Tan: Hendek siyasetine de, güvenlikçi politikalara da hayır

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Diyarbakır Milletvekili Altan Tan, 7 Haziran seçimleriyle beraber AK Parti'den HDP'ye gelen 2 puan muhafazakâr oyun 1,5 puanına yakının hendek siyasetinden ötürü tekrar AK Parti'ye gittiğini söyledi.

Tan: Hendek siyasetine de, güvenlikçi politikalara da hayır

Doğru analiz yapılmaması halinde HDP'nin daha da kan kaybedeceğini belirten Tan, "AK Parti'den gelen ve şu an tekrar geri dönmekte olan Kürt seçmenler, hendek siyasetine karşı çıkmıştır. PKK'nin iki yıl boyunca devam eden yanlış siyasetini onaylamamıştır. Ancak hayır diyen muhafazakar seçmen Ak Parti'ye de teslim olmamıştır.” dedi.

Altan Tan'ın Kürdistan24'ün sorularına verdiği yanıtlar şöyle:

Referandum sonucuyla çıkan tabloyu nasıl değerlendiriyorsunuz?

"Tablo çok açık. Yani öncelikle rakamlara bakalım. Türkiye genelinde AK Parti oylarında ciddi bir düşüş var. AK Parti oylarında %10 gitmiş. Ama Kürt illerinde bunun tersi olmuş, AK Parti oylarından görece bir artış var. Hayır oyları yine çok güçlü. Mesela Diyarbakır'da hayır oyları % 67.6'dır. Bu, çok yüksek bir rakamdır. Ama bir önceki seçime göre (HDP oyları) düşüş var. Diyarbakır'da AK Parti'de de bir önceki seçime göre görece bir artış var. Önce şu tabloyu ortaya koymak lazım; yani bu bölgede zaten AK Parti'nin, Refah Partisi'nin eskiden beri Kürtler içerisinde ciddi bir tabanı vardı. Dindar, muhafazakar Kürtler, Refah Partisine, Fazilet Partisine, AK Parti'ye oy veriyordu. Daha net anlaşılsın diye size bir örnek vereyim; 2014 belediye seçiminde Sayın Gülten Kışanak'ın Diyarbakır'da aldığı oy %55'ti. Birkaç ay sonra Cumhurbaşkanlığı seçiminde Sayın Selahattin Demirtaş'ın aldığı oy ise %64. 7 Haziran'daki seçimlerde ise %79 oy alındı. Ama 1 Kasım'da oylarda tekrar düşüş var: % 72. Yani 55, 64, 79, 72… Peki ne oldu? Bunların hepsi bir yıl zarfında oldu.

HDP neden oy kaybediyor?

HDP niye 55'ten 79'a çıktı sonra niye düştü? Olay şu; Türkiye genelinde şu an bütün alan analistleri diyor ki; 2 milyonun üzerinde dindar- muhafazakâr AK Partili Kürt seçmen, oyunu HDP'ye verdi. Bir geçiş oldu, 1 Kasım'da bunların 1 milyonu geri döndü. Şu anda da bir kısmı tekrar geri dönüyor. Yani bölgede 400 bin olmak üzere HDP'nin Türkiye genelinde toplamda 700 bin gibi bir oy kaybı var. Şimdi 'bu olmadı, zorla alındı, tehditle alındı, olağanüstü hal şartları vardı…' bunlar doğrudur ama meseleyi izah eden ana sebep değildir.

"MUHAFAZAKAR SEÇMEN PKK'NİN SİYASETİNİ YANLIŞ BULMUŞ AMA AK PARTİ'YE DE TESLİM OLMAMIŞTIR”

Nedir ana sebep?

Ana sebep şudur; AK Parti'den gelen ve şu an tekrar geri dönmekte olan Kürt seçmenler, hendek siyasetine karşı çıkmıştır. PKK'nin iki yıl boyunca devam eden yanlış siyasetini onaylamamıştır. Bunun esas sebebi budur. 'Hayır' oyu verenler de hendek doğrudur demedi, yani bundan da o netice çıkmıyor. Şu an toplumda bir anket yapın kitlenin içine girin, Kürt halkının ezici çoğunluğu bu siyaseti yanlış görmüştür. Ama Tayyip Erdoğan'a da gidip teslim olmamıştır, AK Parti'ye de gidip teslim olmamıştır. Yani bu kitle, 'Ben yerimdeyim, ben yine muhalefetimi sürdürüyorum, ben demokrasiye önem veriyorum.' demiştir. Bu kitle, eğer demokratik siyasete önem vermeseydi, sandıktan ümidini kesseydi; 'demokratik mücadele yanlıştır. PKK gibi, devrimci halk savaşına gidin, bütün bu legal platformu havaya uçurun' fikrini doğru bulsaydı sandığa gitmezdi. Ama bu şartlarda bile Diyarbakır'da katılım %81'dir. Yani halkın gözü halen çözümdedir, sandıktadır, demokrasidir ve diğer demokratik yollardadır. Yani 'hayır' diyenin de fikri budur 'evet' diyenin de fikri budur. Ama AK Parti'den gelen Kürtlerin önemli bir kısmı geri dönmüştür.

