Salih Müslim: Türkiye Rojava'ya müdahaleden vazgeçti

Salih Müslim: Türkiye Rojava'ya müdahaleden vazgeçti

Türkiye ile diyalog için TSK’nin ve bağlı radikal grupların Afrin’den çekilmesini şart koşan PYD Sözcüsü Salih Müslim “Eğer İdlib ve Afrin meselesi çözülmezse hiçbir zaman çözüm yoluna girilemez. Bu yola girmek için en azından bu meselenin çözümü gerekiyor." dedi. Türkiye'nin Fırat'ın Doğusuna verdiği müdahale mesajlarının son dönemde yeteri kadar sıklıkla yapılmaması konusunda Müslim, "Sanırım hesapları tutmadı. Tutsaydı, elinden geleni geri koymazlardı, yaparlardı. Buradaki koalisyonun bulunması, ABD çekilme konusu... Şimdi artık kimse Türkiye’ye güvenmiyor." yanıtını verdi.

Rojava ve Kuzey Suriye yönetimi bir yandan ABD ile ilişkilerini devam ettirirken, diğer yandan yönetimlerinin geleceğiyle ilgili bölge devletleriyle de çeşitli diplomasi girişimlerinde bulunuyorlar. Son günlerde Suriyeli Kürtlerin Ankara ile de yeniden temaslarda bulunduğu iddiası var. Bölgede yaşanan gelişmeleri PYD Sözcüsü Salih Müslim açıkladı.

Podcast'a konuşan Salih Müslim'in açıklamaları söyle:

Ankara ile yeniden dolaylı ya da direkt bir görüşmeniz var mı? Nedir durum?

''Ankara ile direkt görüşmemiz yoktur. Sayın James Jeffrey (ABD Suriye Özel Temsilcisi) arada gidiyor, geliyor. O hem bu tarafa, hem o tarafa bazı şeyler söylüyor. Geçenlerde Ankara’daydı. Buraya geldiğinde buradaki özerk yönetimle de görüşüyor. O kadar. Bundan başka bir şey yok. Direkt temas yahut dolaylı yok. Sadece James Jeffrey ve takımı arabuluculukta bulunuyor. Bir taraftan NATO müttefiki olarak Türkiye’yi, diğer taraftan Rojava ve Kuzey Suriye’deki kazanımları kaybetmek istemiyorlar. Amerikan çıkarları için arabuluculuk yapıyorlar.

Bu arabuluculuktan memnun değil misiniz?

Muhakkak bizim de şartlarımız, isteklerimiz var, bir de Amerika'nın istekleri var. Biz mümkün olduğu kadar isteklerimizi, amaçlarımızı gerçekleştirmeye çalışıyoruz. Şartlarımız yerine getirilirse memnun olabiliriz. Bu bir çabadır, ABD yoluyla sarfediliyor. Diğer ülkeler de var. Biz James Jeffrey ile bir diyalog içiresindeyiz. Nereye kadar varır bilemiyoruz, bu bir çabadır, buna değer biçiyoruz. Bunu da kaybetmek istemiyoruz.

Bu arabuluculuğun devam etmesini istiyorsunuz yani?

Bir sonuca varıncaya kadar devam etmesini istiyoruz.

Ne gibi şartlarınız var bunun için?

Türkiye işgalci bir devlettir. Afrin meselesi var. Tehditleri var. Bundan vazgeçilmeli. Bizimkilerin Afrin şartı var. Afrin’e getirilen örgütler var, Türkiye bu örgütlerle buradan çıkarsa en azından bazı şeyler yapılır. Afrin işgal meselesi kabul edilemez. Bizim için öncelikli konudur. Şart olarak bunu yapması gerekiyor. Tüm örgütler Afrin’den çekilmeli. Hem işgal ederim, hem tehdit savururum, bu kabul edilemez.

Afrin sizin için kırmızı çizgi mi?

Kırmızı çizgi geçilmiştir, kırmızı çizgi kalmamış, işgal edilmiştir. Bu bir hatadır, böyle yapmaması gerekiyordu.

Siz Afrin’in yeniden YPG’nin denetimine verilmesini mi istiyorsunuz?

