer Gökçe’nin 3 Ocak 2024 tarihli haberine göre, F. B.’nin, kendileri ile kaldığı odadan ayrılmasını isteyen Hasan Ege K., bu kişiyi önce kemerle dövdü. Kızgın ütüyü F. B.’nin yüzüne yapıştırmaya çalışan Hasan Ege K.’nin yönlendirmesi ile Arda D. de oda arkadaşlarının yüzünü ve karnını kesici aletle kesti.

Soruşturma başlatıldı

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nca yürütülen soruşturmaya göre dikkat çeken olay geçen 15 Kasım gecesi yaşandı.

Stanford Üniversitesi dahil; yurtiçi ve yurtdışındaki bir çok üniversiteden kabul alan F. B., özel bir üniversiteyi tam burslu kazandı. 21 yaşındaki F. B. geçen 19 Ekim günü, 3 öğrencinin kalabildiği yurt odasına yerleşti.

Odadan ayrılması için baskı kurdular

Anılan odada F. B.’nin yanı sıra hukuk fakültesi öğrencisi Hasan Ege K. (21) ile arkadaşı Arda D. (22) de kalıyordu.

Soruşturma dosyasına giren kayıtlara göre, Hasan Ege K. ve Arda D., F. B.’den odayı terk etmesi için baskı kurdu. İkili daha sonra, F. B.’ye şiddet uygulamaya başladı.

Hasan Ege K. tarafından kemerle vuran gencin  yüzüne sıcak ütü yapıştırmaya çalıştırıldı. Aynı anda Arda D.’nin saldırısına uğradı.

Yüzünde de kesik oluşan F. B., olaydan sonra başka bir odaya alındı.

Yüzü ve karnı kanayan F. B., yurt binasının yangın alarmına basarak güvenliği çağırdı ve daha sonra ambulansla hastaneye kaldırıldı.

Yurt odasında şiddete maruz kalan F. B. / Foto: Halk TV

“Alevi olduğum için beni odadan atmak istiyordu”

Yurt odasında yaşanan dehşete ilişkin yapılan suç duyurusu sonrası soruşturma başlatıldı.

F. B. ise ifadesinde “Hasan Ege K., ben Alevi olduğum için ve bana karşı ayrımcılık yaptığından dolayı beni odadan atmak istiyordu. Ancak, öğrenci olduğu için sabıkasına yansımasını istemediğim içim şikâyetçi olmadım. Halen bana ayrımcılık yapmaya devam ediyor” dedi.

F. B., TÜBİTAK birincisi olmuştu

Yurt odasında şiddete maruz kalan F. B., TÜBİTAK birincisi olmuştu.

Şüphelilerden Hasan Ege K. / Foto: Halk TV

“Alt ırksınız, itlaf edilmeniz lazım”

Öte yandan savcılık soruşturma dosyasına, 5 ayrı ses kaydının çözümü girdi. Kendisini odadan atmaya çalışan Hasan Ege K.’nin, F. B.’ye yönelik “Türkiye’nin, belli bir noktadan sonraki Doğusu olduğu gibi ateşe verilse…” diyor.

K., F. B.’nin etnik kimliği için “Alt ırksınız. İtlaf edilmeniz lazım. Köle olduğunuzu kabullenmelisiniz. İtaat etmek zorundasınız. Seni bu odadan istemiyoruz. Buradan gitmezsen seni öldürürüz ” ifadelerini kullanıyor.

Konu ile Hasan Ege K., söz konusu kayıtların ‘montaj’ olduğunu öne sürdü.

“Olayları organize edene dokunulmadı”

Soruşturmaya ilişkin görüşüne başvurduğumuz F. B.’nin avukatı Alper Sarıca, yaşanan olaylar nedeni ile okul idaresinin de ciddi ihmali olduğunu savunarak, TÜBİTAK birincisi bir öğrencinin ayrımcılığa maruz kalmasının vahim nitelikte olduğuna işaret etti.

Av. Sarıca, “Müvekkilin, kendisine bu saldırıyı yapan fail ile birlikte okuldan uzaklaştırılması, savcılıkça da hakkında adli kontrol istenerek mağduriyetinin iyice artırılması, bu vahşeti tertipleyen diğer oda arkadaşına ise bugüne dek hiçbir yaptırım uygulanmaması oldukça dikkat çekici. Müvekkil açısından hukuki sürecin sonuna kadar takipçisi olacağım” ifadelerini kullandı.

Şüpheli Arda D. / Foto: Halk TV

Diyarbakır Barosu’ndan açıklama

Öte yandan bu haber üzerine Diyarbakır Barusundan açıklama geldi.

“İstanbul ili Koç Üniversitesi yurdunda bir öğrencinin Kürt ve Alevi kimliğinden ötürü ırkçı saldırıya maruz bırakıldığı kamuoyuna yansımıştır” denilen açıklamanın devamında şunlar kaydedildi:

“Soruşturma kapsamında, faillerin ifade işlemleri tamamlandıktan sonra serbest bırakılmalarına karar verilmiştir. Üniversite yönetimi  ise olayın kamuoyuna yansıması üzerine ancak idari soruşturma başlatmıştır.

Kürt ve Alevi kimliği nedeniyle sıklıkla, nefret söylemine ve saldırılara maruz kalındığı görülmektedir. Şiddet ve kutuplaştırıcı dilin kullanılması, nefret içerir ırkçı saldırılara zemin hazırlamaktadır.

Kürt ve Alevi kimliğine yönelik her türlü ırkçı ve ayrımcı saldırılara zemin hazırlayan, toplumsal barışı zedeleyen ve çatışmayı körükleyen uygulamaları ve politikaları kınıyoruz!

Diyarbakır Barosu olarak; yargı mercilerince soruşturmanın etkin ve ivedi bir şekilde  yürütülerek faillerin cezalandırılmasını talep eder, hukuki sürecin takipçisi olacağımızı kamuoyunun bilgisine sunarız.”