Şengal paylaşılamıyor

Şarkul Avsat'da yer alan bir habere göre, Şengal PKK, KDP ve Bağdat arasında paylaşılamazken, Şengal’i Koruma Güçleri ise kendilerini söz konusu bölgeleri yöneten tek meşru güç olarak görüyor.

Şengal paylaşılamıyor

Şarkul Awsat'da yer alan bir habere göre, Şengal PKK, KDP ve Bağdat arasında paylaşılamazken, Şengal’i Koruma Güçleri ise kendilerini söz konusu bölgeleri yöneten tek meşru güç olarak görüyor.

Ezidi nüfusun bulunduğu Şengal bölgesine bağlı Hansur’da Irak Ordusu 72. Tugay 1.Tabur’a bağlı askerler ile Şengal’i Koruma Güçleri’ne bağlı Kürt unsurlar arasında yaşanan çatışmada iki Irak askeri ölürken Şengal’i Koruma güçlerinden 5 unsur yaralandı.

Bu çatışmaların hangi sebepten ötürü patlak verdiği konusundaki haberler birbiriyle çelişirken Irak Başbakanı ile bağlantılı olan emniyet medya biriminin aktardığına göre PKK’ya bağlı bir güç,  Şengal güçlerinden bir kişinin kendisine geçiş izni verilmesi için güvenlik onayı almak istemesinin ardından Şengal güçlerinden takviye güç istedi.

Independent Arabia'dan Rüstem Mahmud'un haberine göre, çatışmalar bir sonraki gün de devam ederken Irak emniyet medya birimi yaptığı haberi değiştirerek çatışmaların 4 kişinin Suriye’den Irak’a sızma girişiminin engellenmesi ve bu kişilerin Şengal güçlerinden yardım istemesi sonrasında başladığını belirtti.

Şengal’i Koruma Güçleri’nin siyasi kanadı Şengal’deki özerk yönetim meclisi, Irak güçlerini Sincar halkına biçok kez saldırı düzenlemek ve Sincar’ın Suriye’ye açılan tek geçiş noktasını kapatmak suretiyle kendilerini kuşatma altına almakla suçluyor. Meclis, Irak Hükümeti ile Ordusunu Yezidi çocuk ve kadınlara karşı sorumluluğunu yerine getirmemek ve onları terk ederek DEAŞ’ın kurbanı olmalarına sebep olmakla suçlarken buna karşılık kendilerinin kadın ve çocukları koruyarak sivilleri DEAŞ’ın kontrolü altında bulundurduğu bölgelerden tahliye ettiklerini belirtiyor.

Söz konusu çatışmalar Irak’ın Ninova eyaletinin kuzeybatısında bulunan Yezidi bölgelerin askeri ve siyasi hâkimiyetinin geleceği konusunda birçok soru işaretinin önünü açtı. Öyle ki şuan bölgede 4 güç bulunuyor: Irak ordusu, Şii Haşdi Şabi, PKK’yla bağlantısı olan Şengal’i Koruma Güçleri ve Kürdistan Demokratik Partisi’ne bağlı Peşmerge güçleri.

Dramatik değişiklikler

Haziran 2014’te Musul kentini ele geçiren DEAŞ aynı yıl 3 Ağustos’ta Yezidi bölgelere karşı saldırı başlatmıştı. Söz konusu saldırılar sırasında bölgedeki halka karşı büyük katliamlar gerçekleştiren DEAŞ Musul’un doğu ve kuzey bölgelerine de operasyon düzenleyerek hâkimiyet alanını genişletmişti. Özerk Kürdistan bölgesi ile Irak ve Türkiye arasındaki dağları kendisine merkez edinen PKK güçleri olaya müdahil olmuştu.