Afrin yanışında Şehba’da kampalar var. Yerinden edilmiş insanlardır. Bunların kendi evlerine dönemleri gerekiyor. İkincisi örgütler var. Köylere yerleştirilmiş. Guta’dan, başka yerlerden bu örgütleri toparlamışlar (ÖSO) Afrin içine sokmuşlar. Kendi askerleri var, bir de örgütler var. Bunların çekilmesi, yapılan demografik değişimin giderilmesi gerekiyor. Afrin’den edilenlerin evlerine, köylülerine dönmesi gerekiyor.

Bir yandan da Afrin’de duvar örülüyor. Bu duvar neden örülüyor?

Uzun vadade Afrin’i Suriye’den ayırmak istiyorlar. Buradaki güçleri kalıcılaştırmak için bir duvar örülüyor. Bu örgütleri korumak için. Duvar olmazsa, herkes köylerine gidebilir. Afrin’i kendi topraklarına katmak için atılan bir adım olabilir.

Siz 2014 yılında çözüm süreci yıllarında Ankara’ya geldiniz, çeşitli temaslarda bulundunuz. Ama çözüm süreci çökünce, bu görüşmeler de tıkandı. Türkiye sizle neden diyalogu kesti?

Türkiye o zaman bizi bir yerlere çekmeye çalıştı. Suriye Ulusal Meclisi vardı. Bizi o şemsiyenin altına sokmak istediler. Biz de bazı şartlar öne sürdük. Suriye devriminin bir parçası olduğumuzu söyledik, Suriye Ulusal Meclisi’nin de Suriye'de Kürt sorunu olduğunu kabul etmelerini istedik. Kabul ettiremedik.

Türkiye'nin başka planları vardı. Biz Türkiye’ye karşı bir mermi bile sıkmadık, iyi ilişkiler kurmak istedik. Biz Suriye Ulusal Meclisi’nin çatısı olmayı kabul ettik yalnız bizim varlığımızı kabul etmelerini istedik ama bunu kabul etmediler. Hem Türkiye içinde hem de bizimle diyalog sona erdi. Kısa süre sonra Türk devletinin terimiyle bizi de 'terörist' diye lanse etmeye başladılar.

Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan, birkaç ay öncesine kadar Fırat’ın doğusuna müdahale mesajları veriyordu ama bunu son zamanlarda artık göremiyoruz. Sizce neden? Türkiye bölgeye müdahaleden vaz mı geçti, yoksa başka bir şey mi var?

Sanırım hesapları tutmadı. Tutsaydı, elinden geleni geri koymazlardı, yaparlardı. Buradaki koalisyonun bulunması, ABD çekilme konusu... Şimdi artık kimse Türkiye’ye güvenmiyor. 

Bölgede barış ve çözüm sizce nasıl sağlanır?

Suriyeliler olarak özgür olursak, dış etkenlerden ne kadar koparsak o kadar çözüme yakın oluruz. Hem Türkiye, hem İran’ı, hem Amerika’yı hem Rusya’yı ikna ederek bir çözüm imkansızdır. Onun için Suriyeliler ne kadar özgür iradelerine yakın olursa çözüme yakın oluruz. Ama bazı güçler hala kendi çıkarları bakımından bazı güçlere bağlanmışlar. Türkiye’nin eli her yere varmış. Çözüm yakında görünmüyor. Ufukta çözüm görünmüyor. Çözümün olması için bazı nedenler olmalı. Çözüm yoluna girmek gerekiyor, çözüm yoluna girmiş değiliz şimdiye kadar. Afrin, İdlib, İşgal var. Bu kadar güçler var. Durum çok karmaşık. Sadece İdlib’e bakalım. Ne çeşit terörist derseniz var. Allah’ın verdiği tüm teröristler orada. Ne Türkiye ne de Şam rejimi bunlarla savaşmak istiyor. Eğer İdlib ve Afrin meselesi çözülmezse hiçbir zaman çözüm yoluna girilemez. Bu yola girmek için en azından bu meselenin çözümü gerekiyor, bu örgütlerin gitmesi gerekiyor.