Sancar: AKP ile uzlaşma anlamına gelecek bir girişimde olmayız

HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, “AKP'yle uzlaşma anlamına gelecek herhangi bir yaklaşımın veya girişimin içinde yer almayız” dedi.

Sancar: AKP ile uzlaşma anlamına gelecek bir girişimde olmayız

HDP İstanbul Milletvekili Erol Katırcıoğlu, önceki gün Kronos Haber'e verdiği röportajda, “Erdoğan'ın adım atması halinde HDP'nin AK Parti ile uzlaşabileceği” yönünde sözler sarfetmişti.

Kamuoyunda çok tartışılan bu sözleri Bianet’e değerlendiren Mithat Sancar, “Gerçek niyet Kürt sorununa demokratik çözüm konusunda yol almaksa, meseleyi seçim hesapları için araçsallaştırmak en elverişsiz, hatta son derece tehlikeli bir yaklaşım olur. Bizim önerimiz ve tercihimiz, muhalefetin tümünü kapsayacak, geniş bir toplumsal temele dayanacak, parlamentonun etkin bir biçimde rol üstleneceği, yasal çerçeveye bağlanmış ve şeffaf bir sürecin işletilmesidir. Böyle bir yol açılırsa, biz de üzerimize düşen sorumluluğu ve görevleri elbette yerine getiririz. Bunun dışında 'AKP'yle uzlaşma' anlamına gelecek herhangi bir yaklaşımın veya girişimin içinde yer almayız" diye konuştu.

“İçerik yerine spotlar üzerinden yorumlanıyor”

Sancar, “Erol Hocanın açıklamalarının, söyleşinin bütünü, sözlerin özel bağlamı ve kendisinin genel niyeti hesaba katılmadan tartışıldığını, içerik yerine spotlar üzerinden yorumlandığını düşünüyorum. Kendisi de bu çerçevede için sosyal medya hesabından uzun bir paylaşım yaptı zaten. Parti olarak bu konudaki yaklaşımımızı çeşitli vesilelerle defalarca açıkladık. Bu vesileyle bir kez daha özetleyeyim: Kürt sorununun demokratik çözümünün müzakere ve diyalog dışında bir yolunun olmadığını ısrarla belirtiyoruz" dedi.

Sancar şöyle devam etti:

"Geçmişte bu yönde yaşanan deneyimlerin başarıyla sonuçlanmamış olmasını, müzakere ve diyalog modelinin doğru olmadığına kanıt göstermek çok ciddi yanılgılara ve yanlışlara yol açar. Kürt sorununun diyalog ve müzakereyle çözümü için yolları açacak adımlar esas itibariyle iktidarlar tarafından atılır. Mevcut iktidarın ideolojik harcı, siyasal zihniyeti ve pratikleri dikkate alındığında bu yönde ‘samimi’ bir adım atmasının imkansız olduğunu kolayca görebiliriz. Buna rağmen bir "hamle" yaparsa, buna karşı çıkmayız, ama bunun HDP ile AKP arasında kapalı devre bir ilişki içinde yürütülmesini de kabul etmeyiz.

Gerçek niyet Kürt sorununa demokratik çözüm konusunda yol almaksa, meseleyi seçim hesapları için araçsallaştırmak en elverişsiz, hatta son derece tehlikeli bir yaklaşım olur.

Bizim önerimiz ve tercihimiz, muhalefetin tümünü kapsayacak, geniş bir toplumsal temele dayanacak, parlamentonun etkin bir biçimde rol üstleneceği, yasal çerçeveye bağlanmış ve şeffaf bir sürecin işletilmesidir. Böyle bir yol açılırsa, biz de üzerimize düşen sorumluluğu ve görevleri elbette yerine getiririz.

Bunun dışında "AKP'yle uzlaşma" anlamına gelecek herhangi bir yaklaşımın veya girişimin içinde yer almayız. Açıkçası muhalefet partilerinden ve demokrasi güçlerinden de Kürt sorununun çözümü bakımından, ana hatlarını belirttiğim "diyalog – müzakere – demokratik siyaset – toplumsal meşruiyet" modeli konusunda açık ve cesur davranmalarını bekliyoruz.”