Şehir savaşları gerçekleştirebilen 500 militan ve bölgedeki Yezidi halktan gönüllü olarak katılanlarla birlikte yaklaşık 5 bin savaşçıyı bünyesinde barındıran PKK birkaç gruba ayrılmıştı: Sincar Direniş Güçleri (YBS), Yezidi Grubu, Sincar Kadını Koruma Birlikleri, bu birliklere bağlı Nevadir isimli küçük bir Arap grubu. Bu Arap grubu Arap Şumr aşiretinin Suriye’deki yerel aşiret reisi Humeydi el-Hadi tarafından yönetiliyordu ve Hadi PKK’ya bağlı YPG ile müttefikti. Tüm bu gruplar Musul kenti ile dağa kaçan Yezidilere yönelik kuşatmanın kaldırılmasında büyük rol oynadı.

Ekim 2015’te PKK, Sincar ile diğer Yezidi bölgelere özel olan ve Irak’taki Kürdistan bölgesine bağlı olmayan bir Kanton kurulmasını talep etti.  Kürdistan Demokratik Partisi söz konusu talebi sert bir şekilde reddederek bunun PKK’nın Kürt Bölgesel Yönetimine müdahale etmesi anlamına geldiğini ve “kardeşler” arasında istenmeyen bir çatışma çıkarabileceğini belirtti.

Olaylar bu şekilde gelişirken Yezidi bölgeler Peşmerge güçleri ile Şengal’i Koruma Güçleri tarafından ortak bir şekilde yönetildi. Ta ki 2017’de 17 Ekim olayları yaşanana kadar. Irak ordusu ile Haşdi Şabi Güçleri Kerkük ile Ninova (Musul) eyaletindeki tartışmalı bölgeleri kontrolü altına almış ve bunun ardından Kürt Peşmerge güçleri bölgeden çekilmişti.  Aynı zamanda Haşdi Şabi grupları ile Şengal’i Koruma Güçleri arasında belirli anlaşmalar yapılmıştı.

Yasal statü

Kürdistan Demokratik Partisi, Sincar ve çevresinin Kürt bölgesel yönetiminin doğal bir parçası ve geleneksel etki alanlarından biri olduğunu düşünürken bölgeyi kontrolü altında bulunduran tek meşru gücün kendileri olduğunu iddia ediyor. Yezidi bölgeler Kürt Bölgesel yönetiminin resmi hâkimiyeti altında ve Kürt çoğunluğun bulunduğu bölgeler. Bölgede gerçekleştirilen seçimlerde Kürdistan Demokratik Partisi genellikle oyların çoğunu almaktadır.

Türkiye, PKK’nın önünü kesmek için Kürdistan Demokratik Partisi’nin bölgedeki hâkimiyetini destekliyor. Ankara, PKK’nın bölgedeki hâkimiyetinin kendisi ile Irak’ın kuzeyinde bulunan Türkmenler arasındaki bağı kesebileceğini düşünüyor.

Buna karşılık PKK Suriye’nin kuzeyinde bulunan Kürt bölgeleri üzerindeki hâkimiyetini genişletmek isterken bölgedeki etkin güçlerden biri olarak sistemlerini yeniden düzenliyor. Bu adımlarla PKK ile Türk devleti arasındaki çatışmayı yeniden canlandırdı.

Irak Merkezi Hükümeti ise Irak toprakları üzerindeki tek egemenliğin kendisine ait olduğunu düşünüyor. Irak toprakları arasında Sincar ile Yezidiler’in çoğunlukta olduğu diğer bölgeler de bulunurken Merkezi Hükümet, Irak’ta kendilerinin onayını almayan her askeri gücün gayri meşru olduğunu ve yok edilmesi gerektiğini belirtiyor.

Şii Haşdi Şabi ise Irak parlamentosu tarafından çıkarılan Haşdi Şabi kanununa göre kendisini, Irak’ın meşru egemenliğini savunan otoriteyi temsil ettiğini söylüyor.

Tüm bu çatışmalar arasında yüzbinlerce Yezidi, normal hayatın kendilerine sağlayabileceği birçok imkândan yoksun bir şekilde yaşamını sürdürmeye çalışıyor.