PKK'li Besê Hozat’tan Süleyman Soylu’ya ‘ağır’ sözler

KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanı Besê Hozat, PKK’ye yakın Medya Haber TV’ye konuştu.

PKK lideri Abdullah Öcalan’ın İmralı’daki durumu hakkında Avrupa İşkenceyi Önlenme Komitesi (CPT), Avrupa Birliği, Avrupa Konseyi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ni (AİHM) baştan beri “iki yüzlü” politika izlemekle suçlayan Hozat, “İmralı'da olup biten her şeyi biliyorlar. Kendileri İmralı'nın sorumlularıdır" dedi. 

Hozat, "İmralı bir uluslararası sistemdir. Sistemi kuran ABD, İngiltere, Almanya'dır. Genel olarak batı ülkeleri bu sistemden sorumludur. Önderliğimizi ABD, İngiltere ve Mossad yakalayıp Türkiye'ye teslim etti. Türkiye'ye de gardiyanlık rolü verildi. Türkiye de İmralı'da bir işkence sistemi uyguluyor” ifadelerini kullandı.

“Ben halkın tutumunu da eleştiriyorum”

Türk Silahlı Kuvvetleri’nin (TSK) Kürdistan Bölgesi’ndeki sınır bölgelerinde sürdürdüğü operasyonlarda PKK’lilere karşı “kimyasal silah” kullandığını söyleyen Hozat, “Bu kadar veri var, ispat var, görüntü var, her gazın niteliğine ilişkin bu kadar belge var. OPCW’ye de götürüldü; sözde bunlar da kimyasal silahlara karşı mücadele yürüten uluslararası bir kuruluş. Bir tutum, tavır yok” diye konuştu.

“Herkes Kürtlerin soykırımını izliyor, sessiz kalıyor” diyen Besê Hozat, bu açıklamalarının toplumda bir karşılık bulmadığını belirterek, “Ben halkın tutumunu da eleştiriyorum. Bu halkın bu evlatları halkın özgürlüğü için, siyasi statüsü için, özgür Kürdistan için, halkların özgür, demokratik temelde bir arada yaşaması için bu mücadeleyi veriyor. Ciddi toplumsal bir tepki de yok” değerlendirmesinde bulundu.

“O alçak Soylu her yıl tarih veriyor”

Gelinen aşamayı “zirve” olarak nitelendiren Besê Hozat, “Artık mücadelenin geldiği aşama zirvedir. Kürt sorunu artık son aşamaya gelmiştir. Bu sorun ya demokratik temelde çözülecek, ya çözülecek. Bu halk 21.  yüzyılda siyasi statüsüne ya kavuşacak, ya kavuşacak. Tersi bir durum yüzlerce yıla dayanan bir soykırım politikası demektir. Kürt diye bir şey ortada kalmaz” ifadelerini kullandı.

KCK Eş Başkanı Hozat, “Türk devleti 21. yüzyılda, 29 Ekim 2023 yılında biz bu işi bitireceğiz diyorlar, her gün o alçak Soylu her yıl tarih veriyor; bu Türk devletinin politikasıdır. Cumhuriyet'in ve Lozan'ın 100. yıl dönümünde PKK'yi ortadan kaldırarak, Kürt halkını soykırıma uğratıp faşist Türk ulus sistemini yeniden dizayn etmek istiyorlar. Bunun ilanını 29 Ekim 2023 yılında yapacaklar; bu açıdan önemlidir” diye konuştu.

“Fakat buna denk toplumsal direniş fazla gelişmiyor. Topyekun bir direnişe dönüşmüyor” diyerek toplumu eleştiren Hozat, Kürdistan Demokrat Partisi’nin (KDP) çatışma alanlarına gitmek isteyen bağımsız heyetleri engellediğini savundu.

Erdoğan seçimi kaybederse Putin'in yanına gider”

Haziran 2023’ye tapılacak seçimlerin “Türkiye tarihindeki en önemli seçimlerden biri” olduğunu belirten Hozat, “İktidar bu seçimi kazanmak için her şeyi yapacak. Varlığı bu seçime bağlı çünkü. Bu faşist iktidar düşerse eğer, bunca işlediği insanlık suçu, yolsuzluk, hırsızlık gibi dünya kadar suçu var. Yargılanacak. Büyük ihtimalle Erdoğan Türkiye'de kalmayı göze alamaz. Eğer Putin kalırsa Putin'in yanına da gidebilir. Nereye gideceği de belli değil. Ya da NATO'ya sığınır. Bu açıdan seçimi kazanmak için içeride, dışarıda yapmayacağı şey yoktur” yorumunu yaptı.

“6'lı masa milliyetçilik yarışına giriyor”

KCK’li Besê Hozat, “6’lı Masa” olarak bilinen muhalefet ittifakına da eleştirilerde bulundu.

“Bir de allahlık bir burjuva muhalefeti var” diyen Hozat, “Bu da bu iktidarın ayrı bir versiyonu. 6'lı masa deniliyor. Kürt sorunu başta olmak üzere Türkiye sorunlarına doğru dürüst bir çözüm planları, projeleri, politikaları yok. Çünkü demokratik bir anlayışa, demokratik bir zihniyete sahip değiller. Bu yüzden demokratik bir politika da geliştiremiyorlar. Şimdiye kadar Kürt sorununa ilişkin tek ciddi bir açıklamaları olmamıştır. Ciddi programları, politikaları olmamıştır” dedi.

Türkiye'de demokrasinin yolunun “Kürt sorunun çözümünden geçtiğini” belirten Hozat, “Şimdiye kadar tek bir cümle kuramıyor bu 6'lı masa. Tek bir politika ortaya koyamıyor. Çünkü klasik devlet ezberini sürdürüyor, aynı kodlarla devam ediyor. O yüzden Kürt sorunu konusunda iktidardan çok farklı bir durum ortaya koyamıyor muhalefet. İktidar da bunu bildiği için sürekli buradan yükleniyor. Bu şekilde muhalefeti kendi anlayışına göre dizayn etmeye çalışıyor. CHP'yi de, İYİ Parti zaten ona daha yakın, diğer İslami partileri de -Saadet'tir, Gelecek'tir, Deva'dır- bu temelde dizayn etmeye çalışıyor. Öyle bir noktaya getiriyor ki, bu 6'lı masa da çokça iktidarla milliyetçilik yarışına giriyor. Handikap var” şeklinde konuştu.