"'OYUMUZ DÜŞMEDİ' DEYİP KENDİLERİNİ KANDIRMASINLAR”

'Bizim hiç oyumuz düşmedi, bize hiçbir şey olmadı, bu bir safsatadır, algı operasyonu yapıyorlar…' diyenler, kendilerini kandırıyor. Tekrar diyorum; Ciddi bir hayır çıkmıştır, çok önemlidir. Selahattin Demirtaş'ın Diyarbakır'da Cumhurbaşkanı Adayı olarak aldığı oy %64'tür. Ama bugün 'hayır' çıkan oy %67.6'dır. Bu, çok değerli bir oydur. Bölgedeki tabloda böyledir. Yani Van'da, Şırnak'ta, Hakkâri'de, Mardin'de, Batman' da… Tablo böyledir ama AK Parti'den gelen ve tekrar geri gitmekte olan bir kitle vardır. Bunun sebeplerinin araştırılması lazım. Bunun sebebi de bellidir. Halk iç savaş istemiyor, hendek siyaseti istemiyor, demokratik kanallara destek verilmesini istiyor. Halk burada ısrarlı.

"ERDOĞAN'IN YANLIŞ SİYASETİNİ DEĞİŞTİRECEK BİR İŞARET HENÜZ YOK”

Peki, bu siyaset devam ederse HDP içindeki muhafazakarlar ne yapacak?

Bunu zaman gösterecek. Yani AK Parti'de de bir işaret gözükmüyor. Yani Türkçe şöyle bir laf var: 'Biz bu ziyaretten bir işaret görmedik, bir keramet görmedik.' Daha AK Parti'den, Tayyip Erdoğan'dan bu yanlış siyasetini değiştirecek bir işaret henüz görülmemiş. Görülürse desteği artar, görülmezse halk yine olduğu yerde durur. HDP için de bu böyledir. HDP bundan bir netice çıkarırsa, 'Yahu bu kadar Kürt bana destek verdi, bunun bir kısmı gitti, niye gitti, ne oluyor?' derse destek bulur. Aksi halde sadece 'devlet baskı uyguladı, devlet şiddet uyguladı, devlet rüşvet verdi, AK Parti bütün devletin imkânlarını kullandı…' -bunlar doğru ama şehir merkezlerinde de bu kayıp var. Rakamlar ortadadır. Sadece Diyarbakır'da 7 Haziran ile 1 Kasım arasında bizim kaybımız 60 bindir, AK Parti'nin ise artışı 60 bindir. 1 Kasım ile 16 Nisan arasında da bizim kaybımız 60 bindir. AK Parti'deki veya 'evet' oylarındaki artış da 60 bindir. Yani 7 Haziran ile 16 Nisan arasında gelen 120 bin gelen oy geri gitmiştir. Bunları değerlendirirsiniz. Mesela uzun yıllardır siyasetin içinde bulunan ve yaşları 70'inde üzerinde olan birkaç bazı arkadaşlarımız çıktılar dediler ki 'bir kaybımız yok…' böyle görüyorlarsa, bundan bir ders çıkarmıyorlarsa, bu onların bileceği bir iş, eh demek ki hiçbir şey yoktu.

"1.5 MİLYON OY NİYE GİTTİ”

Mesela Aslı Aydıntaşbaş dedi ki 'Kürtlerin AKP'ye meylettiği bir safsatadır.' Yahu kimse Kürtlerin hepsinin AK Parti'ye oy verdiğini söylemiyor, oylar belli. Şunu söylüyoruz: Gelen var giden var! Bu gelen 2 milyon oyun bugün itibari ile en az 1 buçuk milyonu niye gitmiş? Bu sorunun cevabını arıyoruz. Mesela AK Parti, Ordu'da Trabzon'da, Samsun'da, İstanbul'da, Ankara'da… kendi seçmeninden oy kaybetmiştir. Peki, doğuda, güneydoğuda niye kaybetmemiş? Bu sorunun bir cevabının olması lazım.

"PKK YANLIŞ YAPTI DİYEMİYORLAR”

Nedir cevabı?

Cevabı birilerine çok zor geliyor. 'PKK yanlış yaptı, hendek, iç savaş, çatışma, şiddet, terör…' Yanlıştı' diyemiyor yüksek sesle. Bunun üzerini örtüyor, sadece diyor ki işte 'OHAL şartları vardı, devletin rüşveti vardı…' Ordu'da da vardı, Trabzon'da da vardı, İstanbul'da da vardı, Adana'da da vardı, yani her yerde vardı bunlar. Evet, bölgede daha fazla vardı. Örneğin; köy muhtarları tehdit edildi, kaymakamlar, valiler parti başkanlarından daha fazla çalıştı, doğru. Ama şehir merkezlerinde bir kayıp var. Ama bu kayıp bir yenilgi değil, bir mağlubiyet, bir çöküntü değil. Diyorum ya şuan Diyarbakır'daki 'hayır' oyu cumhurbaşkanlığı seçiminin üzerinde. Ama bir kayıp var, buna dikkat çekiyoruz. Güneri Civaoğlu yazdı, dedi ki; Şirketlerde altın hisse var, yani iki ortak var; birinin %49 hissesi öbürünün de %49 hissesi var ama başka birinin de %2 hissesi var.' bu %2 çok düşük bir oy ancak nereye giderse orayı kazandırıyor. İşte bu seçimde de öyle oldu. O %2 oy Tayyip Erdoğan'a gitti.

"AK PARTİ İLE MHP İTTİFAKI ÇÖKTÜ”

Kürtlere yönelik adımlar atılırsa AK Parti ile MHP'nin ittifakı bozulur mu, ya da bu ittifak devam ederse adım atılabilir mi?

Bana göre AK Parti ve MHP ittifakı çöktü ama AK Parti tekrar demokratik bir yola, reformlara dönemiyor ve en büyük sıkıntısı bu. Yani kendini kilitledi ve bağladı ki bir türlü dönemiyor. Bugün AK Parti'nin yapması gereken yegâne şey tekrar demokratik güçler ile ittifaka girmektir. Sadece Kürtlerle değil; Aleviler, sosyal demokratlarla, liberallerle irtifak kurmalıdır. Yani 2002'de bu topluma ne vadettiyse ona dönmeli. Avrupa Birliği, demokratik kri terler, Kopenhag Kriterleri… Buraya dönebilir mi, vallahi çok zor gözüküyor. Hatta şu an itibariyle bir ümit gözükmüyor. Yani bu ittifakı yapamazsa çöküşü hızlanacak. Y ani AK Parti'nin de, HDP'nin de ders çıkarması lazım. Toplum ne istiyor, toplum nereye gitmek istiyor, bunların analizlerinin yapılması lazım.

Peki, %48,6 Recep Tayyip Erdoğan'a bir aday çıkarır mı?

Çıkaracakları derse bağlı. Toplumun önüne koyacak vaatlere bağlı. Yani şu an için MHP'nin, CHP'nin, HDP'nin aynı kulvarda bir ittifak kurmaları çok zor gözüküyor. Yani önce yeni bir Türkiye perspektifi ortaya koyulmalı ve AKP'nin içindeki seçmenin belki yarısının tekrar oyunu alabilmenin hesabı yapmalı.

"ERDOĞAN DOĞRU BİR YOLA GİRERSE…”

Nasıl bir aday?

Liberal, demokrat, halkın geleneksel değerlerine saygılı, orta sınıfların taleplerini karşılayacak, işsizliği, yolsuzluğu, hırsızlığı, engelleyecek, engelleyebilecek, Avrupa ile diyalog kurabilecek, pırıl pırıl yeni bir vizyon ve misyon üstlenecek bir siyasi hareket…

Var mı öyle biri?

Şu an yok.

Recep Tayyip Erdoğan'ın bundan sonra atacağı adımlardan Kürdistan bölgesi nasıl etkilenir?

Bütün bir Orta Doğu etkilenecek. Yani Türkiye demokratik bir ülke olarak doğru bir yola girerse Suriye siyaseti de doğru bir yola girecek, Irak siyaseti ve Kürdistan siyaseti de doğru bir yola girecek. Ama bu çözümsüzlük ve MHP ittifakı, geri proje, güvenlik esaslı bakış açısı devam ederse her şey kaosa doğru gidecek.